Güneş Vakfı tarafından düzenlenen geleneksel Cuma konferanslarının bu haftaki konuğu Ardahan Üniversitesi İnsani Bilimler ve Edebiyat Fakültesi Çağdaş Türk Lehçeleri Bölümü Öğretim Üyesi Doç.Dr. Ranetta Gaffarova oldu. Güneş Vakfı Genel merkezinde düzenlenen ve yoğun ilgi gören konferansta konuşan Doç.Dr. Ranetta Gaffarova, ‘Kırım Türklerinin Dünü, Bugünü, Yarını’nı anlattı.
KIRIM ADI NEREDEN GELİYOR
Doç.Dr. Ranetta Gaffarova, Kırım kelimesinin Kimmerler’den kalma bir kelime olup, bu bölgenin M.Ö. II. Bin Yıldan itibaren başta konargöçer Türkler olmak üzere, Kimmer, İskit, Hun, Kıpçak ve Osmanlı egemenliğinde kalmış bir Türk yurdu olduğunu söyledi. Doç.Dr. Ranetta Gaffarova, “XVI. yüzyıldan sonra Rus kinezlerinin baskılarının artması ve Kırım hanlarının kendi iç çatışmaları yüzünden XVIII. yüzyıldan itibaren Rus hakimiyetine girmişti. I. Dünya harbinden itibaren tamamı Rus hakimiyetine giren Kırım, göç, sürgün ve katliamların yaşandığı adeta kanayan bir Türk yurdu olmuştur. Cengiz Dağcı gibi Türkçe hayranı büyük bir edebi yazarı içinden çıkaran Kırım’ın siyasi manadaki temsilcisi, yoldaşı Mustafa Abdulcemil Kırımoğlu olmuştur. II. Dünya Savaşı’nda büyük acılar çeken Kırım halkı 18 Mayıs 1944’te büyük sürgün ile adeta yurtlarından sökülüp atılmıştır. Bu olay Kırımlılar tarafından “kara bir yıl” olarak anılmıştır. Kırım Halkının II. Dünya Savaşı’nda çektiği acı ve ıstıraplarını dile getiren Cengiz Dağcı aynı zamanda bütün Türk dünyasında kabul gören büyük bir şahsiyet olmuştur. Kırım’dan Balkan ve I. Dünya Savaşı esnasında Anadolu’ya gelen Gaspıralı İsmail Bey, Yusuf Akçura vb. aydınlar Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurulmasındaki fikir temellerinin ortaya çıkmasında önemli katkılar sağlamıştır.” dedi.
SİYASİ GELİŞMELER
“1991’ de komünizmin çökmesi Kırım’ da farklı siyasi gelişmelerin ortaya çıkmasını sağlamıştır. 1991’den sonra Ukrayna’ya bağlanan Kırım bu sefer anavatanlarından sürgün edilen Kırım Tatar halkının geri dönüş çilesini yaşamaya başlamıştır” diyen Doç.Dr. Ranetta Gaffarova, “Bu konuda bütün ömrünü Kırım halkı için adayan M. Cemil Kırımoğlu, halen Kırım halkının birlik, beraberliği ve geleceği için çalışmaktadır. 2014 yılında Rusya ve batı arasındaki politik çekişmeler tekrar Kırım’a sıçramış ve bahtı kara Kırım halkı yine bu durumdan en çok etkilenen taraf olmuştur. Rusya’nın Ukrayna’ya saldırması ve Kırım’ın ilhakı düşüncesi Kırım’ da büyük bir infial yaratmıştır. Umarız bütün bu kara günler son bulur. Kırım hak ettiği bağımsızlığına kavuşur. O berrak sular akmaya, dağlarında çiçekler açmaya başlar. Dilediğimiz odur ki Kırım halkının anavatanlarından uzak diyarlarda yüzyıllardır söyledikleri hasret şarkısı bir gün biter.” diye konuştu.