FOBİLERİN KAYNAĞI ÇOCUKLUK
Psikiyatr Dr. Bülent Demirbek, ''kapalı alan, açık alan ve hayvan fobisi başta olmak üzere sosyal yaşantıda sorun yaratan korkuların temelinde, çocukluktaki kötü anıların olduğunu'' bildirdi.
Demirbek, ''Klastrofobi'' (kapalı yer korkusu), ''Agorafobi'' (açık alan korkusu) ve ''Zoofobi'' (hayvan korkusu) gibi toplumda yüzde 5-10 oranında görülen korkuların, kişilerin sosyal yaşantısını olumsuz etkilediğini belirtti.
AİLELERE UYARI
Yapılan araştırmalar ve aldıkları hasta öykülerinden, fobilerin temelinde çocuklukta yaşanan kötü olayların yattığını gördüklerini ifade eden Demirbek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Kişide kapalı alan korkusu varsa mutlaka çocukluğunda bir odaya kilitlenmiş, evde yalnız bırakılmış ya da böyle bir ortamda şiddet görmüştür. Açık alan korkusu varsa böyle bir alanda mutlaka kötü bir anı yaşamış olması ihtimaldir. Hayvan korkusu ise genellikle çocukluk döneminde hayvan sevgisi kazandırılmayanlarda görülüyor.''
Demirbek, ailelere uyarılarda da bulunarak, çocuklarının tüm yaşamlarını olumsuz etkileyebilecek fobilere sahip olmamaları için bunlara zemin hazırlayacak davranışlardan kaçınmalarını istedi.
FOBİLER TEDAVİ EDİLMELİ
Demirbek, yüz kızarması, ağız kuruluğu, yutkunma güçlüğü, mide bulantısı, titreme, terleme ve bulanık görmenin yanı sıra bilinç kaybı ile ani tansiyon düşüşü ve bayılmalara kadar yol açabilen bu fobilerin mutlaka tedavi edilmesi gerektiğini, aksi halde başka psikolojik ve biyolojik sorunlara yol açabileceğini söyledi.