Yine bir iftar topu patladı gurbet elde
Ararım Erzurum'u, ararım esen yelde...
Dabağana suyundan çay suları koyulur..
Lalapaşa'da okunan ezan, Karskapı'da duyulur.
Ayran aşi sofrada sanki selama durmuş,
Soharıç kokuları taki dışarı vurmuş.
Koca koca pideler kıymaya lokma olmuş,
Daha yemek bitmeden çaylar bardağa dolmuş.
Dadaşımın ramazanda her şeyidir demli çay,
Teraviye doping olur Erzurum'da demli çay
Kadayıf dolmaları elden ağıza getmez,
Bir cigara içmeden dadaş gendine gelmez.
Adettendir, çorbadan sonra kıyma kadayıf yenir,
Baban rehmet gari, elen sağlık denilir.
İftardan hemen sonra camiler dolar taşar,
Naim hoca nerdeyse muzipler orya koşar.
Kahvelerde sohbet başlar çaylar bir bir içilir,
Muhabbete doyum olmaz, konu konu seçilir.
Davulcu Farığ heç durmaz, kuvvet verir tokmağa,
Zöhörün geldiğini duyurur her kulağa.
Zöhör gelmiştir artık, her evde lamba yanar,
Yamağta tereyaği, erişte suyi kaynar.
Zöhörlerde açma çörek, bohça kete yenilir,
Yenildikçe daha var mi? Doldur çayi denilir.
Ramazanın on beşinde başlar, sıra sıra devetler,
Gürcü kapıda, kasap kurbandan alınır kıymalık etler.
Doyum olmaz tadına Erzurum'da lavaşın,
Mukaddestir ramazan, gönlünde her dadaşın.
Bayramlarda adettir küs dadaşlar barışır,
Yoksula hürmet eder, yardımlarda yarışır.
Gurbetteki dadaşı sarar durur heyecan,
Burnumuzda tütüyor Erzurum'da ramazan
Mücahit AKSAKALLI