E.MEHMET YILMAZ
ERZURUM (İHA) - Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Erzurum Şube Başkanı Hüseyin Bekmez, düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Erzurum’un arazi ve mülk fiyatlarının yüksek olduğunu dile getiren Bekmez, son günlerde binlerce insanın öldürüldüğü Mısır ve Suriye’deki yaşanan katliamlara tepki gösterdi.
MÜSİAD binasında düzenlenen basın toplantısında konuşan Erzurum Şube Başkanı Hüseyin Bekmez,”Seçildiğimiz günden itibaren üç ana hedef koymuştuk. Ana hedefimizin ismi dönüşümdü. Birincisi yatırım hedefinin yükselmesi, ikinci hedefimiz insani alt yapının dönüşmesi, üçüncü hedefimiz ticari altyapının dönüşmesidir. Ticaretim rahat ve kolay sağlanabilmesi için değişmesi. Mesela gümrüklerin düşürülmesi, yolların açılması. Erzurum’da ticaretle ilgili ne varsa bunların dönüştürülmesini söylemiştik. Erzurum’da yatırıma uygun alanların tespit edilip halka sunulmasını istemiştik. İnsani alt yapı olarak da Erzurum insanının yatırımcılara bakış açısının tamamen pozitifleşmesi gerekir” diye konuştu.
Erzurum’da arazi ve mülk fiyatlarının aşırı yükselmesi büyük bir sorun olarak gözüktüğünü dile getiren Bekmez, “Arazi fiyatlarının artması inşaat yapımını azaltıyor. Neticede apartman ve dükkan fiyatları artıyor. Bu artıştan dolayı insanlar bina yapamıyor. Arazi fiyatları fazla olduğundan en iyi yatırımcılarda fiyatları fazla buluyor ve burayı bırakıp başka bir yere yatırım yapmaya gidiyorlar. Yatırımcılar bir kısmı Erzincan ve Elazığ’a kaymış durumdadır. Bunun için 2. Organize sanayimizin açılması konusunda biz ilk günden itibaren çok uğraştık. Şuan belli bir noktaya geldik organizede. Alt yapı ihalesi bu aylarda yapılacak. İhale yapılırken kalkınma bakanımızı da çağıracağız. 2013 yılının sonuna kadar teşvik alan insanlar teşviklerinden faydalanabilecekler. Organize sanayi bölgesinde olursa bu alanın teşviklerinden faydalanabiliyorlar. Tahsislerde yapılırsa buraya yatırım yapacak insanlar teşvik belgesi alır burada 6.bölge teşviklerinden faydalanma imkanı sağlanır.” diye konuştu.
MISIR VE SURİYE’DE BİNLERCE İNSAN MİLLETİN GÖZÜ ÖNÜNDE KATLEDİLİYOR
Mısır ve Suriye’nin kanayan bir yara olduğunu söyleyen MÜSİAD Erzurum Şube Başkanı Hüseyin Bekmez, ”Mısır Cumhurbaşkanı gayrimeşru yöntemlerle indirildi. Şuanda da geniş halk katılımıyla beraber gösteriler yapılıyor. Mısırda binlerce insan milletin gözü önünde katlediliyor, bu çok acı bir durumdur. Halk bir cumhurbaşkanını seçiyorsa eğer siz bu cumhurbaşkanını istemiyorsanız, beğenmiyorsanız 4 yıl sonra tekrar yeniden bir seçim var seçime girer değiştirirsiniz. Bunu başka yöntemlerle meşru yöntemlerle indirmek gerçekten çok acı bir durum. İnsanların orada katledilmesi şehit edilmesi bizi gerçekten çok üzüyor. Batı bize demokrasiden bahsediyor demokrat olun diyor. Geliyorlar burada azınlıkları kaşıyor olmayan sorunları varmış gibi gösterip bizim üzerimize baskı uyguluyor ve diyor ki demokrasi getirin ama kendileri aslında demokrasiyi istemediklerini mısır olaylarında gerçekten gösterdiler.” şeklinde konuştu.
BATI MEDYASI TÜRKİYE’DEKİ KÜÇÜK OLAYLAR ABARTTI, AMA MISIR VE SURİYE’DEKİ OLAYLARDA SEYİRCİ OLDU
MÜSİAD Erzurum Şube Başkanı Hüseyin Bekmez, Türkiye’deki küçük olayları abartıp günlerce canlı yayın yapan batı medyasının, Mısır ve Suriye olaylarına seyirci olduğunu söyledi. Bekmez, “Batı medyası Türkiye’deki küçük olayları abarttı ama Mısır ve Suriye’deki olaylara sessiz kalarak izledi. Bu da batının iki yüzlülüğünü gösteriyor. Aslında batının iki yüzlü olduğunu eskiden bile biliyorduk biz. Osmanlı döneminden beri iki yüzlü olduklarını biliyoruz. Bizim kendimize gelmemiz gerek hareket etmemiz gerekmektedir. Batının istediği gibi değil de milli değerlere sahip çıkarak kendi istediğimiz gibi hareket etmemiz gerekir. Suriye yaklaşık 3 yıldır devam eden bir iç savaş var. Bu gerçekten çok acı bir durumdur 100 bine yakın insan öldü. Bu iç savaştan dolayı 2 milyona yakın insan Suriye’yi terk etti. 1 milyona yakın insan Türkiye’ye sığındı. Sadece şuanda Kızılay çadırında kalan insan sayısı 300 bine yaklaştı. Kızılay’daki çalışan insanlar takdir edilecek bir şekilde hizmet ediyorlar. Ama ne olursa olsun insanlar kendi ülkelerinde kendi aile ortamlarında yaşamak isterler.” şeklinde konuştu.