Atatürk Üniversitesi tarafından düzenlenen Bilgi, Ahlak ve Üniversite konulu konferansa katılmak üzere Erzurum’a gelen Diyanet İşleri Eski Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı’yı ziyaret etti.
Rektörlük makamında gerçekleşen ziyarette konuşan Prof. Dr. Mehmet Görmez, Atatürk Üniversitesinde bulunmak ve üniversite öğrencileriyle bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Atatürk Üniversitesinin kendini kanıtlamış, Türkiye'nin en önemli eğitim kurumlarından biri olduğuna işaret eden Görmez, Diyanet İşleri Başkanlığında görev yapan birçok çalışanın Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu olduğunu ifade etti. Rektör Çomaklı ise Atatürk Üniversitesinin davetini kırmayıp teşrif eden Prof. Dr. Mehmet Görmez’e teşekkür ederek, üniversite hakkında bilgi verdi.
Rektör Çomaklı, 47 yıllık geçmişiyle Atatürk Üniversitesinin en kadim fakültelerinden biri olan İlahiyat Fakültesinin, yetiştirdiği mezunlarıyla bu kalitesini ortaya koyduğunu vurguladı. Atatürk Üniversitesinin 21. yüzyılın gerektirdiği alt yapıya sahip ve yeniliklerin öncüsü olduğunu ifade eden Rektör Çomaklı, toplum-üniversite ilişkilerinin artarak devam ettiğini söyledi.
Ziyarette Rektör Çomaklı, konuğu Mehmet Görmez’e Erzurum’a özgü çeşitli hediyeler takdim etti.
Ziyaretin ardından Prof. Dr. Mehmet Görmez’in konuşmacı olarak katıldığı Bilgi Ahlak ve Üniversite konulu konferansa geçildi. 15 Temmuz Millî İrade Salonunda gerçekleşen konferansa, Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanvekili Hüseyin Koçan, İl Müftüsü Hasan Hüsnü Sula, fakülte dekanları, STK temsilcileri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Konferansın açılış konuşmasını yapan Rektör Çomaklı, Atatürk Üniversitesinin 60 yılı aşkın geçmişinde yetiştirdiği bilim adamları ve sahip olduğu barış ve huzur ortamı ile kendinden söz ettirmesinin, taşıdığı misyon ile yakından ilgili olduğunu söyledi.
Çomaklı: “Bu misyon; üst düzeyde bilgi, eğitim ve araştırmanın yanında iyi insan yetiştirme temelli olmak üzere millî, manevi ve kültürel değerlerimize bağlı, müeddep bir nesil yetiştirmektir. Bugün bu hedefler doğrultusunda önemsediğimiz sosyal-kültürel faaliyetlerin bir halkasını icra etmek için buradayız. Yedi yılı başkanlık olmak üzere on yılı aşkın bir süre, Ülkemizin dini anlayış ve yaşayışında önemli projelere imza atmış, Diyanet İşleri Eski Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez hocamızı ağırlamaktan bahtiyar olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Bu vesileyle bizi kırmayıp teşrif buyurduğu için kendisine üniversitemiz adına teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı.
Özellikle öğrenciler tarafından yoğun ilgiyle karşılanan Prof. Dr. Mehmet Görmez, Bilgi, Ahlak ve Üniversite konulu konferansında dinleyicilere seslendi.
Türkiye ve Avrupa'nın bazı üniversitelerinde konferanslar verdiğini ifade eden Görmez, “Bu konferansların başlığı iman, akıl ve üniversite değil, bilgi ahlak ve üniversite oldu.” diye konuştu
Bilginin ahlaka dayanmadığı zaman çeşitli problemlere yol açtığını söyleyen Prof. Dr. Görmez şöyle konuştu: “Özellikle iletişim çağında ve bilgi devriminin yaşandığı günümüzde, bilgi krizini aşma noktasında üniversitelerimize düşen görevi ifade etmek için bu konferansları verdim. Bizim medeniyetimizde bilgiye atfettiğimiz değer ile başka medeniyetlerin bilgiye atfettiği değer arasındaki farkı çok iyi bilmeliyiz. Bilgi, sadece malumat yığını değildir. Bizi gerçek anlamda insanlığımıza ulaştırıyor ise bilgidir. Bilgi, eğer bizi var oluşumuzun gayesi olan hakikate götürüyorsa bilgidir.
İlim başlığı altında Kur’an-ı Kerim’de yer alan ayetlere ve Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (sav) muhteşem sözlerine baktığımız zaman, inanın hiçbir medeniyetin bilgiye bu değerleri atfetmediğine şahit olursunuz. Gökte ve yerde var olan bütün varlıklar ilim yolcusuna dua eder, istiğfarda bulunurlar. Denizdeki balıklar bile ilim yolcusuna dua ederler. Seküler bir bilgi tanımı ve ilim anlayışının, bu ilme verilen değeri anlamakta zorlanacağını ifade etmek isterim.
İslam tarihi ve medeniyetinde yaptığımız en büyük yanlışlardan biri, ilmi bölmek, parçalamak ve bütünlüğünü bozmak olmuştur. Akli ilimler ile nakli ilimler, tabii ilimler ile dinî ilimler, hatta bilginin ve ilmin, dinî ve dinî olmayan diye ayrılması ve tasnif edilmesi bizim medeniyetimizin kırılma noktalarından biri olmuştur. Mâverâünnehir, Anadolu’da Müslümanlığımızın bilgi ve medeniyet kaynağıdır. Biz oradan beslenerek Müslümanlığımızı icra ettik. Oraya baktığımız zaman, bilgi bir nehri geçtikten sonra usule dönüşecektir. Yani Seyhun ve Ceyhun nehirleri. Hicaz’da ortaya çıkan İslam’ın ilmi ve bilgisi, bu nehirleri geçtikten sonra usule, felsefeye, tasavvufa dönüşmüştür. O bölge Fergana Vadisi'nde hem hadis ilminin en büyüğü İmam-ı Buhari’yi hem de felsefenin en büyüğü İbn-i Sina’yı yetiştirecektir. Hem Farab köyünde Farabi’yi hem de Ahmed Yesevi’yi yetiştirecektir.” ifadelerini kullandı.
Konferansın ardından Rektör Çomaklı, Mehmet Görmez’e konferansa katkılarından dolayı Atatürk Üniversitesi şilti armağan etti.