AHMET AKBUĞA (İHA) - Erzurum'da, yaklaşık 10 yıl önce kapatılan Fazilet Partisi'nin mali hesaplarındaki incelemeler sonucu açılan davada parti yöneticileri hakim karşısına çıktı.
30 Haziran 2001 tarihinde kapatılan Fazilet Partisi'nin o dönem yönetim kurulunda yer alan 6 üye hakkında, mali hesapların incelenmesi sonucu yaklaşık 10 yıl aradan sonra açılan davanın ikinci duruşması dün Sulh Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Yargılanan parti yöneticilerinden bazıları mahkeme tebligatının ulaşmaması nedeniyle duruşmaya katılmazken, duruşma 8 Haziran 2011 tarihine ertelendi.
HINISLIOĞLU’NUN AÇIKLAMASI
Dönemin Fazilet Partisi Erzurum İl Başkanı Cemalettin Hınıslıoğlu, 10 yıl aradan sonra başlatılan mahkemenin kendilerini de şaşırttığını belirtti. Eşine ender rastlanabilecek bir olay yaşadıklarını ifade eden Hınıslıoğlu, "30 Haziran 2001 tarihinde kapatılan Fazilet Partisi'nin hesapları Anayasa Mahkemesi tarafından incelenerek kapatılmış olmasına rağmen, o günkü siyasi otorite olan DSP, ANAP ve MHP'nin hükümet olduğu dönemde o günkü Maliye Bakanı Zekeriya Temizel'in siyasi kararla vermiş olduğu gerekçelerle Fazilet Partisi'nin hesaplarının inceleme yetkisi Anayasa Mahkemesi'nden alınmak suretiyle 3 tane denetçinin yetkisine verilmiştir. O denetçilerin yapmış olduğu incelemelerde de karar defterimizde karar olmasına ve vermiş olduğumuz evrakların tamamı karşı incelemeler yapılmak suretiyle doğruluğu tasvir yapılmasına rağmen siyasi bir karar neticesinde 2000 ve 2001 yılına ait toplam bugünkü değeriyle 2 bin TL, o günkü yönetim kurulu üyelerinden talep edilmektedir. Anayasa Mahkemesi'nin yetkileri çiğnenmek suretiyle yapılan bu uygulamanın hukuka intikali neticesinde ikinci kez duruşmaya katıldık. Ancak tebligatların diğer bazı arkadaşlara yapılması ulaştırılmadığı için 8 Haziran 2011 tarihine duruşmamız ertelendi. Umuyoruz ki Türkiye'deki hukuk sisteminin siyasi partiler üzerindeki bu baskısı, bu uygulamalar neticesinde inşallah sona erecektir. Demokrasinin tartışılmaz unsuru olan siyasi partiler maalesef zaman zaman kapatılmak suretiyle tehdit edilerek siyasi arenadan geri çekilmek istenmekte ve bu baskı halen dahi Milli Görüş üzerinde tutulmaktadır" diye konuştu.