Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2020 Olimpiyatları oylaması öncesinde İstanbul'un son sunumunda bir konuşma yaptı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2020 Olimpiyatları oylaması öncesinde İstanbul'un son sunumunda bir konuşma yaptı.İstanbul'un 8 bin yıllık höşgörü şehri olduğuna vurgu yapan Erdoğan, Türkiye'nin genç nüfusunun olimpiyat ruhuna önemli bir katkı sağlayacağını ifade etti.Erdoğan konuşmasına, "G20 liderler zirvesinin yapıldığı ST Petersbrug'dan 16 saatlik rekor bir uçuşla buraya gelirken, uçakta arkadaşlarımla şöyle bir değerlendirme yapıp, komiteyi hangi dillerde selamlayacağımızı istişare ettik. Açıkçası ben, dünyanın bütün dillerinin üzerinde bir ortak dil olduğuna inanıyorum. O dil kalp dilidir. Ve ben bugün sizleri kalbin o ortak diliyle, en kalbi duygularımla selamlıyorum" ifadeleriyle başladı. "Selam, barış demektir. Barışa en fazla ihtiyaç duyduğumuz bir dönemde bölgemizin ve dünyamızın barışın hasretini en derin şekilde yaşadığı bir dönemdeyiz. Bu kritik dönemeçte dostluğun ve kardeşliğin şehri İstanbul'dan tüm dünyaya çok güçlü barış mesajları iletmek istiyoruz" diyen Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
Olimpiyat halkalarına, özellikle o içiçe geçmişliği, dayanışmayı, paylaşmayı, adeta olimpiyat halkaları gibi kıtaları birleştiren İstanbul'da somutlaştırmak istiyoruz.
Dünyanın tüm dillerine, tüm dinlerine, tüm etnik kökenlere, yeryüzünde nefes alıp veren herkese hoşgörü şehri İstanbul'dan, olimpiyat ateşi kadar sıcak ve samimi mesajlar ulaştırmayı arzuluyoruz.
Çocukluk yıllarımdan başlayarak, amatör futbolcu olarak 16 yıl boyunca sporu tüm benliğimde yaşadım. Eşim, çocuklarım beni affetsinler, ben en az onlara olduğu kadar, İstanbul'a ve spora sonsuz bir aşk ile bağlandım. İstanbul aşkı beni İstanbullular'ın takdirleriyle büyükşehir belediye başkanlığına taşıdı. Spor aşkı ise kolektif bir çalışma, dayanışma ve paylaşma ruhu ile yine milletimizin takdiri ile beni Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanlığına taşıdı.
İstanbul'a ve spora olan sevdamı ortak bir meşale altında hem de olimpiyat meşalesi altında birleştirmek her zaman en büyük hedeflerimden biri oldu.
1996'da İstanbul Büyükşehir Beledyie Başkanı olarak, bu komitenin karşısında sunum yapmıştım. Şimdi Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı olarak 2020 olimpiyatlarına aday olduğumuzu, bu olimpiyatları gerçekleştirmek için de her türlü imkana, potansiyele, arzuya ve motivasyona milletçe sahip olduğumuzu ifade etmek istiyorum.
Şunu bilmenizi isterim ki, halkının çoğunluğu müslüman olan Türkiye'de yapılacak olimpiyatlar hiç kuşkusuz hem barışa susamış bölgemize,
hem de dünyaya verilecek en anlamlı,en etkili mesaj olacaktır. Türkiye, olimpiyat ruhunun ve hedefinin arkasındadır. Hükümetimizle, muhalefetimizle, medyamızla, sivil toplum örgütlerimizle, özel sektörümüzle, milletimizle, 2020 olimpiyatlarını gerçekleştirme konusunda tam bir kararlılık içindeyiz. Biz ülke olarak çok genç ve dinamik bir nüfusa sahibiz.
Çocuklarımız 11 yıl öncesiyle kıyaslanamayacak bir Türkiye'de yaşıyorlar. 7 yıl sonra 2020'de bugünün çocukları, gençleri de çok daha farklı, çok daha kalkınmış, daha müreffeh,demokrasi standartlarıçok daha yüksek bir Türkiye'de yaşıyor olacaklar.
Tarih bize şunu çok net olarak söylüyor. Eğer gençliğe ilham verilebiliyorsa, olimpiyat hareketi en güçlü noktasındadır. 2020 olimpiyatlarının, gençlerin ülkesi Türkiye'de, 8 bin yıllık tarihi olan hoşgörü ve barış şehri İstanbul'da, kıtaların buluştuğu bu kadim şehirde gerçekleşmesi, olimpiyat ruhuna uygun bir karar olacaktır.
İstanbul olimpiyatları geçmişle, bugünü; bugün ile yarını, kıtaları, kültürleri ve medenyietleri, insanlığın birikimini buluşturacak bir yeryüzü köprüsü olacaktır.
Buradan sizlere ve sizlerin şahsında tüm dünyaya şu çağrıyı gönülden iletmek istiyorum. Gelin, beraber köprüler kuralım. Gelin hep birlikte tarih yazalım.