SAMET ÖZÜNAL(GHA) – Türkiye’de bağışta bulunulan organ sayısının, nakil bekleyen hasta sayısının üçte biri bile olmadığı bildirildi.
Erzurum Organ ve Doku Nakli Bölge Koordinasyon Merkezi Müdürü Dr. Aslı Kara, Türkiye genelinde 17 bin 920 kişinin böbrek, bin 431 kişinin karaciğer, 230 kişinin kalp ve 282 kişinin de, kemik iliği nakli beklediğini söyledi. Ülke genelinde bağışta bulunulan organ sayısının, nakil bekleyen hasta sayısının üçte biri bile olmadığını dile getiren Kara, “Toplumsal anlamda bilinçlenmeye ihtiyacımız var. Organ bağışında bulunmak sosyal bir sorumluluk, bundan da öte insani bir yaklaşımdır.” dedi. Bölgede 13 ilin bağlı bulunduğu Erzurum Organ ve Doku Nakli Bölge Koordinasyon Merkezi olarak, organ nakli konusunda çeşitli bilgilendirme ve bilinç düzeyini yükseltme çalışmaları yaptıklarını anlatan Dr. Aslı Kara, Haziran ayında, bölgedeki hekimlere yönelik bir eğitim programı planladıklarını belirtti.
KARA7NIN DEĞERLENDİRMESİ
Erzurum’un, organ nakli konusunda giderek marka bir şehir olmaya başladığını söyleyen Kara, Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde, Prof. Dr. Yalçın Polat ve Doç. Dr. Bülent Aydınlı yönetiminde başarılı nakiller gerçekleştirildiğini hatırlattı. Erzurum Organ ve Doku Nakli Bölge Koordinasyon Merkezi Müdürü Dr. Aslı Kara, “Bugün sağlıklı bireyler olabiliriz, ancak yarın herhangi bir organa ihtiyaç duyabilir, bugün organ nakli bekleyen binlerce insanın arasında bulunabiliriz. Meseleye bu yönden yaklaşmalı, organ bekleyen hastaların da, bir zamanlar sağlıklı bireyler olduklarını unutmamalıyız.” diye konuştu.
“BEYİN ÖLÜMÜ” İLE İLGİLİ OLARAK YANLIŞ BİR ALGI HAKİM…
Öte yandan kamuoyunda ‘beyin ölümü’ ile ilgili olarak yanlış bir takım algılar bulunduğuna dikkati çeken Dr. Aslı Kara, “Hastanelerde beyin ölümünün gerçekleştiği ilgili uzmanlarca tespit edilen hastalarla ilgili olarak merkezimize bilgi veriliyor. Bizler de söz konusu hastaların sahipleriyle temasa geçiyor ve organ bağışı konusunda destek istiyoruz. Fakat insanlarımızda yanlış bir algı var. Beyin ölümü gerçekleşmiş olan hasta, hem dinen, hem hukuken, hem de tıbbi açıdan ölmüş demektir. Bu durumdaki hastaya çeşitli testler yapılır ve bu kanaate ondan sonra varılır. Beyin ölümünün gerçekleştiği tespit edilen hastaların, artık yaşama şanslarının olmadığının bilinmesi gerekiyor.” dedi.
Beyin ölümü gerçekleşmiş olan hastaların yakınlarının, yeniden yaşama dönebilecekleri şeklindeki yanlış algı yüzünden organ bağışına sıcak bakmadıklarını kaydeden Kara, kamuoyunu bu yönde de bilgilendireceklerini sözlerine ekledi.