Kültür ve Turizm Bakanlığı, Erzurum, Erzincan ve Kars arasında ‘kış turizm koridoru’ oluşturmak için AB ortaklı proje başlattı. Kış turizmi konusunda uzman isimlerden kurulan ekip, yaklaşık bir yıl boyunca bölgenin röntgenini çekti. Bölgede ‘kış turizm koridoru’ oluşturabilmek ve turizm endüstrisinin rekabetçiliğini artırmak amacıyla yürütülen projeye kış turizminde iddialı olan Erzurum’un destek vermesi beklenirken, uzmanlar hayal kırıklığı yaşadı.
Projenin tanıtımı başta olmak üzere şimdiye kadar yapılan çalışmaların anlatıldığı toplantılara katılım, yapılan davetlere rağmen beklenenin altında kalırken, uzmanlar ‘yüksek potansiyeli’ olmasına rağmen Erzurum’un projeye destek olmamasına anlam veremedi. Proje için İtalya’dan gelerek Erzurum’a yerleşen Genel Koordinatör Francesco Comotti, “Ne yazık ki bu yarışta Sarıkamış çok önde gidiyor” dedi. Son olarak Sway Hotel’de düzenlenen ‘Strateji ve Eylem Planı’ çalıştayında konuşan Comotti, “Maalesef Erzurum’da bu konuya çok az ilgi gösteriyorlar. Toplantıya katılımdan da anlayabilirsiniz. Bu bir yarış ve Sarıkamış çok iyi koşuyor. Erzurum’dan çok daha iyi ilerliyorlar. Erzurum her anlamda zengin ama bunu kullanamıyorlar” dedi.
“TURİZM DENEYİMİMİZ 100 YILDAN FAZLA”
Projenin 2023 hedefleri arasında olduğunun altını çizen Comotti, şöyle devam etti. “Bu sadece bugünün, yarının işi değil. Uzak gelecek için planlama yapıyoruz. Bu planlama olmazsa gelecekte sağ kalabilecek işletme yok. Bakın Avrupa’dan sıkılmış kayakçılar var. Bunlar Erzurum’a gelebilir ama başka yere de gidebilirler. Sizlere yardımcı olmak için sizlerin yardımına ihtiyacımız var. Burada sadece üç uzmanın deneyimine bakarsanız turizm deneyimimiz 100 yıldan fazla. Bu nedenle geleceğiniz için bizden yararlanın, bizi kullanın.”
“DÜNYA’DA 120 MİLYON KAYAKÇI VAR”
Erzurum’un kış turizmi noktasındaki potansiyelini anlatan Francesco Comotti, kentte bir ürünün belli şeylerini oluşturan birçok parça olduğunu ancak ortada tam bir ürünün olmadığını vurguladı. Comotti, “Bu projenin en önemli adımı bütün bu parçaları bir araya getirmek ve bir destinasyon yönetim teşkilatı oluşturmak. Örneğin oteller, otellerle ilgili en büyük sorun nedir? Tabi ki müşteri bulmaktır. Şunu söyleyebilirim bütün dünyada, küresel bu piyasaya baktığımız zaman bizim bölgemizle ilgilenebilecek 120 milyon kayakçı var. Elbette bu piyasada yalnız değilsiniz. 80 ülkede aynı piyasada çalışan yapı var. Dünya’da da 2 bin adet dağ destinasyonu var ve bu pastadan pay almak istiyorlar. Piyasa çok hızlı bir şekilde büyüyor ve yeni destinasyonlara ihtiyaç var. Üstelik bu 120 milyon kayakçı farklı farklı destinasyonlarda bulunmak istiyorlar.”
“AVANTAJLARINIZI KULLANIN”
“Karşımızdaki bir diğer avantaj da iklim değişikliği. Bu durum Avrupa’nın belli bölgelerini olumsuz yönde etkilemekte. Biz şunun analizini gerçekleştirdik, dünyada birçok kayak noktası hem kar hem de sıcaklık nedeniyle sorun yaşayacak. Önümüzdeki 10 yıl içinde sıcaklık 4 derece daha artacak. Yani sıcaklık 0 dereceden 4 dereceye çıktığında yapay kar üretemeyeceğiz. Bu nedenle bu bölge çok şanslı. Hem sıcak ve kar durumu iyi, güzel oteller var ancak tüm bunları bir araya getirmemiz gerekiyor. Bütün herkes tatile gider, tatile çıkar. Herkes turizmi yönetmek istiyor. Turizmde iş yapabilmek için köklü bir bilgiye sahip olabilmek ve son derece profesyonel olmak demektir. Bu nedenle projenin ayaklarından bir tanesi de bu bölgede turizm sektöründe çalışanların profesyonelliğini artırmaktır. Bu projenin kapsayıcı amacı bu bölgede bir kış koridoru oluşturabilmek ve turizm endüstrisinin rekabetçiliğini artırabilmek. Bu nedenle bizim ekibimiz için de Türkiye’den ve diğer ülkelerden katılan 35 uzman var. Ürün ve piyasa konusunda bu uzmanların belirli bir bilgiye sahip olduğunu söyleyebiliriz” diye konuştu.
REBULA: POTANSİYEL VAR AMA…
Proje uzmanlarından Silvio Rebula da Erzurum’da destinasyon olarak bakıldığın çok güçlü bir alt yapı olduğunu dile getirdi. Rebula, “10-15 dakika uzaklıkta bir havalimanı, İstanbul-Ankara uçuşları var. İzmir ve Antalya’ya uçuşların olduğu bir ulaşım ağı da var. Ulusalar ve uluslararası pazarlama için de uygun materyaller bulunuyor. Kros kayağı, ışıklandırılmış pistler, yapay karlama imkânı, pistlerde hız tespiti gibi unsurlar var. 2015 yılına kadar Rusya, Ukrayna, İran, Azerbaycan’dan müşterisi olan bir destinasyon Erzurum. 2015 yılındaki politik süreç, neredeyse uluslararası kış turizmini durma noktasına getirdi. Fakat sektör yeniden canlanabilecekmiş gibi duruyor” dedi.
“TÜRKİYE’NİN EN İYİSİ OLMALI Kİ DÜNYA’DA YARIŞSIN”
İtalyan uzman Silvio Rebula konuşmasını şöyle sürdürdü. “Bütün dünyada kış turizmi destinasyonları genellikle yüzde 60’a kadar kendi ülkesinden bir turizm potansiyeline sahip fakat Türkiye’de kayak bilenlerin oranı yüzde birin altında. Diğer ülkelerle karşılaştırdığımızda düşük bir oran var. Buna rağmen Erzurum’un belli bir kayak turisti, profili var. Bunu sürdüreceğe benziyor. Yabancı turist konusunda da yeniden canlanma eğilimleri görünüyor. Erzurum’u bir şekilde Türkiye’nin en beğenilen en üstteki kayak merkezi haline getirmemiz lazım ki Dünya’da da Türkiye’nin en iyisi olarak piyasaya çıkabilelim. Geçmişte ne yaptınız 2011 Kış Oyunları’na ev sahipliği yaptınız şimdide de 2017 EYOF’u düzenleyeceksiniz. Bunlar önemli organizasyonlar. Üniversite avantajı da var. Binlerce öğrenci var.“
“ŞİMDİ YOL AYRIMINDAYIZ”
“Niye yol ayrımındayız? Bundan sonra nasıl bir destinasyon olacağız. Erzurum kendini kayak ve spor merkezi olarak görmek istiyorsa bunun üzerine gitmeli. Kayağın bütün çeşitlerini yapabilecek alanların olması önemli. Uluslararası piyasaya çıkmak ve hakikaten orada iyi bir destinasyon olmak için kolay erişilebilirlik gerekiyor. Bu nedenle tek ‘ski pass’a geçmemiz gerekiyor. Yoksa uluslararası piyasada gerçek yerimizi bulamayız. Bakın 1990’lar 2000’lere kadar kayağa gitmek demek, otele ulaşmak, kaymak, yemek ve geri dönmekti. Bir spor dalı olarak düşünülürdü. Ama bugün kayak konsepti ve segmentleri böyle bir şeye dönüştü. Örneğin ‘arkadaşlarım Palandöken’e gittiler. Bende gideceğim’ denmeye başlandı yani daha sosyal bir hal aldı.”
“KİMLİK MESELESİ SORUNU VAR”
Proje uzmanı Silvio Rebula Erzurum’un en önemli sorunlarından birinin markalaşma olduğunu ifade etti. Konuşması sırasında dev ekrana Palandöken ve kış turizmiyle ilgili 6 farklı logonun görüntüsünü getiren Rebula, şunları söyledi. “Burada bir kimlik meselesi söz konusu. 6 ayrı bir sunuş var ve bu halde var olma görüyoruz. 6 farklı logo. Alan yönetimiyle ilgili her birini bir araya getirecek ve bir markayla ortaya çıkarmamız gerekiyor. Her şeyden önce bakın; turist olarak kente geldim, alışveriş yapmak istiyorum. Ama girdiğim mağazada hiç kimse İngilizce bilmiyor, beden numaramı bile fotoğraf çekerek anlatabiliyorum. Geleneksel hayatınızı, tatlarınızı öğrenmek istiyorum, ama gittiğim yerde İngilizce menü yok. Turizm İngilizcesi 300 kelimeden oluşuyor, bunu kolaylık gençlerinize öğretebilirsiniz. Erzurum’da binlerce öğrencisi olan bir üniversite var. Bundan yararlanabilirsiniz.”