ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
 Muşlu ailelerin evlat nöbeti devam ediyor
 Muşlu ailelerin evlat nöbeti devam ediyor
Çayırdüzü, barajını bekliyor
Çayırdüzü, barajını bekliyor
ATAUNİ’den tarımsal kalkınmaya destek
ATAUNİ’den tarımsal kalkınmaya destek
Jandarmadan öğrencilere trafik eğitimi
Jandarmadan öğrencilere trafik eğitimi
3 kilo 786 gram uyuşturucu geçirildi
3 kilo 786 gram uyuşturucu geçirildi
HABERLER>GUNCEL
1 Ekim 2010 Cuma - 00:01

“Erzurum, ruhunu arıyor”

Erzurum’un ilk düşünce kuruluşu olan Ener Strateji Merkezi Sözcüsü Uzun, “Bir şehir, modern gelişmeyle “tarihi mirasın korunması” arasında dengeyi kurmalı, “eskiyi tahrip etmeden yeniyle bütünleştirmeli” ve “sürdürülebilir kalkınma” ilkelerini sağlayabilmelidir. Geçmişi olmayan bir şehir, hafızasını yitirmiş bir insana benzer. İdeal şehir şartları mihengine vurulduğunda karşımıza nasıl bir Erzurum çıkmaktadır?” dedi.

“Erzurum, ruhunu arıyor”

Erzurum’un ilk düşünce kuruluşu olan Ener Strateji Merkezi Erzurum için düşünmeye ve proje üretmeye devam ediyor. ENER Sözcüsü Mükremin Uzun, “Erzurum Yeni Şehircilik Ve Şehirlilik Manifestosu” konulu çalışmalarını kamuoyu ile paylaştı. Uzun, “Avrupa Konseyi tarafından 2008 yılında kabul edilerek yayımlanan, 2009 yılında uygulamaları izlenen ve 2010 yılında uygulamalar çerçevesinde revize edilecek olan “Avrupa Şehir Şartı”, Erzurum için büyük önem taşımaktadır” dedi.
//ŞEHRİN HAFIZASI
 “Avrupa Konseyi tarafından kabul edilen ve Türkiye’nin de imzaladığı “Avrupa Şehir Şartı-1” ve “Avrupa Şehir Şartı-2” başlıklı bildirilerde, “İdeal Şehir”, Şehirli haklarını koruyan, En iyi hayat şartlarını sağlayan, Halkına mümkün olan en iyi hayat tarzını sunan, Değerini orada yaşayan, ziyaret eden, Eğlence, kültür ve bilgiyi orada arayan, Birçok sektör ve faaliyeti bir arada uyum içinde barındıran merkezdir” diyen ENER Sözcüsü Uzun, “Bir şehir, modern gelişmeyle “tarihi mirasın korunması” arasında dengeyi kurmalı, “eskiyi tahrip etmeden yeniyle bütünleştirmeli” ve “sürdürülebilir kalkınma” ilkelerini sağlayabilmelidir. Geçmişi olmayan bir şehir, hafızasını yitirmiş bir insana benzer. İdeal şehir şartları mihengine vurulduğunda karşımıza nasıl bir Erzurum çıkmaktadır? Yerel yönetimler kısa ve uzun vadeli programlarında, yıllık plan ve uygulamalarında şehirleşmenin evrensel ilkelerini ne kadar gözetmektedirler? Yerel Yönetimlerin seçimle gelen ve atanan üst kadroları “Eskiyi tahrip etmeden” yeniyle bütünleşme bilinci ve becerisini ne kadar taşımaktadırlar? Erzurum’un şehirleşme politikaları belirlenirken “Evrensel çıtanın” gözetilmesi çok önemlidir. Bu konuda çağdaş yerel yönetim ilkelerine uyum birinci önceliktir. Zira, Avrupa Şehir Şartı Bildirisinde de belirtildiği gibi, yerleşimlerin meseleleri ölçekte farklılıklar göstermekle birlikte, özde aynı yapıyı barındırır. Öyleyse en doğru şehirleşme yöntemi, Avrupa Şehir Şartı ilkelerinin yerel ihtiyaçlara göre tanzimi ve tatbikidir” diye konuştu.
Uzun, Avrupa Şehir Şartı İlkeleri açısından Erzurum’un şehirleşme politikalarında ilk göze çarpan eksiklikler ve uygulanması gereken ilkeleri ise şöyle sıraladı;
//ERZURUM’DA ŞEHİRLEŞME SÜRECİ
Erzurum mahalli idarelerinin, çevre kirliliğine karşı yürüttüğü çalışmalarda mali sorunlarla karşılaştığı gözlenmektedir. Bu alanda yerel vergiler yeterli olamamakta, merkezi ek kaynak imkanı da sağlanamamaktadır.Teknolojik donanım eksikliği yanında organizasyon ve insan kaynakları yapılanmasında da eksikliler bulunmaktadır. Tıbbi ve teknolojik atıkların toplanması, geri dönüşümü konusunda yeniden yapılanmaya gidilmelidir.
Doğu Anadolu ve haliyle Erzurum’da Karla Mücadele konusunda Merkezi Hükümet’in yerel yöneticilere ek imkanlar tanıması gerekmektedir.
Erzurum Yerel Yönetimleri’nin tabiatı ve yeşil alanları koruma yükümlülüğünü yerine getirmek için çaba içinde oldukları şüphesizdir.
Ancak, mevsime göre değişen faktörlerin de olumsuz etkisiyle bu alandaki hizmetlerde sorunlarla karşılaşılmaktadır. Şehir-içi yeni yeşil alanların ihdası ve mevcutların korunması ile ilgili olarak yeni projelerin devreye sokulması ve yerel şartlara uygun yeni uygulamaların denenmesi şarttır.
//ÇEVRE KORUMA BİLİNCİ
Tabiatı koruma bilincinin “toplumsal bilinç” haline getirilmesi için yerel yönetimler uzun vadeli planlar geliştirilmelidir. Günümüz şehirlerinin birçoğu taş, beton, çelik, cam ve asfalt yığınından ibarettir. Erzurum için “ETKİLİ” olacak ve “ESTETİK” kaygı taşıyan tedbirler alınmaz ise, şehir, aynı akibete uğrama tehlikesiyle karşı karşıyadır.
Trafik ve konutların ürettiği her tür atık, Erzurum’un havasını ve toprağını kirletmekte; doğal yaşam meskun alanların dışına kaymaktadır.
Dolayısıyla şehir içinde doğal koruma alanları oluşturmak, peyzaj düzenlemelerini açık alanlar ve mevzi planlarda bir girdi olarak kullanmak Erzurum için hiç bu kadar gerekli olmamıştı.
Zira bunlar varlıklarıyla, şehre kimlik ve karakter kazandıran, şehir görüntüsüne özellik katan ve hatırı sayılır bir etkisi olan özel, zevkli donanımlardır.
//ERZURUM VE TARİH DOKUSU
Erzurum’un şehircilik faaliyetlerinde ve yeni imar hareketlerinde “tarihi şehir dokusunun korunması” ve tarihi eserlerle birlikte karakteristik özellik taşıyan eski şehir dokusunun, konut, konak ve evlerden oluşan kültür ve tarihi mirasının önemli sembolleri olarak koruma altına alınması öncelikli hedef olmalıdır.
Erzurum’un tarihi konak ve evleri, şehirleşme aşamasında hoyratça heba edilmiştir. Özellikle modern yapılaşmanın yoğun olarak başladığı 40-50 öncesinden bugüne kadar yerel yönetimlerde bulunan kadroların “Tarihi ve kültürel dokuyu koruma” bilincinden yoksun oluşları, bu alanda gerçek bir kültürel kıyıma neden olmuştur.
Şu anda elde kalanların da aynı akibete uğramaması için özel bir program uygulanması gerekmektedir.
Kale ve Kümbetler mevkiinde gerekli istimlak işlemlerinin yapılarak ayakta kalan yapıların tanzimiyle bir “ERZURUM SOKAĞI” oluşturulmalıdır.
Eski el sanatları ve yapı tekniklerinin yaşatılması, canlandırılması da bir gerekliliktir.
Şehrin mimarisi, çağlar boyu önemli ve değerli olagelmiş tarihi yapı mirası olup, “şehir kimliği”ni ve anılarını (yaşanmışlığını) saklamak için korunurlar. Bu miras, insan becerisinin ürünü, sanata ve kültüre dair değer taşıyan, taşınmaz varlıklar olabildikleri gibi; konum, topografya ve iklim koşullarıyla oluşan doğal varlıklar da olabilirler.
“Şehir mirası”, “şehir ve şehirlinin kimliği” açısından kritik önem taşıyan, şehir yapısının ayrılmaz ve yeri doldurulmaz bir parçasıdır.
Şehir, ancak meydan ve bulvarlarıyla gerçek bir şehir olabilir. Erzurum’da açık alanların oluşturulması ve muhafazası, şehrin gelişmesinin vazgeçilmez bir parçası olmalıdır.
Yeni şehirleşme alanlarında, kamu binalarının tek tip ve zevksiz fotokopi mimari şeklinde inşa edilmesi gibi, yeni yapılaşan alanların da “Mimari yaratıcılık ve imar estetiğinden” yoksun oluşu, şehir görünümünün kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir.
Yeni yapılaşma alanları oluşturulurken, “şehrin kültürel ve geleneksel ruhuna uygun mimari üslubu”nun geliştirilmesi yerel yöneticilerin hedefleri arasında yer almalıdır.
Yeni inşa edilecek camilerde de aynı “mahalli ve mimari estetik” göz önünde bulundurulmalıdır.
//YAPILANMA ÇEŞİTLİLİĞİ VE ERZURUM
Bütün insanların sağlıklı, yerleşik, güzel ve özendirici bir çevrede yaşama hakkı bulunduğunu söyleyen Uzun daha sonra şunları söyledi, “Bir şehrin canlılığının korunması, “dengeli meskun alanlar”ın oluşturulması ve “merkezdeki konut dokusu”nun korunmasıyla sağlanması şehirleşmenin en önemli ayağıdır. Şehir görüntüsü, “tasarım” ve çeşitlilik gösteren “yapılaşma” süreçlerinin çevreleriyle birlikte yıllar içinde oluşturduğu bir formdur. Bir şehir görüntüsünü koruma, geliştirme biçimi ve şehrin güvenlik, huzur, konfor ve görüntü gibi birbiriyle ilişkili kavramlarının ele alınış biçimleri, peşinde olunan “iyi şehir çevresi” algısı açısından çok önemlidir. “Tarihi yapılar”ı koruma yöntemleri ile bu dokuda yer alacak “yeni yapılar” özenle bir araya getirilmeli, ancak bu durum, tasarımlarda mimari yenilikleri teşvik etmekten de geri kalmamalıdır. Detayların usta bir biçimde çözümü, düzgün bir şehir dokusunun oluşturulmasında önemli rol oynar.
 
 
//ERZURUM’UN GÖRÜNÜM KALİTESİ VE İMAJI
Bir “şehrin karakteri”, onun “çağdaş mimarisi” ve “tarihi dokusu”ndadır. Bir şehrin çekiciliği ise, mevcut yapıların ıslahı ve yenilerin birbirleriyle ve çevreyle, çekici ve uyum içinde olmasıyla arttırılır. Şehir mimarisi kendini ifade etmekte özgür olabilmeli ve değişik ihtiyaçlara cevap verebilmelidir. Yarışmalarla mimari proje elde etmenin, yeni fikirler yaratılmasında çok önemli bir rolü vardır. Tarihi şehir mirası, Avrupa Mimari Mirasının Korunmasına ilişkin Konvansiyon’un 1. maddesinde tanımlandığı gibi “anıtlar”, “yapı grupları” ve “şehir dokuları”ndan oluşur. Şehir mirası, kullanılmama (terk edilişlik) ve her tür bozulma ile tehdit altındadır.
ŞEHİR MİRASININ KORUNMASI VE TANITIM POLİTİKALARI
İyi bir koruma, “halkı aydınlatma” ve “mülk sahipleri”ni de sahip oldukları değer konusunda bilgilendirme ve bilinçlendirme ile sağlanır. Bu konuda, modern iletişim araçlarının ve reklam tekniklerinin etkili bir şekilde kullanımına ve insanları çocuk yaşlardan başlayarak, konuya ilişkin özel ilgiyle eğitilmesine ihtiyaç vardır. Politikalar ve koruma felsefesi; “mülk sahipleri”, “mimarlar”, “arkeologlar” ve “tarihçiler”le birlikte “şehir plancıları”, “politikacılar”, “müteahhitler” ve hatta “iş çevreleri” ile birlikte oluşturulmalıdır. Oluşturulacak gönüllü çalışma kampları ve imece kampanyaları, korumaya pratik yolla katılımı öğretmekle kalmaz, aynı zamanda yararlı, eğitsel bir döngü de yaratır.
//TARİHİ ŞEHİR DOKUSUNUN GÜNDELİK HAYATLA BÜTÜNLEŞTİRİLMESİ “Bütüncül bir koruma”nın en temel şartı, koruma ve onarımı (restorasyonu) gerekli bir planlama hedefi olarak kabul etmektir. Bu da koruma ve onarım programının bütüncül bir yaklaşıma oturmasını zorunlu kılar. Koruma çalışmalarını yürütecek ekip, “disiplinler arası bir ekip” olmalı ve ekonomik gelişme, kültür, konut, çevre ve sair sektörel politikalarla aktif işbirliği içinde çalışabilmelidir. Restorasyon; yapılarda çağdaş, yaşanabilir bir ortam sunmalı, kamu kuruluşları ise yapının kendi kendini koruyabileceği bir sistem sağlamalıdır.
//GELECEĞİN ŞEHRİ
Geleceğin şehrinin yaşanabilir, uyumlu, güzel ve sağlıklı olabilmesi için gerekli kararlar bugünden verilmelidir. Mevcut olumsuz şartlar bugünkü şehir ve yerleşim kavramlarının gözden geçirilmesi için uyarıcı bir sebeptir. Bu gözden geçirme, şehir sakinleri, yöneticiler, politikacılar, resmi görevliler de dahil olmak üzere, uzmanlar ve bütün halkın işbirliği ile gerçekleştirilmelidir.
//“AVRUPA ŞEHİR ŞARTI-2” ERZURUM İÇİN YARARLI İLKELER İÇERİYOR
Avrupa Konseyi tarafından 2008 yılında kabul edilerek yayımlanan, 2009 yılında uygulamaları izlenen ve 2010 yılında uygulamalar çerçevesinde revize edilecek olan “Avrupa Şehir Şartı-2”, 85 maddeden oluşuyor.
Erzurum’da uygulanması son derece olumlu sonuçlar doğuracak olan Bildiri’den, şehrimiz için önemli gördüğümüz maddeleri aşağıya alıyor ve yerel yönetimleri bu çerçevede programlar hazırlayıp icra etmeye davet ediyoruz.
Avrupa Konseyi Mahalli ve Bölge İdareleri Kongresi, AVRUPA ŞEHİR ŞARTI-2 ile Avrupa Mahalli İdareleri’ni “sürdürülebilir şehirler ve kasabalar” inşa etmeye teşvik eden “Yeni Bir Şehirlilik İçin Manifesto” yayınlamış bulunmaktadır. Manifesto, şehir hayatına yeni bir yaklaşım sunmayı amaçlamaktadır.
“Yeni Bir Şehirlilik İçin Manifesto”, şehirlerin ve kasabaların çağdaş şehir meseleleriyle baş etmesine imkan verecek bir ortak ilkeler ve kavramlar bütünü belirlemektedir.
Önceliklerimizin merkezine koymak istediğimiz şehirler ve kasabalar, her şeyden önce, o beldelerde yaşayanlar, yani şehirliler için yaratılmıştır.
İstediğimiz şehirler ve kasabalar, aynı zamanda çevreye saygılı, sürdürülebilir şehirler ve kasabalardır.
Avrupa’nın seçilmiş mahalli temsilcileri olan bizler, şehirlerdeki vatandaşlarımızın ve genel olarak şehir kalkınmasının bütün aktörlerinin, şehirlerimizi ve kasabalarımızı “sürdürülebilir şehir mekânları”na dönüştürmeye yönelik faaliyetlerini destekliyoruz.
Şehirlerin “sürdürülebilir bir gelişme”ye kararlılıkla yönelebilmek için, “şehir ekolojisi”nin geliştirilmesini amaçlıyoruz. Şehirlerimizin ve kasabalarımızın “çevre’deki ayak izlerini azaltmayı”, onların tabi kaynaklarını sakınmayı, biyolojik çeşitliliklerini muhafaza etmeyi ve zenginleştirmeyi, kamu değerlerini herkes için erişilebilir kılmayı ve enerji etkinliğini politikalarımızın ana öğesi yapmayı üstleniyoruz.
//ŞEHİRLERİN RUHU
Şehirlerimizi ve kasabalarımızı; bakımları için mümkün olduğu kadar az kaynağa ihtiyaç duyan, sakinlerine çeşitli hizmetler sunan, dinlenme ve eğlenme imkanlarına ve korunmuş tabiat sahalarına hemen yakınlarında ulaşma imkanı sağlayabilen şehirler ve kasabalar olarak düşünmeliyiz.
Kaynak, toprak, ulaşım ve enerji alanlarında “tasarrufa yönelmiş şehirler ve kasabalar” amaçlıyoruz. Şehir mekanları, sosyal statüleri, yaşları veya sağlık durumları ne olursa olsun, buralarda yaşayan herkes için daha kolay, daha erişilebilir ve daha canlı olacaksa, şehirlerimizin ve kasabalarımızın daha rahat algılanabilir ve derli toplu olması gerekir.
Bu anlayış gereği, şehirlerimiz ve kasabalarımıza ilişkin sürdürülebilirlik ilkeleri doğrultusunda “dost mekânlar” yaratmak ve özellikle farklı ulaşım tarzlarının devreye sokulması ile mümkün kılınacak iyileştirilmiş ulaşım akışları sağlamak amaçlarımızı eş zamanlı olarak ele almalıyız.
//MİMARİ KALİTE ENDİŞESİ
Bu bağlamda, şehir peyzajlarımızın son elli yılda çoğu zaman üst düzeyde bir “mimari kalite endişesi” duyulmadan geliştiğinin farkındayız. Şehir çevresindeki peyzajların pek çoğunu ihmal ederek, şehirlerimizi ve kasabalarımızı ruhsuz ve yaratıcılıktan uzak bir ticari şehir planlamasına terk ettik. Bu sebeple, mekânların geliştirilmesinde mimarlık boyutunu daha fazla dikkate almak ve karar vericilerde ve şehirlilerde canlı bir mimari kültürün gelişmesini teşvik etmek istiyoruz.
Şehirlerimizle, kasabalarımızla ve onların kültürü ile olduğu kadar mimarileri ile de gurur duymak arzusundayız.
Şehirlerimizin ve kasabalarımızın çok gerilere giden bir tarihleri olduğunu ve bunlara kültürlerimizin geniş ufkundan bakılması gerektiğini biliyoruz. Bizler, geçmişe ve ortak belleklerimize uzanan bu köklerin aynı zamanda, kendimizi geleceğe güçlü bir kimlikle taşımaya imkan vereceğine inanıyoruz. Tek bir “şehir gelişme modeli” teklif etmiyoruz. Şehir ve kasabalarımızın kendi kişilikleri var; hepsi farklıdır ve bu çeşitlilik Türkiye için bir fırsattır.”

 
 
Kur’an Eğitimi ve Yaz Kur’an Kursları
YORUMLAR
Toplam 5 yorum var, 5 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Serap Durmazpinar 1 Ekim 2010 Cuma 23:44

Dusunce ozgurlugunun olmadigi bir Ulke'de, dusunce kurulusunun olmasi çok sevindirici bir durumdur. Amaç çok guzel. Bir Erzurum'lu olarak, bir Avrupa'li gibi degil, Avrupai hiç degil ama, Avrupa standartlarinda refah içerisinde, gelecekten korku duyulmadan yasamak her insanin oldugu gibi, Erzurum'lularinda hakkidir. Erzurum ve Erzurum'lu hizmetin en guzeline ve en kalitelisine layiktir. Bu amaçla yaptiginiz tum çalismalarinizi buyuk bir ilgiyle ve memnuniyetle takip etmekteyim.. Umarim hedef 12'yi vurur. Fransa'da yasiyor olsamda, destegim sizlerle olacaktir. Tesekkur ediyor, tum hemsehrilerimi sevgiyle selamliyorum...

Yorumu oyla      6      4  
bilge 1 Ekim 2010 Cuma 15:21

bu güzel yazı yeni bir "Erzurum bildirisi olarak ilgili yerlere mutlaka gönderilmeli.valilikten okullara, milletvekillerine, e-mail gruplarına, yerel yönetimlere vs. gönderilmeli. Belki birileri bir şehir için hamaset yapmadan konuşacak anlayacak ve harekete geçecek bir metinle karşılaşmış olur. Erzurum sadece kendisi için değil bütün ülke hatta coğrafya için önemli.

Yorumu oyla      6      4  
yorgundemokrat 1 Ekim 2010 Cuma 10:41

geçkalınmamış mı?

Yorumu oyla      6      4  
OGUZHAN 1 Ekim 2010 Cuma 10:40

ERZURUM GAZETESİ ve bu yazıyı kaleme alan arkadaşı kutlarım tam bir mega kent nasıl olur profili çizmiş helal olsun agzına kalemine saglık lütfen yetkililer bir zahmet okusunlar bu yazıyıda görevlerini yapsınlar empati düşünsünler ki kendileri yıllarca bu sorunlara egilmişmiler öz eleştiri yapsınlar çok güzel bilgili mantıklı bi yazı devamını bekleriz tebrikler selam saygılarımla ALLAHA Emanet olun

Yorumu oyla      6      4  
Mehmet Yılmaz 1 Ekim 2010 Cuma 04:19

El fatiha

Yorumu oyla      6      4  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
İtfaiyeciler sorunlarına çözüm bekliyor
Belediye ve Özel İdare Çalışanları Birliği Sendikası (Bem-Bir-Sen) Şube ...
İstihdamda “Hanımeli” yaklaşımı
Atatürk Üniversitesi, Erzurum Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği (ESOB) ...
Küçükler: “2011’i fırsata dönüştürelim”
Büyükşehir Belediye Başkanı Küçükler, Erzurum’un 2011 kış olimpiyatlarına ...
 
KÖYDES’te durmak yok..
İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Altınok, Köylerin Altyapısının Desteklenmesi ...
Kamu hizmetinde gönül birliği
ERZURUM(GHA) – İtfaiye Haftası, dünyanın en riskli iki mesleğin mensupları ...
Hasta kartal okul bahçesine düştü
Oltu ilçesinde okul bahçesine düşen kartal öğrencilerin eğlencesi oldu. ...
 
Hasta kartal okul bahçesine düştü
Oltu ilçesinde okul bahçesine düşen kartal öğrencilerin eğlencesi oldu. ...
Köprüköy 3.1’le sallandı
Erzurum'un Köprüköy ilçesinde dün sabah saatlerinde meydana gelen hafif ...
Bomba şakası karakolda bitti
Erzurum’da arkadaşlarına şaka yapmak maksadıyla 155 polis imdat hattını ...
 
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
İslamhan Bulutlar
İslamhan Bulutlar
Ne diyor bu adam ya?
Ayhan Kara
Ayhan Kara
Bevval-i Ceh-i Zemzem: FETÖ ve İblis..
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Berhan Yılmaz hocam kitabın ortasından konuşmuş: Sistem değişmeli
Can Umut Avcıgil
Can Umut Avcıgil
Hitabetin İhtişamı ve Hikâyenin Gücü
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
Ehramlı kadınlar çiftçi olamaz mı yani?
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Çizginin Kırmızısı
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurumspor’un Yeni Sezon Önceliği:

a. Ligde kalmak
b. Playoffa kalmak
c. İlk iki için mücadele


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva