//BİNGÖL OVASINDA BİR İLKİ GERÇEKLEŞTİRDİ
300 dönümlük arazisinde 5-6 çeşit ürün yetiştiren Atala, 2 yıldır bölgede hiç ekilmeyen kıvırcık marulun üretimine başladıklarını söyledi. 5 dönümlük araziye kıvırcık marul ektiğini belirten Atala, yılda 2 defa ektiği maruldan her gün ortalama 250-300 kök elde ettiğini ve piyasaya sürdüğünü ifade etti.
Atala, "Bingöl'de yıllardır özlenen tablonun gerçekleştiğini düşünüyorum. Bizim buradaki tarlalarımız yıllardır boş olarak duruyordu. Bundan birkaç sene önce bu tarlarımızı ticari amaçlı olarak değerlendirmeye karar verdik. Geçtiğimiz yıl Tokatlı bir arkadaşımız bize oradan bu kıvırcık marulun tohumunu getirdi ve üretim şeklini gösterdi. Marul ile birlikte karalahana ve havuç ektik. Bunların hepsi şu an deneme aşamasındadır. Bölgede tanıtımını yapabilirsek daha yoğun üretime başlayacağız. Fakat sıkıntıçektiğimiz bazı detaylar var. Halkımız bu ürünlere rağbet etmiyor. Bu ürünlerin tanıtımı ve üretimi için Tarım İl Müdürlüğü'nden ve yetkililerden destek bekliyoruz. Bingöl'de görüldüğü gibi her şey yetişiyor" dedi.
//KİMSE TERÖRÜ BAHANE ETMESİN
Kahvelerde oturan vatandaşlara çağrıda bulunan Arif Atala, terörü bahane edip çiftçilik yapmayanlara sitem ederek, "Çiftçiler terörü bahane etmesin, başka işlerle uğraşmasın. Bingöl'de her şey yetişiyor. İnsanlarımız kahve köşelerinde tembellik yapıp, 'İş yok' demesinler. Bölgemizde işsizliğin artmasındaki ana etken de budur. Tarımdan ve tarımsal üretim kültüründen uzaklaşmamız bizi fakirliğe iter. Bingöl'ün kalkınmasının tek ana unsuru tarımdır. Tarım konusunda gerekli destekler verilirse istenen düzey
çok kolay yakalanır. Diğer taraftan halkın tarım ve çiftçilik konusunda bilinçlendirilmesi lazım. Çiftçilerimiz tarım konusunda çok yetersiz. Bölgemiz endüstriyel sanayiyle çok zor kalkınır. Bingöl, coğrafi konumu ve arazi yapısı itibarıyla meyvecilik ve bazı sebze türleri için gayet elverişlidir" dedi.
//PAZAR SORUNU
Ektikleri ürünleri satmakta zorlandıklarını belirten Atala, üretimin satmaktan daha kolay olduğunu ifade etti. Devlet yetkililerinin pazar alanı konusunda kendilerine yardımcı olmalarını isteyen Atala, bu ürünlerin tüketilmesi noktasında tanıtım güçlüğü çektiklerini kaydederek, "Halkımız bu kıvırcık marulu bilmiyor. Bingöl'de özellikle yaz aylarında marul az tüketiliyor. Bunun aşılması lazım. Bizim tek amacımız bunu yaygınlaştırmak ve tüketilmesini sağlamaktır. Hem biz kazanırız hem de halkımız daha
sağlıklı beslenme şansı bulur. Çünkü ürünlerimiz tamamen organik ve hayvan gübresiyle yetiştiriliyor. Yetiştirilirken hiçbir zararlı gübre ya da madde bulaştırılmıyor. Bunun yanı sıra Elazığ Baskilliler Derneği tarafından hazırlanan, 'Köyden Kente Göçün Önlenmesi' projesi kapsamında 5 dönümlük bir bodur meyve bahçesi kurdum. Dernek yetkileriyle irtibata geçip Elazığ'da 20 gün çiftçilik eğitimi gördüm. Bu eğitimde de birinci seçildim. Onlar da buraya gelip bodur elmadan oluşan 5 dönümlük bir arazi üzerine bana bir örnek bahçe kurdu. Bahçede tamamen su tasarruflu damla sulama sistemi uygulanıyor" şeklinde konuştu.
Elazığ Baskilliler Derneği Başkanı Naim Arslanmirza ise, derneklerinin Uluslararası Sivil Toplumu Destekleme ve Geliştirme Derneği ile birlikte Doğu Anadolu Bölgesi'nin kırsal kesimlerinden kente göçün önlenmesi ve yerinde istihdamın sağlanması için bu çalışmaları yaptığını söyledi. Arslanmirza, amaçlarının Bingöl, Muş, Tunceli ve Elazığ'ı kapsayan, seracılık, süs bitkileri yetiştiriciliği kooperatiflerinin geliştirilmesi, soğuk hava depolarının yapılması ve gelecekte Elazığ'da oluşturulacak gıda gümrüğü
ile beraber ihracatın artırılması olduğunu söyledi. Projeye Uluslararası Sivil Toplumu Destekleme ve Geliştirme Derneği ile imza attıklarını kaydeden Naim Aslanmirza, ileriki safhalarda Bingöl'de bu tür çalışmaları yapmaya devam edeceklerini ve en temel hedeflerinin üretim kültürünün yaygınlaşması ve göçü durdurmak olduğunu kaydetti.