Usta gazeteci Mahmut Akdağ, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’le söyleşti. Kentsel dönüşümden ekonomiye, Erzurum doğasından kültürel unsurlara, gençlere yönelik yatırımlardan Erzurumspor’a değgin konu başlıklarında gerçekleşen söyleşide Sekmen Erzurum 2023 vizyonuna ışık tuttu.
Akdağ söyleşinin girizgahında yer alan sunumunda, “Bu hafta Dadaşça Erzurum’un Büyükşehir bazında nabzını tuttuk. İstanbul gibi dünyanın önde gelen bir metropolünde Belediyecilik kariyeri yapmış ve eserleriyle İstanbul Yerel Yönetim tarihine damga vurmuş, ülkede Belediyecilik denildiğinde akla gelen ilk isimlerden biri olan Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Mehmet Sekmen’le Erzurum üzerine bir zihin turu attık. Bir arayış konferansı mantığı içinde, Erzurum’un fiziki ve hayali gerçeklerini ele alarak, 2023 sürecine katıldık. Paydası Erzurum olanlar için fevkalade mühim tespit ve öngörüleriyle sayın Sekmen’in Erzurum tarif, tasvir, teşhis ve takdimini paylaşıyoruz. ‘ ifadelerine yer verdi.
SEKMENLE ERZURUM ÜZERİNE
Akdağ - 2014’ten 2019’a Erzurum’un öncelikleri noktasında neler değişti? 2014’te göreve geldiğinizde Erzurum’un önceliği neydi, bugün nedir?
SEKMEN - Göreve geldiğimizde sürekli üzerine vurgu yaptığımız hususlardan en önemlisi, yol haritasına ya da bir başka deyişle eylem planına duyduğumuz ihtiyaçtı. Bu sadece kamu için değil, herkes için geçerli bir durum aslında; düşünün ki önünüzde çözüm bekleyen yığınla sorun var ve siz bu sorunları çözmek için yola yalın kılıç çıkamazsınız. Önce sorun tespiti yapmalısınız, içeriğinde ne var, neden kaynaklanmış, çözümü nasıl sağlanır ve hangi adımlar atılmalıdır, bu sorulara cevap bulmalısınız. Bu planı hazırladıktan sonra da, tüm sorunları en önemliden en önemsize doğru sıralamalı ve hazırladığımız bu eylem planı doğrultusunda ilerlemelisiniz. Çok açık konuşayım; biz göreve geldikten sonra böyle bir plan yapmamış olsaydık, şu ana kadar arpa boyu mesafe bile alamamış olurduk.
ERZURUM’UN BİR RUHU VAR
Erzurum’un önceliğine gelince: Bakınız! Erzurum binlerce yıllık geçmişi taşıyor sırtında; bu beldede sayısız medeniyetler inşa edilmiş, yani Erzurum’un bir ruhu var, bu şehrin bir hissiyatı ve dolayısıyla beklentileri var. Tarihsel süreçte Erzurum belli başlı alanlarda değil, hemen her alanda öndeymiş, cazibe merkeziymiş. Bu şehir Anadolu’nun ticaret merkeziymiş, kültür merkeziymiş, tarım ve hayvancılık merkeziymiş. Bu şehirde eğitim, kültür, sanat, ticaret; artık aklınıza gelecek ne varsa, hep en üst seviyedeymiş. Ama şimdi bakıyorsunuz, o dönemlerden geriye hiçbir şey kalmamış. Yanlış politikalar yüzünden bu şehir ve bu bölge o kadar çok kan kaybetmiş ki, bu kaybı telafi edebilmek dahi bizim ve AK Parti hükümetlerimizin yıllarını almış açıkçası.
AK PARTİLİ SÜREÇ VE DEĞİŞİM
Mesela Erzurum’un bugünüyle AK Parti iktidarlarından önceki durumu aynı mıdır, değildir elbette. Son 17 yıl içerisinde bu şehre ne gelmişse, ne yapılmışsa, hangi adım atılmışsa, hükümetlerimizin yaklaşımı ve yerel yönetimlere imkân sunan açılımları sayesinde yapılmış. Biz bugün tarıma yoğunlaşmışız, hayvancılığa, turizme yoğunlaşmışız. Temel belediyecilik hizmetlerinin dışında ticaret sektörüne can suyu olabilmek için bile tüm imkânlarımızı neredeyse seferber etmiş durumdayız. Neden, Erzurum cazibe kazansın diye. Bakın çok net söylüyorum: bu şehirde bizim en büyük önceliğimiz bu şehri bir cazibe merkezi haline getirmek, çekim alanı oluşturmak. Bunu sağlayabildikten sonra gerisi çorap söküğü gibi gelecek; çünkü biz böylece şehrin hafızasını yeniden canlandırmış olacağız. Bu bağlamda hedeflerimize emin adımlarla devam ediyoruz.
‘KIŞ TURİZMİNİ ÇEŞİTLENDİRDİK’
Akdağ - Kış turizmine yönelik yürüttüğünüz çalışmalar?
SEKMEN - Bakınız, kış turizmi denilince akıllarımıza sadece kayak geliyordu, öyle değil mi? Ama şimdi öyle değil; Erzurum’da kış turizmi denilince artık akıllara kış sporları da geliyor. Kolay değil, bu şehir birbiri ardına iki uluslararası organizasyona ev sahipliği yaptı, bunlar önemli atılımlar. Peki, biz ne yaptık? Palandöken’e bir kere yeni bir vizyon kazandırdık. Yeni bir imaj, yerli ve yabancı turistler için alternatifler oluşturduk, tesisleri yeniledik, güncelledik, yeni imkânlar, yeni olanaklar oluşturduk. Şehri, Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanında tanıtıyoruz. Palandöken’in ismi akıllara sadece kış aylarını getirirken, şimdi yaz aylarında bile Palandöken konuşuluyor. İrtifa merkezlerini biliyorsunuz, doğa ve yaz sporları için oluşturduğumuz parkurları, yürüyüş yollarını da biliyorsunuz. Biz Erzurum’da kış ve termal turizmi birbirine bütünleşmiş halde değerlendirmeyi hedefliyoruz. Uluslararası organizasyonlara yenilerini ekleme konusunda yoğun çabamız var, gayretimiz var. Kaldı ki, bu anlamda ev sahipliği yaptığımız yeni organizasyonlar da oldu. Bunların hepsi şehrimizi ve Palandöken’i çekim merkezi haline getirdi. Yeni otel yatırımları olacak, bu konudaki ön çalışmalarımız sürüyor. Yani turizme yönelik attığımız her adım, bir sonraki adımı mümkün hale getirecek ve adımlar birbirini izlemeye başladığında Erzurum kış turizmi alanında şahlanmış bir biçimde koşuyor olacak.
SEKMEN’İN BAKIŞ AÇISIYLA KENTSEL DÖNÜŞÜM
Akdağ - 2016 yılında yaptığımız bir söyleşide 2017 yılını Kentsel Dönüşüm yılı ilan ettiğinizi duyurmuştunuz. Kentsel dönüşümde alınan mesafeyi sormak istiyorum. Kaç noktada kentsel dönüşüm çalışmaları yürütüyorsunuz?
SEKMEN - Kentsel dönüşüm çok önemli; yalnız şunun altını çizmekte fayda var: biz kentsel dönüşüme sadece mekânların yenilenmesi gözüyle bakmıyoruz. Biz kentsel dönüşümü, bir kentin fiziki olarak değişiminin yanı sıra, kültürünün ve dokusunun korunması, sosyal yaşamının zenginleştirilmesi ve yaşam kalitesinin arttırılması gözüyle de bakıyoruz. Büyükşehir Belediyemizin gerek kendi imkânlarıyla ve gerekse TOKİ işbirliğiyle yürüttüğü birçok kentsel dönüşüm çalışması oldu, halen daha 22 noktada çalışmalarımız devam ediyor. Bugün Şehitler Mahallesi’nde binlerce gecekondu Büyükşehir Belediyesi marifetiyle ortadan kaldırıldı. Bunlar kolay işler değil; yine şehrin merkezinde yapısal açıdan yenilenmesi gereken bölgeler vardı, bu bölgeleri de eski yapılardan kurtardık; merkez ilçelerimizi de içine alan yeni dönüşüm projelerimiz var, bunlara yenilerini ekleyerek devam edeceğiz. Aldığımız mesafe, Erzurum için hakikaten önemli bir mesafe; şöyle ki, bizim dönemimizde yürütülen kentsel dönüşüm çalışmaları geçmiş yıllarda yapılmış olunsaydı, şehrin ulaştığı nokta bugün çok daha farklı olurdu. Çünkü kentsel dönüşüm, maliyeti itibariyle hakikaten de büyük külfetler doğuruyor. Ama biz Erzurum’un yarınlarını inşa etme adına hiçbir zorluktan, hiçbir külfetten geri durmadık. Şehrimizde ekonomik ömrünü tamamlamış ve sağlıksız yapıları temizlemeye de devam edeceğiz.
BÜYÜKŞEHİR’İN KENT EKONOMİSİ YAKLAŞIMI
Akdağ - Geçtiğimiz ay Yakutiye Belediye Başkanı Sayın Mahmut Uçar ile yaptığımız söyleşide sizin gayretlerinizle Tercanlı bir işadamının Erzurum’da tekstil üzerine yatırım gerçekleştirdiğini öğrendik. Şimdilik 50 kişi istihdam eden yatırımcının, tekstil kent projenizin tamamlanmasıyla 500 kişiyi istihdam edecek dev bir yatırımın eşiğinde olduğundan haberdar olduk. Sizin özel gayretlerinizle kente gelen başka yatırımcılar var mı, ya da daha geniş bir çerçeveden soralım, il ekonomisine katkı noktasında Büyükşehir ne gibi çalışmalar yürütüyor, Erzurum’a kazandırdığı yatırımlar neler?
SEKMEN - Tekstilkent Projemiz tüm hızıyla devam ediyor. Sayın Valimizin de bu yöndeki çalışmaları takdire şayandır. Biz hatırlarsanız bu kente yatırım yapmak isteyenlere makam arabamızı bile tahsis ederiz demiştik. Yerli ve yabancı yatırımcılara bölgemizin cazibe merkezi özelliklerini sürekli ifade ediyor, anlatıyoruz. Şimdiye kadar önemli yatırımcıları şehrimizin ticari hayatına dâhil ettik. Bölgenin sevilen tanınan iş adamları Erzurum’da naçizane bizlerin katkısıyla ayakkabı üretim merkezleri açtı. Peyder pey çalışmalarımız sürüyor. Bu konuda taşın altına değil elimizi bedenimizi koyduk. İnşallah Erzurum iktisadi yatırımlarla ve dev hamlelerle bölgemizin hem çekim noktası olacak.
ÇARPIK YAPILAŞMA VE TARİHİ DOKU
Akdağ - Tarihî dokunun ve kent tarihi bakımından önem taşıyan mekânların ve işlevlerinin korunmasını sağlamaya yönelik yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?
SEKMEN - Erzurum’un bir tarih kenti olduğunu ifade etmiştik. Şehrimizde birbirinden farklı medeniyetlere ait izler var, yapılar var. Erzurum’da Saltuklu eserleri de var, Osmanlı eserleri de var. Bunlara ilaveten Cumhuriyet döneminin ilk yıllarına ait tarihi nitelikte yapılar da var. Erzurum’un özellikle merkezi biliyorsunuz, tarihi eserler açısından oldukça zengin. Fakat sorun şu ki, bu eserler çarpık yapılaşma kurbanı olmuştu. Biz bu eserleri gün yüzüne çıkarmayı başardık, Erzurum Kalesi çevresinde yürüttüğümüz Kültür Yolu projesi, bunlara verilebilecek en güzel örneklerden birisidir. Sonra Erzurum Evleri için özel bir proje hazırladık; Yeğenağa Mahallesi’nde bu iş için hususi bir sokak tanzimi bile yaptık, oradaki tarihi ve kültürel nitelik taşıyan yapıları restore ediyoruz. Kale çevresindeki tescilli yapılar vardı, onları da elden geçirdik, restore ettik, yapıldıkları dönemin mimari özelliklerini taşımaları kaydıyla kimilerini de yeniden inşa ettik. Kültür Yolu’nun diğer etapları tamamlanınca, Erzurum’un ne denli tarihi bir nitelik taşıdığı daha da çok ortaya çıkacak. Bunun yanında Sokak sağlıklaştırma projemiz var, devam ediyor. Gölbaşı, Nazik Çarşı, Kongre Caddesi ve şehrin daha birçok noktasına tarihi bir görünüm kazandırdık. Batpazarı Caddesi’nde şehrin tarihi ve kültürel dokusunu yansıtan işyerleri yapıyoruz. Bu ve bunun gibi daha birçok projemiz var ve biz bu projelerle hem şehrimizdeki tarihi canlandırıyor ve de koruma altına alıyoruz.
AKDAĞ - Dadaşları heyecanlandıracak yeni bir projeniz var mı?
Başkan - Palandöken’den bahsederken bunlara hiç girmedim; ama dağla şehir merkezini birbirine kavuşturma hususunda bir teleferik projemiz var, detayları daha da netleşince paylaşacağız bunu. Yeni meydanlar, altgeçitler, köprülü kavşaklar, kısacası her birisi Erzurum’u gerçekten de heyecanlandıracak atılımlarımız olacak. Bunların her birinin üzerinde ayrı ayrı çalışıyoruz.
BÜYÜKŞEHİR’DEN ESNAF AÇILIMI
Akdağ - Erzurum esnafını güçlendirmeye dönük projelerinizden bahseder misiniz?
SEKMEN - Belediyeler, şehirlere cazibe kazandırdıkça, oralarda katma değer üretimi de artar. Şehirde göç durunca, o şehirde esnaf da kazanır, vatandaş da kazanır. Bizim başlıca hedefimiz bu; Erzurum’u geliştirmek, geliştirdikçe de Erzurum’da sadece esnafa değil, toplumun tüm katmanlarına aynı anda kazandırmak. Yaz aylarında Erzurum’da ticaret neredeyse durma noktasına geliyordu, ama şimdi öyle değil. İnsanlar yaz aylarında bile Erzurum’a gelmeye başladılar, şehirde göç ilk defa tersine döndü. Şehirdeki sosyal yaşam alanları ve imkanları genişledikçe, hareketli nüfus oranı da artmaya başladı. Bunların her birisinin esnafa doğrudan zaten katkısı var. Onun dışında esnafımızla elbette ki iç içeyiz, el eleyiz. Onların beklentilerine cevap vermeye, yanlarında olmaya azami gayret sarf ediyoruz.
HAFİF RAYLI SİSTEM
Akdağ - Hafif raylı sistem projesinde son durum nedir?
SEKMEN - Biliyorsunuz bu projeyle ilgili olarak Büyükşehir Belediyemizin çok ciddi çalışmaları oldu. Yatırım programına alındı, Resmi Gazete’de yayımlandı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımızın öncülüğünde bu yatırımı da Erzurum’a kazandıracağız. Güzergâhlarımızı bile belirlemiş durumdayız, ön hazırlık çalışmaları sürüyor. En kısa sürede ilk kazma vurulmuş olunacak ve Erzurum yıllardır düşlediği bu imkâna kavuşmuş olacak.
İLÇELER VE BÜYÜKŞEHİR VİZYONU
Akdağ - İlçelerde yürüttüğünüz çalışmaları başlıklar halinde sıralar mısınız?
SEKMEN - Şunun altını çizmek istiyorum; ürettiğimiz hizmetlerden ilçelerimizin hiçbirisini mahrum bırakmadık, bırakmayacağız. İlçelerimize canlı hayvan borsaları kurduk, köy mahallelerimize taziye evleri yaptık, konaklar inşa ettik. Yepyeni ulaşım ağları açtık, asfaltından çevre düzenlemesine kadar her ihtiyacı göz önünde bulundurduk. İlçelerimize ESMEK’leri kazandırdık, kütüphaneler açtık, merkez de dahil olmak üzere ilçelerimizdeki okullarımıza kadar uzandık, ihtiyaçlarını giderdik. Aydınlatma sisteminden prestij caddelerine, sokak sağlıklaştırmadan altyapı hizmetlerine varıncaya kadar her ilçeye Büyükşehir Belediyemizin imzasını attık.
ERZURUM KÜLTÜR VE SANAT HAYATINA KATKI
Akdağ - Göreve geldiğinizde Erzurum’da Büyükşehir’in sosyal tesis durumu neydi, geçen 6 yıllık süre zarfında ne oldu?
SEKMEN - Sosyal tesislerimizde herhangi bir değişiklik yok. Olimpiyat Millet Bahçesi’nde, Palandöken Kayak Merkezi’nde, Tebrizkapı’da, eski Numune Hastanesi’nin yanında, Müceldili ve Abdurrahman Gazi türbesinde tesislerimiz var. Herhangi bir artış yok.
AKDAĞ - Kültür, sanat ve eğitim faaliyetleriniz nelerdir?
Başkan - ESMEK’ler Erzurum’da nitelikli işgücüne duyulan ihtiyacı ortadan kaldırma anlamında çok önemli faaliyetler yürütüyor. Gençlerimiz, ev hanımlarımız, kızlarımız buralarda açılan meslek eğitim kursları sayesinde meslek sahibi oluyor, aile bütçelerine katkılarda bulunuyor. Bunun dışında dediğim gibi Erzurum’da binin üzerinde okulumuzun bakımı, onarımını ve ihtiyaçlarını giderdik. Kütüphaneler kurduk, malzeme gereksinimlerini karşıladık. Kültür ve sanat anlamında şunu rahatlıkla söyleyebilirim: Erzurum’da kültür ve sanat adına atılan hemen her adımda Büyükşehir’in doğrudan ya organizasyonu ya da desteğini görürsünüz. Şehrin kültürel yönünü ön plana çıkarma adına, sanatın her alanına
yöneldik, yoğunlaştık. Koro kurduk, geleneksel Türk el sanatlarını yaygınlaştırma adına kurslar açtık, kursiyerler mezun ettik. Konferanslar, seminerler, konserler, şenlikler, festivaller, Ramazan özel programları, güreş festivalleri, spor organizasyonları, turnuvalar ve daha birçok etkinlikle şehrin sosyal ve kültürel yaşamına renk kattık.
ERZURUM’UN TİCARİ VE TURİSTİK AÇILIMI
Akdağ- Ticaretten Turizme komşu ülkelerle ilişkileri değerlendirir misiniz?
Başkan - Erzurum’un bir zamanlar ticaret merkezi olduğundan bahsederken, tabi bunun en önemli dayanaklarından birisi de, kuşkusuz civar ülkelerle olan bağlantısıdır. Bakınız çevremizde 300 kilometre mesafede birçok ülke var ve bu ülkeler bizim için çok önemli potansiyelleri ifade ediyor. Gürcistan, İran, Azerbaycan, bunun yanı sıra Türki Cumhuriyetlerine açılan kapıları da dâhil edersek; Erzurum aslında bir serhat şehri de diyebiliriz. Tabi bu manada arzu edilen konumda mıyız, değiliz. Fakat şu da bir vakıa; AK Parti hükümetlerinden önceki dönemlerle mukayese edecek olursak, eskiye nazaran çok daha iyi durumdayız. Tabi bu ilişkilerin geliştirilmesi, güçlendirilmesi ve karşılıklı kazanıma dönüştürülmesi gerekiyor. Bu manada yürüteceğimiz çalışmalarımız olacak, projelerimiz olacak. Karşılıklı işbirliği, ticaret, kültür ve sanat etkinliklerimiz olacak.
ONURSAL BAŞKAN SEKMEN’DEN TARAFTARA MESAJ
Dadaş Gazetesi - Erzurumspor’a sağladığınız desteklerle Dadaşlara 3 yıl üst üste şampiyonluk sevinci yaşattınız. Geçen sezon hakem hatalarının aleyhimize olduğu bir sezondu ve maalesef Erzurumspor bir alt lige düştü, ya da düşürüldü… Bu yıl yine etkili bir kadroyla Süper lig için yarış veriyor Erzurumspor… Kulübün Onursal Başkanı olarak takımın performansını nasıl buluyorsunuz, Taraftara mesajınız neler?
SEKMEN - Erzurumspor bizim de sevdamız; tribündeki taraftarın yüreği bu takım için nasıl ki çarpıyorsa, biz de aynı heyecanı hissediyor, aynı coşkuyu yaşıyoruz. Sizin de ifade ettiğiniz gibi; üç yıl üst üste şampiyon olduk ve Süper Lig’e çıktık. Hiçbirimizin arzu etmediği gelişmeler yaşadık ve sonuç itibariyle bir alt lige düştük ve mücadelemizi sürdürüyoruz. Sezon başında yeni transferler oldu, neredeyse baştan aşağı iki takım birden kurduk. Bu oyuncuların birbirlerine adaptasyonu, uyumu ve kendilerine has bir oyun anlayışı geliştirmeleri öyle hemencecik olmuyor elbette ama bizim de kaybedecek vaktimiz elbette ki yoktur. Sezon başından bu yana taraftarı da pek memnun etmeyen bu performans, işte bahsini ettiğim bu uyum sürecinden kaynaklanıyor. Fakat taşlar yerli yerine oturacak ve Büyükşehir Belediye Erzurumspor hedefine emin adımlarla ilerlemeyi sürdürecek. Taraftarımız ve camiamız buna inansın ve desteklerini takımdan esirgemesin. Çünkü biz birlikte varız ve bu şehrin ruhunda da şampiyonluk var.
SEKMEN’İN ERZURUM HAYALİ
Akdağ - Hayalinizdeki Erzurum’u sorarak söyleşimizi noktalamak istiyoruz…
SEKMEN - Hayalimdeki Erzurum; bir kere tüm ihtiyaçlarından arındırılmış, sosyo-ekonomik açıdan değerli, üretim, imalat ve ticaret kapasitesini artırmış, göçün tersine döndüğü, tarım ve hayvancılıkta cazibe kazanmış ve turizmde dünyada parmakla gösterilir bir hale gelmiş Erzurum hayal ediyorum. Yokluğun ve yoksulluğun olmadığı, insanımızın işinde-gücünde olduğu bir Erzurum hayal ediyorum. Kaldı ki, Büyükşehir Belediyesi olarak bizim bugünlerden inşa etmeye başladığımız yarınlar, aslında kurduğumuz bu düşleri gerçeğe dönüştürecek adımlardan ibaret. Biz işte bu yarınları Erzurumlu hemşehrilerimizle birlikte inşa ediyoruz ve bu yoldan asla geri durmayacağız.