1944 yılında Ahıska Türklerinin, bugün Gürcistan sınırları içerisinde bulunan Ahıska Bölgesi’nden Özbekistan’a sürgün edilmesinin 69. Yılında, Atatürk Üniversitesi Kültür Gösteri Merkezi’nde bir anma programı düzenlendi.
“Ahıska Türkleri Sürgünü” anma töreninin Türkiye’de yapılmasının önemine değinen, Hukuk Bölümü öğretim üyesi Yrd. Dç. Dr. Salimya Ganiyeva, “Gerek coğrafi yakınlık gerekse kültürel benzerlikten dolayı bu programın Erzurum’da yapılması daha da anlamlı oldu.” dedi.
VATANDAŞLIK SORUNU
Bugün Ahıska Türklerinin Türkiye’de vatandaşlık sorunları ile karşı karşıya olduğunu ifade eden Ganiyeva, konuşmasında şunları ifade etti: “Bilindiği üzere Ahıska Türklerinin Türkiye’ye göç süreci, 2 Temmuz 1992 yılında, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından çıkartılan 3835 sayılı, Ahıska Türklerinin Kabulü ve İskânına Dair Kanun’la başladı. Bu kanun çerçevesinde Türkiye’ye getirilen ilk Ahıska Türkleri, iskânlı göçmen olarak Iğdır iline yerleştirilmiş. Bugün ise vatandaşlık almayı kolaylaştıran bu kanun yürürlükte olmasına rağmen uygulanmıyor. Kendi çabaları ile Türkiye’ye gelen Ahıska Türklerinin Türk vatandaşlığına alınmaları, her hangi bir yabancının Türk vatandaşlığına alınması ile aynı kurallara tabi tutulmakta.”
GANİYEVA’NIN VURGULARI
Ganiyeva, 2 Temmuz 1992 tarihinde TBMM’de kabul edilen, 3835 sayılı kanunun gereklerinin bugünde uygulanmasını ve Ahıska Türklerinin vatandaşlık elde etmelerinde, kanunla sağlanan kolaylıklardan yararlanmasını istedi.
Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi, Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Nezih Kök’te yaptığı konuşmada şunları ifade etti; “Osmanlı Karlofça Antlaşması’ndan sonra geri çekilmeye başlayınca özellikle Ruslar, Balkanlar ve Kafkasya’dan içerimize girmeye çalışmışlardır. Osmanlı’nın güç kaybetmesi ile Sakarya Meydan Muharebesi’ne kadar olan geri çekilme süreci ve Rusların Balkanlarda kontrolü ele geçirmelerinin acılarını biz bugünde yaşıyoruz. Birlik olursak ve benliğimizi korursak bu acıların da üstesinden gelebiliriz.”