ERZURUM
Ağrı'nın Patnos ilçesinde Urartular döneminden kalma Aznavurtepe Kalesi ile Giriktepe Höyüğü'nde kazı çalışması yapılması için ön çalışma başlatıldı. Ağrı Kültür ve Turizm Müdürü Muhsin Bulut, İbrahim Çeçen Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yusuf Çetin ile Atatürk Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Işık, Urartular döneminden kalma yaklaşık 2 bin 800 yıllık Aznavurtepe Kalesi ile Giriktepe Höyüğü'nde incelemelerde bulundu.
Bulut, yaptığı açıklamada, Urartu uygarlığının merkezlerinden birisi olan 2 bin 800 yıllık Aznavurtepe ile Giriktepe Höyüğü'nün bölge turizmi açısından çok önemli olduğunu söyledi.
KOT TEPE’NİN GİZEMİ
Halk arasında Kot Tepe olarak da bilinen Aznavurtepe'nin Patnos ilçe merkezinin yaklaşık 2 kilometre kuzeydoğusunda, Van-Ağrı karayolunun kuzeyinde bulunduğunu anlatan Bulut, şunları söyledi:
"Ağrı'daki tarihi kalıntıların en eskisi Patnos'taki Aznavur ve Girik tepeleridir. Koni biçiminde bir yapıya sahip olan kale önünde uzanan Patnos Ovası'ndan 300 metre kadar yüksekliğe sahiptir. Urartu kralı Menua döneminden kalan kaleyi çepeçevre saran ve kulelerle takviye edilen ilginç bir sur sistemi görülür. Tepenin güney eteğinde ve sur duvarının iç kesiminde küçük bir gölet yapılmıştır. Aznavurtepe Kalesi tapınağında kaçak kazılarla bulunmuş İsrail Jaruselam Müzesi'ne götürülen üç ayaklı bronz şamdan bu anlamda önemli bir eserdir. Üzerinde Urartuca 'Kral Menua'nın Tanrı Haldi'ye armağanı' ibaresinin bulunduğu şamdana ait bir aslan heykelciği de Van müzesinde sergilenmektedir. Askeri saha içinde bulunan kalede, 1961-1963 yılları arasında kazı yapmış, çıkan buluntuların büyük bir bölümü Erzurum ve Van Müzelerine götürülmüştür. Kazı sırasında tapınak ve avlusu ile birlikte birçok oda açığa çıkarılmıştır. Ancak kazı yarım kaldığı için bu odaların mahiyetleri anlaşılamamıştır."
GİRİKTEPE HÖYÜĞÜ
Bulut, Patnos ilçe merkezinin yaklaşık 1 kilometre güneyinde Dere Mahallesi'nde bulunan Giriktepe'nin, halk arasında Değirmentepe olarak da bilindiğini ifade etti.
Giriktepe Höyüğü'nün Bağdişan Deresi'nin bir kolu olan Üçbulak suyunun kenarında kurulduğunu belirten Bulut, sözlerini şöyle sürdürdü: "Höyük, Patnos Ovası'ndan 10 metre kadar yüksekliğe sahiptir. Giriktepe Höyüğü'nde 1961-1962 yılları arasında kazılar yapılmıştır. Yapılan iki dönemlik kazıda bir saray ile eklentileri ortaya çıkarılmıştır. MÖ 8. yüzyıl sonlarına doğru ani bir düşman saldırısı sonucunda saray ve eklentilerinin yanarak çöktüğü ve içindekilerin kurtulamadığı anlaşılmaktadır. Zengin takıların yanı sıra demirden ve tunçtan çok sayıda alet de ele geçirilmiştir. Bu buluntuların büyük bir kısmı Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde sergilenmektedir. Höyüğünün yüzeyi geçmiş kazılardan kalma çukur ve toprak tümseklerle kaplıdır. Günümüzde höyük yüzeyinde birkaç düzgün kesilmiş iri taş blok dışında herhangi bir mimari kalıntı izi görülmemektedir. Dere Mahallesi'nde bulunan evlerin arasında kalan höyük, sit alanı olmasına karşın özellikle son dönemlerde yoğunlaşan kaçak kazılarla büyük tahribatlara uğramıştır."