Ankara Erzurumlular Vakfı tarafından başlatılan “Çocuk Gelinler” temalı projenin açılış toplantısı, pilot il seçilen Erzurum’da gerçekleştirildi.
ANKARA ERZURUMLULAR VAKFI ETKİNLİĞİ
Ankara Erzurumlular Vakfı öncülüğünde Avrupa Birliği Bakanlığı Eğitim ve Gençlik Merkezi Programları Başkanlığı, Türkiye Ulusal Ajansı birlikteliği ile gerçekleştirilen “Çocuk Gelinler” temalı bir projenin açılış toplantısı, pilot il seçilen Erzurum’da yapıldı. Atatürk Üniversitesi Kültür ve Gösteri Merkez’inde düzenlenen toplantıya, Erzurum Valisi Dr. Ahmet Altıparmak, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, İl Emniyet Müdürü Kamil Karabörk, Ankara Erzurumlular Vakfı Başkanı Süreyya Güngör, kız öğrenciler ve davetliler katıldı. Açılış toplantısında salonu dolduran ilkokul ve liseli kız öğrencilerine, çocuk gelin temalı bir sinevizyon gösterisi izletildi. Sinevizyon gösterisinin ardından açılış konuşmalarına geçildi.
GÜNGÖR’ÜN SUNUMU
Toplantıda konuşan Süreyya Güngör, projenin hem Türkiye’de hem tüm dünyada önemli bir sosyal yara olan erken evlilik, çocuk yaşta gebeliklerin önlenmesi, erken yaşta evliliklerin boyutları, oluşturduğu sorunların tespiti ve bu konuda çözüm yollarının hayata geçirilmesini öncelik kabul eden bir çalışma olduğunu söyledi. Güngör, ”Vakfımız ve Avrupa Birliği Bakanlığı Eğitim ve Gençlik Merkezi Programları Başkanlığı, Türkiye Ulusal Ajansı birlikteliği ile gerçekleştirilen Çocuk Gelinler ana temalı projemizin açılış toplantısına hoş geldiniz. Gelişmekte olan ülkelerde her gün 18 yaşın altındaki bir kız çocuğunun doğum yaptığı belirtilmektedir. Erken yaşta evlilikler insan haklarının kullanımını engelleyen, kadının statüsünü düşüren ve çocukların başta eğitim olmak üzere temel haklarını elinden alan bir sorundur. Türkiye genç bir nüfusa sahip ülke. Yapılan planlamalara göre 2025 yılında üreme çağındaki nüfusun yüzde 40 olacağı varsayılıyor. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünya genelinde 15-19 yaş aralığında 16 milyon genç kadının doğum yaptığı bu rakamın tüm doğumların yüzde 11’ini oluşturduğu ifade ediliyor. Bu durum yeniden yapılanmayı zorunlu kılıyor” dedi.
KOÇAK’IN TESPİTLERİ
Böyle bir konuya ev sahipliği yaptıklarından dolayı memnuniyetini dile getiren Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak ise, “İsmi üstünde çocuk gelinler, önce bir çocuğu görmek, tanımak, arkasından gelin olmak, ne demek olduğunu biraz sonra arkadaşlarımız ifade edecekler. Çocukluk çağı fizyolojik olarak gelişmesini gerektiren bir dönem ki ileride topluma katıldığı zaman yetiştireceği çocukları en güzel şekilde yetiştirebilsin. Genç nüfusun arttığından bahsediyoruz ama iyi yetişmiş genç nüfus önemli olan. İyi bir ailede yetişen çocuk -ki ilk eğitim öğretimde aileden başlar- gelecekte ülkesine milletine bağlı, istediğimiz bir evlat olarak ortaya çıkıyor. İyi bir ailesi olmayan çocuktan da istemediğimiz sonuçlar görüyoruz. İyi ailede eğitim almamış çocuklardan insanlık zarar görüyor Fransa örneğinde olduğu gibi. Eğer çocuk gelin olursa kendisi daha yetişmemiş, onun doğuracağı çocuğu varın siz düşünün. Erzurum’da çocuk gelin yok, az ancak pilot il seçilmiş. Bir eğitim müessesesinde bu konunun konuşulmasının faydalı olacağına inanıyorum” diye konuştu.
"GELİNE ÇOCUK YAKIŞIR AMA ÇOCUĞA GELİN OLMAK YAKIŞMAZ"
Son konuşmacı olarak Vali Dr. Ahmet Altıparmak kürsüye çıktı ve salondaki genç kızlara "Erken yaşta evlenmeyi düşünüyor musunuz?" diye sordu. Salonu dolduran kızlar hep bir ağızdan 'hayır' diyerek yanıt verdiler. "Geline çocuk yakışır ama çocuğa gelin olmak yakışmaz" diyerek sözlerine başlayan Vali Altıparmak, şöyle devam etti: “Biz zaten erken evlenmeyin diye size tembihatta bulunalım diye çağırmadık. Sizi niye çağırdık biliyor musunuz? Çevrenize bu duyduklarınızı anlatın. Geline çocuk yakışır ama çocuğa gelin olmak yakışmaz özellikle çevrenize bunu anlatın. Olmaz öyle bir şey. Sizi buraya toplamaktan daha çok anne babanızı, imamlarımızı, ilkokul öğretmenlerinizi, muhtarlarınızı toplayıp onlara bu çocuklar arzu etmedikleri zaman 18 yaşından önce evlenemezler onları evlendirmeyin diye hatırlatmamız gerekiyor. Ama siz özellikle bu bilinçte olursanız komşunuzun, amcanızın, dayınızın kızına bu doğru değil evlenmeyin amcalarınıza da bunun doğru bir şey olmadığını söyleyin. Hz. Ayşe annemizin 7-8 yaşında evliliğini bahane ediyorlar. Araplarda ilk 10 yaş sayılmaz yani 17 yaşından önce evlenmemiş Hz. Ayşe annemiz. Bunu nereden anlıyoruz. Peygamber Efendimiz buyuruyor ki; 'ondan alacağınız bilgi önemlidir.' İşte bunu 7 yaşında bir çocuk aktarabilir mi? Ancak 18 yaşında akıl baliğ olmuş bilgi ve beceri sahibi olmuş insan anlatabilir. Ondan sonraki dönemde savaşa gittiği komutanlık yaptığı dönemi düşünün. 17 yaşındaki bir genç kızın bir savaşta komutanlık yapmasını düşünebilir misiniz? O dönemde 27 yaşında bakın. Bütün bunları maalesef cahil cühela insanlar kullanarak dine dayatarak ve sanki bu sadece Türk toplumunun ve Müslüman toplumunun sorunuymuş gibi dünyaya böyle tanıtıyorlar. Adeta bir algı operasyonu yapıyorlar.”
BM ARAŞTIRMASI
Birleşmiş Milletler'in araştırmasına göre yılda 7,5 milyon 18 yaş altındaki çocuğun, dünyaya çocuk getirdiğini belirten Altıparmak, bu çocukların Müslüman toplumların dışındaki evlilik dışı doğumlar olduğunu söyledi. Vali Altıparmak, "Bizim çağımızda bizim dönemlerimizde Türklerin hayatına baktığımız zaman İslam öncesinde İslam sonrasında da bu manada çocuk evlilikleri göremezsiniz. Ama maalesef cehalet öyle bir bizi sarmış ki erken yaşta 14-15 yaşında anne ve babanın zoruyla evlilikler almış yürümüş ve bunun da ciddi sıkıntısını yaşıyoruz. Biraz önce çok ciddi rakamlar verildi. 16 milyondan bahsedildi. Birleşmiş Milletler'in araştırmasına göre yılda 7,5 milyon 18 yaş altındaki çocukların çocuk dünyaya getirdiğini söylüyor. Bakın çocuklar onların çoğu Müslüman toplumların dışındaki evlilik dışı doğumlardır ve bizim kültürümüz o kadar saldırılara maruz kalıyor ki televizyonlarla, filmlerle, dizilerle biz inanılmaz şekilde batıya öykünüyoruz. Batılı olma gayreti içerisindeyiz. Batının ilminden almaktan ziyade batılı yaşantıyı kendimize mihenk olarak kabul ediyoruz. Oradaki kız erkek, sevgili, anne baba ilişkisi, evlilik dışı bunlar sanki adeta modern hayatın vazgeçilmezi gibi görünüyor" dedi.