ERZURUM (İHA) - Atatürk Üniversitesi’nden Prof. Dr. Naci Okçu ile Uşak Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Hasan Akdağ’ın hazırladığı, Atatürk Üniversitesi’nden Talat Uzunyaylalı’nın sadeleştirdiği ‘Salname-i Vilâyet-i Erzurum- 1870 - 1873’ kitabı, şehir ve bölge tarihine ışık tutuyor.
Salnamede yer alan bilgilere göre Doğu Anadolu’da altından petrole, gümüşten kırmızı taşa kadar onlarca yer altı ve üstü madeni bulunuyor.
OKÇU VE AKDAĞ’IN ESERİ
Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Naci Okçu ile Uşak Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Hasan Akdağ’ın hazırladığı ‘Salname-i Vilâyet-i Erzurum- 1870 - 1873’ kitabının ilk cildi yayımlandı. 140 yıl öncesine ait bilgilere yer verilen kitapta vilayetin kurumları ve faaliyetleri, her çeşidinden önemli icraatı, ticari ve sanayi faaliyeti, tarih ve fen konularındaki kimi gelişmeleri, önemli şahsiyetlerin biyografilerine yer veriliyor.
Erzurum ve çevre illerle ilgili birinci elden en doğru bilgiyi veren tarihi kaynak niteliğindeki ‘Salname-i Vilâyet-i Erzurum- 1870 - 1873’ kitabı, Atatürk Üniversitesi’nden öğretim görevlisi Talat Uzunyaylalı tarafından sadeleştirilerek, değerlendirdi.
3 YILLIK ERZURUM ANEKDOTLARI
Erzurum Vilayeti ile ilgili 140 yıl öncesine ait bilgilerin yer aldığı salnamede, bölgedeki maden varlıkları ve bunların işletilmesi konuları dile getiriliyor. Salname-i Vilâyet-i Erzurum- 1870 - 1873’ kitabında yer alan bilgilere göre, Erzurum Sancağı’nda olan madenler şöyle: Erzurum'a üç saat mesafedeki Kanber ve Ümidim (şimdi Umudum diyoruz, Umudum Köyü) deresiyle İlânlı kârhânesinde (iş yerinde), Tufanç yaylasında değerli kırmızı taş çıkıp bundan bina, musluk ve mezar taşları imal edilir. Aziziye ve Mecidiye Tabyalarının bulunduğu Müdürge ve Top Dağı’nda beyaz ve siyah taş çıkıp bunlar dahi büyük binaların yapımında, ahır ve avluların zemin döşemelerinde kullanılır. Aşkale civarında alçı taşı çıkar ve Erzurum il genelinde sarf edilir. Pasinler kazasının Güllü köyü civarında kireç taşı ve Tortan köyünde alçı taşı çıkar. Bu maden Pasinler’de sarf edildiği gibi Erzurum'da da satılır. Ağa Köyü civarında sal taş çıkar. Bunlar da bina yapımında, zemin döşemesinde ve mezar yapımında kullanılır. Kiğı kazasında bir demir madeni olup bundan pek çok vakitler gülle imal olunmuş ise de bin iki yüz elli beş Hicri senesinde beri bırakılmıştır. Yine söz konusu kazanın Gölgören isimli dağında tebeşir madeni vardır. Hınıs kazasının Katranlı Köyü girişinde Hamurbit Dağı ortasında Temmuz ve Ağustos aylarında neft (Petrol) tabir olunan membalardan gaz suyuna benzer bir çeşit neft çıkar. Fukara takımı alıp hanelerinde bezir yağı yerine çıraklarda yakarlar.
SALNAME’NİN İÇERİĞİ
Erzurum’un yanı sıra bölgedeki diğer illerle ilgili bilgilerin yer aldığı kitapta, Erzurum ve bağlı sancakları Van, Kars, Çıldır, Muş, Beyazıt, Erzincan’da kırmızı taş, beyaz ve siyah taş, alçı taşı, kireç taşı, sal taş, demir madeni, tebeşir madeni, neft (petrol), zift, perek (bir çeşit kil), arsenik, kurşun, kırmızı ve beyaza çalan çeşitli taş madenleri, bileği taşı üretilen maden, mermer madeni, kehribar madeni, değirmen taşı üretilen maden, kükürt madeni, su yatağından beyaz boncuk elde edilen bir maden, kurşun madeni, altın ve kömür madenlerinin çıkarılıp işlendiği bilgisine yer veriliyor.
Salname-i Vilâyet-i Erzurum- 1870 – 1873 kitabını sadeleştiren Atatürk Üniversitesi’nden Okutman Talat Uzunyaylalı, kitaptaki bilgilere Maden Tetkik Arama verileri de eklendiğinde bölgenin maden bakımından çok zengin olduğunu, ancak maden işletmesi bakamından geride kaldığının anlaşıldığını belirtti. Kitapla ilgili değerlendirmelerde bulunan Yaylalı, “Ham üretim, cevher üretimi ve mamul ürün olarak madencilik geliştirilmeye devam edilebilseydi Doğu Anadolu bu gün onlarca fabrikaya ve büyük ölçekli maden işletmelerine sahip, gelişmiş, terör gibi meseleleri olmayan bir bölge olacaktı. Doğu Anadolu’nun kalkınmasını hızlandırmak ve uzun soluklu kılabilmek bakımından madencilik, maden işletmeciliği ve buna bağlı sanayiye yönelmek yerinde olacaktır” diye konuştu.
Erzurum ve civar illerde hayvancılık, üniversite eğitimi, kış turizmi gibi yatırımların sürekli ön plana çıkartıldığını, yer altı ve üstü zenginliklerin ise gizlendiğini kaydeden Uzunyaylalı, “Yıllarca sonra kıyısından köşesinden başlayıp daha yeni tertemiz kaynak sularımızı paketleyip piyasaya sürebiliyoruz. Bölge ülkenin su ve maden yönünden zengin rezervini barındırıyor olsa da üretimin olmaması ekonomiye yansımıyor. Kitaptan anlaşıldığı kadarıyla Tunceli ve Erzincan tam bir maden bölgesi. Altından gümüşe her şey var. Doğu Anadolu’da yeterince petrol araması yapılmadı. Bölgede petrol olması ihtimali yüksek. En azından neft, zift çıkan söz konusu yerlerde sondaj çalışmaları yapılamaz mı?” diye konuştu.