Sarıkamış Harekatı'nda şehit düşen vatan evlatları değişik etkinliklerle anılıyor. Harekâtın yükünü çeken illerden Erzurum'da da bu hafta bir dizi toplantı yapılacak. Sarıkamış Harekâtı sırasında Erzurum'da yaşananları anlatan Eğitimci Yazar Muzaffer Taşyürek, harekâtın başarısızlığı nedeniyle Erzurum ve çevre illerinde büyük bir dram yaşandığını söyledi.
//KORUCUK KÖYÜ’NÜN ÇİLESİ
Birinci Dünya Savaşı'nı, Osmanlı Devleti'nin ortadan kaldırılış senaryosunun ortaya konulan adımı olarak değerlendiren Taşyürek, Birinci Dünya Savaşı'nda Kafkas Cephesi'ne yığılan 120-150 bin civarındaki askerin yol güzergâhında bulunan Erzurum'un Pasinler ilçesi Korucuk köyünün, harekâtın yükünü çektiğini söyledi.
//KORUCUK’UN TARİHİ ÖNEMİ
Korucuk'un tarihe şahitlik etmiş yerleşim yerlerinden biri olduğunu vurgulayan Taşyürek, "Korucuk, dönemin askerleri tarafından kaleme alınan hatıratlarda Arif Baytın'ın, Şerif İlden'in, Ziya Yergök'ün kitaplarında ismi sık sık geçen köylerimizden biridir. 93 harbinde Gazi Ahmet Muhtar Paşa'yı misafir eden köy; 1914'te 33 yaşında ikbal sahibi olmuş, Harbiye Nazırı ve Başkumandan Vekili Enver Paşa'yı, onun yanında Alman General Bronsart von Schellenndorf, Yarbay Feldman, Yarbay Felix Guse'yi ağırlıyordu. 120-150 bin civarındaki askerin yol güzergâhında bulunan Korucuk, sağlık merkezi idi. Bu konumu ile acı olaylara şahitlik etmiş, o kış Korucuk'ta iniltiler hiç eksik olmamıştı.
//AÇLIK VE YOKSULLUK YILLARI
Savaş boyunca Korucuk ve bölgedeki diğer köyler, cepheye sevk edilen ve kendilerine yiyecek ulaştırılamayan askerlerimizin adeta yağmasına maruz kalmış, aç kalan askerler halkın yağına, peynirine, kışlık erzaklarına, ev eşyalarına, bağ ve bahçelerine musallat olmuşlardı. Öyle ki bölge halkının şikâyeti üzerine Erzurum Valisi Tahsin Bey, başıbozuk hareketlerin önlenmesi için bildiri yayınlamıştı." dedi.
//TAŞYÜREK’İN ANLATTIKLARI
Sarıkamış Harekâtı esnasında Pasinler'deki evlerin hasta ve yaralılar ile dolduğunu dile getiren Taşyürek, 20 kadar evde binden fazla hasta sayıldığının tarihi kaynaklarda geçtiğini kaydetti. Taşyürek, şunları ifade etti:"Alvar Köyü'nde yatan 230 hastaya bir eczacı bakıyordu. Yaralı ve hastalar cephe ve cephe gerisinden kağnılarla, kızaklarla, iki at arasına yerleştirilmiş sedyelerle Hasankale, Korucuk gibi sağlık merkezlerine taşınmaya çalışılmış, bunlardan bir çoğu zaten yollarda ölmüşlerdi. Sadece 26 Kasım 1914 itibariyle Pasinler'e gelen hasta sayısı 560, hastalıktan ölenlerin sayısı 29'du. Savaş boyunca bu bölgede kolera, tifüs, humma-i racia ve dizanteri gibi hastalıklardan büyük ölümler yaşanacaktı. Yedek Subay Halil Ataman, anılarında diyor ki 'Hasankale (Pasinler) Asker Hastanesi'ni boşaltırken, hastanenin önünde üzeri hiç kapatılmayan çukurda bulunan 100 şehidimizin üzerini toprakla örttük. Dedem İbrahim Çavuş da bu hengâmede Köprüköy'de vuruşmaktaydı. Rastladığı her askerde bir baba kokusu aldığını ifade eden rahmetli babam gözleri dolarak: 'Her gün perişanlar kafilesi karşılardık. Ayaklarında hasır çarıklar, sırtlarında yırtık elbiseler, torbalarında taş kesilmiş peksimetlerle hayatında kış kahrı çekmemiş mıntıkalardan gelen ana kuzuları, bir Enverî cehennem haline gelen Hasankale'ye böylece ulaşırlardı. Yüzlerce kilometreyi zemheri mevsiminde yürüyerek gelen bu insanlardan birçoğu, cepheye gitmeden o geceyi geçirmek üzere kondukları ahırlarda, samanlıklarda, koğuşlarda ölürler, bir gün evvel ilahilerle karşıladığımız insanları, bir gün sonra alelacele yapılmış dualarla topluca toprağa gömerdik."