Erzincan ve Bayburt illerinin de yer aldığı TRA1 Erzurum Bölgesinde ağustos ayından sonra eylül ayında da fiyatlar düşüşünü sürdürdü. Ağustos aynıda temmuz ayına göre yüzde 0.07’lik düşüş gösteren Erzurum Bölgesi aylık TÜFE’si eylül’de de ağustos ayına göre yüzde 012 oranında geriledi.
TÜİK AÇIKLAMASI
TÜİK Eylül 2014 TÜFE verilerini açıkladı. Erzurum İstatistik Bölgesi’nde, fiyatlar ağustos ayına göre yüzde 0.12 oranında düşüş gösterdi. Yıllık fiyat artış oranının yüzde 8,73 olarak kaydedildiği Erzurum Bölgesi’nde, fiyatlar 2013 aralık ayına göre de yüzde 6,27 oranında artarken, 12 aylık ortalamalara göre fiyat değişim oranı da yüzde 8,86 olarak kaydedildi..
EYLÜL AYI TÜRKİYE ORTALAMASI VE ERZURUM
TÜFE verileri bazında, Türkiye ortalamasına göre, Erzurum İstatistik Bölgesi’nde enflasyon, aylık bazda yüzde 0.26, yıllıkta yüzde 0.13, 10 aylık ölçütte yüzde 0,16 oranında düşük çıktı. Bölgedeki 12 aylık ortalamalara göre fiyat değişim oranı da Türkiye ortalamasından yüzde 0.32 oranında yüksek çıktı.
AĞRI BÖLGESİ EYLÜL TÜFE’Sİ
TRA2 Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan istatistik çevresinde aylık bazda fiyatlar yüzde 0,34 oranında artış gösterdi. Bu bölgede yıllık fiyat artış oranı yüzde 8,64, 12 aylık ortalamalara göre değişim oranı ise yüzde 8,08 olarak kaydedildi. Ağrı Bölgesinde fiyatlar Aralık 2013’e göre de yüzde 6,67 oranında artış kaydetti.
MALATYA BÖLGESİ EYLÜL TÜFESİ
Malatya istatistik Bölgesi’nde fiyatlar aylık bazda ağustos ayına göre yüzde 0,08 oranında artış gösterdi. TÜİK verilerine göre TRB1 Malatya, Elazığ, Bingöl, Tunceli İstatistik Bölgesi’nde 10 aylık bazda yüzde 5,64, yıllık bazda yüzde 8,86 oranında fiyat artışı gözlendi. Malatya bölgesinde 12 aylık ortalamalara göre fiyat değişim oranı da yüzde 8,74 olarak belirlendi.
EYLÜL AYI VE VAN BÖLGESİ TÜFESİ
TÜİK verilerine göre, Eylül 2014 döneminde, TRB2 Van, Muş, Bitlis, Hakkari Bölgesi’nde fiyatlar aylık bazda yüzde 0,23 oranında düştü. Van bölgesinde 2013 aralık ayına göre enflasyon yüzde 6,23, yıllık enflasyon yüzde 8,91 ölçeğinde belirlenirken, 12 aylık ortalamalara göre fiyat değişim oranı ise yüzde 8.36 düzeyinde tespit edildi.
EYLÜL AYI TÜFE’SİNDE BÖLGENİN ENLERİ
Doğu Anadolu Bölgesi illerini içeren 4 istatistik bölgede eylül ayı bazlı TÜFE’nin en yüksek olduğu bölgeler aylıkta yüzde 0,34 ile Ağrı Bölgesi, 2013 yılı aralık ayına göre yüzde 6,67 ile Ağrı bölgesi, Yıllıkta yüzde 9,91 ile Van Bölgesi, 12 aylık ortalamalara göre fiyat değişim oranında da yüzde 8,86 ile Erzurum bölgesi oldu.
TÜFE’NİN EN DÜŞÜK ÇIKTIĞI DOĞU BÖLGELERİ
Bölgedeki 4 istatistik alan içinde eylül ayı aylık TÜFE’sinin en düşük olduğu Bölge yüzde 0.23’lük düşüşle Van Bölgesi, 10 aylık TÜFE’nin en düşük olduğu bölge yüzde 5.64 ile Malatya Bölgesi, yıllık TÜFE(nin en düşük olduğu istatistik bölge yüzde 8.64 ile Ağrı Bölgesi, 12 aylık ortalamalara göre fiyat değişim oranının en düşük olduğu bölge yüzde 8.08 ile Ağrı Bölgesi oldu.
ENFLASYON İNİŞE GEÇTİ
Eylül ayı enflasyonu beklentilerin altında çıkarak 5 ay sonra yüzde 9'un altına indi ve altı ayın en düşüğünde gerçekleşti. TÜFE, eylül ayında yüzde 0.14 artış gösterdi. Yıllık enflasyon ise yüzde 8.86 seviyesine gerilemiş oldu. Yİ-ÜFE ise Eylül ayında 0.85 artarken yıllık bazda Yİ-ÜFE 9.84 oldu.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Eylül ayı Tüketici Fiyat Endeksi ve Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi'ni açıkladı.
Buna göre Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) aylık yüzde 0,14 arttı. TÜFE’de 2014 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 0,14, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 6,43, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 8,86 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 8,54 artış gerçekleşti.
Aylık en yüksek artış yüzde 1,78 ile eğitim grubunda gerçekleşti. Ana harcama grupları itibariyle 2014 yılı Eylül ayında endekste yer alan gruplardan lokanta ve otellerde yüzde 1,21, çeşitli mal ve hizmetlerde yüzde 0,72, konutta yüzde 0,49, sağlıkta yüzde 0,42 artış gerçekleşti.
Aylık en fazla düşüş gösteren grup yüzde 2,44 ile giyim ve ayakkabı oldu. Ana harcama grupları itibariyle 2014 yılı Eylül ayında endekste yer alan gruplardan alkollü içecekler ve tütünde yüzde 1,12, haberleşmede yüzde 0,05 düşüş gerçekleşti.
Yıllık en fazla artış yüzde 14,43 ile lokanta ve oteller grubunda oldu. TÜFE’de, bir önceki yılın aynı ayına göre gıda ve alkolsüz içecekler (yüzde 13,95), sağlık (yüzde 9,37), ev eşyası (yüzde 9,25), eğlence ve kültür (yüzde 8,64) artışın yüksek olduğu diğer ana harcama grupları oldu.
Aylık en yüksek artış yüzde 0,42 ile Şanlıurfa, Diyarbakır’da oldu.
Bir önceki yılın Aralık ayına göre en yüksek artış yüzde 7,06 ile İstanbul bölgesinde, bir önceki yılın aynı ayına göre en yüksek artış yüzde 9,74 ileİzmir bölgesinde ve on iki aylık ortalamalara göre en yüksek artış yüzde 9,23 ile İzmir bölgesinde gerçekleşti.
Eylül 2014’te endekste kapsanan 432 maddeden; 64 maddenin ortalama fiyatlarında değişim olmazken, 274 maddenin ortalama fiyatlarında artış, 94 maddenin ortalama fiyatlarında ise düşüş gerçekleşti.
YURT İÇİ ÜRETİCİ FİYAT ENDEKSİ YÜZDE 0,85 ARTTI
Yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE), 2014 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 0,85, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 7,24, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 9,84 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 9,84 artış gösterdi.
Sanayinin dört sektörünün bir önceki aya göre değişimleri; madencilik ve taşocakçılığı sektöründe yüzde 0,22 düşüş, imalat sanayi sektöründe yüzde 0,90 artış, elektrik ve gaz sektöründe yüzde 0,94 artış ve su sektöründe yüzde 0,16 artış olarak gerçekleşti.
En yüksek aylık artış gıda ürünlerinde gerçekleşti. Bir önceki aya göre endekslerin en fazla artış gösterdiği alt sektörler; yüzde 2,76 ile gıda ürünleri, yüzde 2,39 ile deri ve ilgili ürünler, yüzde 1,57 ile giyim eşyası alt sektörleri oldu. Buna karşılık yüzde -4,17 ile tütün ürünleri, yüzde -2,96 ile ham petrol ve doğal gaz, ve yüzde -2,46 ile diğer mamul eşyalar bir ay önceye göre endekslerin en fazla gerilediği alt sektörler oldu.
Ana sanayi grupları sınıflamasına göre 2014 yılı Eylül ayında en yüksek aylık ve en yüksek yıllık artış dayanıksız tüketim mallarında gerçekleşti.
TARIMDA İHRACAT DA İTHALAT DA ARTTI
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, gıda ve tarımda Ağustos ayında yüzde 21,9 artışla 1,27 milyar dolar ihracat, yüzde 23,5 artışla 978 milyon dolarlık ithalat yapıldığını bildirerek, “Haziran ve Temmuz aylarındaki düşüşten sonra ihracatımız artışa geçti” dedi.
Bayraktar, Ocak-Ağustos öneminde gıda ve tarımda ihracatın 2013-2014 yıllarında 9,86 milyar dolardan, 11,14 milyar dolara çıktığını, ithalatın ise 7,53 milyar dolardan 7,96 milyar dolara yükseldiğini belirtti.
Şemsi Bayraktar, yaptığı açıklamada, tarım ve gıdada Ağustos ayında ihracatın, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 21,9 artarak 1 milyar 40 milyon 760 bin dolardan 1 milyar 268 milyon 776 bin dolara, ithalatın ise yüzde 23,5 artarak 791 milyon 739 bin dolardan 978 milyon 205 bin dolara yükseldiğini vurguladı. 8 ayda gıda ve tarımın, 3,18 milyar dolar dış ticaret fazlası verdiğinin altını çizen Bayraktar, son 12 ayda tarım ve gıdanın 5,7 milyar dolar dış ticaret fazlasına ulaştığını belirtti.
Bayraktar, Ağustos itibarıyla 12 aylık ihracatın 17,35 milyar doları bulduğunu belirterek son 12 aylık ithalatın 11,63 milyar dolarda kaldığını vurguladı.
Şemsi Bayraktar, Ağustos ayında genel ihracatın yüzde 2,9 artarak 11 milyar 118 milyon dolardan 11 milyar 440 milyon dolara, genel ithalatın ise yüzde 7 artışla 18 milyar 198 milyon dolardan 19 milyar 476 milyon dolara çıktığını bildirdi.
Bayraktar, sektörün, kuraklık, don, fırtına, dolu gibi bütün olumsuz iklim koşulları ve tabii afetlere rağmen, gıda ve tarım ihracatını artırdığını, kronik bir şekilde dış ticaret açığı veren Türkiye’ye 2014 yılının 8 ayında 3,72 milyar dolarlık bir dış ticaret fazlasıyla katkıda bulunduğunu bildirdi.
TARIMDAKİ BÜYÜK POTANSİYEL
Türkiye’nin tarımda çok büyük bir potansiyeli içinde barındırdığını, yapısal sorunların çözülmesi halinde rahatlıkla 150 milyar dolarlık tarımsal hasılaya, 40 milyar dolarlık gıda ve tarım ihracatına ulaşılmasını sağlayacağını vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti:
“AB, ABD, Kanada, Avustralya ve Norveç’e gıda ve tarım ürünleri ithalatı ambargosu koyan Rusya’nın, dünyada üç dört ülkeye yönünü çevirdiğini görüyoruz. Çin, Brezilya, Arjantin ile birlikte Türkiye. Bu bizim potansiyelimizi gösteriyor. Dünyada gıda ithalatı yapılabilecek çok sayıda ülke yok. Dünya ülkelerinin çok büyük bölümü tarım ve gıdada net ithalatçı. Gıdaya ulaşma özellikle yoksul ülkeler için çok büyük bir sorun. Dünyadaki aç insan sayısı son rakamlara göre 800 milyonun üzerinde. Türkiye, çiftçisini desteklerse, yapısal sorunlar başta olmak üzere sorunları çözerse, hem 2023 yılında 83-85 milyona ulaşacak nüfusunu, 50 milyon turist doyurabilir. Rusya, Ortadoğu, Kuzey Afrika başta olmak üzere çok büyük bir bölgenin gıda açığını kapatmada öncelikli ülkelerden biri olur.”
ÖNEMLİ OLAN ÜRETİCİ-MARKET ARASINDAKİ MAKASI DARALTACAK TEDBİRLERİ ALMAKTIR”
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, gıdada enflasyonun sebebinin aracılar olduğunu belirterek, “Gıdada yapılacak ithalat üreticiyi vurur. Önemli olan üretici-market arasındaki makası daraltacak tedbirleri almaktır” dedi.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, çiftçinin mümkün olan en düşük fiyata binbir emekle ürettiği ürününü sattığını fakat fiyatın markete gelene kadar 3-4’e katlandığını belirtti. Şemsi Bayraktar, “Tarlada 14 kuruş olan maydanoz, markette 79 kuruşa, 55 kuruş olan marul 2 lira 28 kuruşa, 1 lira 1 kuruş olan sivri biber 3 lira 58 kuruşa, 5 lira olan kuru incir 16 lira 95 kuruşa, 1 lira 30 kuruş olan limon 4 lira 39 kuruşa satılıyor. Yine tarlada 61 kuruş olan patlıcanı tüketici 2 lira 2 kuruşa, 1 lira 25 kuruş olan elmayı 3 lira 94 kuruşa, 54 kuruş olan havucu 1 lira 65 kuruşa, 3 lira 20 kuruş olan kuru fasulyeyi 9 lira 73 kuruşa tüketebiliyor” dedi.
Bayraktar, Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak spekülatif hareketleri önlemek için üreticiden tüketiciye halkın tamamını yakından ilgilendiren gıda fiyatlarındaki değişimleri takip etmeye ve kamuoyunu doğru bilgilendirme amacıyla açıklamalara devam ettiklerini bildirdi. Son günlerde bazı yorumlarda tarımın, çiftçinin enflasyonun sorumlusu gibi gösterildiğini vurgulayan Bayraktar, “Rakamlar ortada. Tarımda üretici fiyatlarındaki artış hemen her zaman gıda ve alkolsüz içeceklerin, yani tüketici fiyatlarının altında kalıyor. Yine tarımdaki üretici fiyatları çoğunlukla genel enflasyonun da altında seyrediyor. Hal böyleyken enflasyonun sorumlusu olarak tarımın gösterilmesini anlamak mümkün değildir” dedi.
ÜRETİCİ-MARKET FİYAT FARKI
Bayraktar, Eylül ayındaki seçilmiş ürünlerde üretici ve market fiyatları arasındaki fark incelediğinde en fazla farkın yüzde 464,29 ile maydanozda görüldüğünü bildirdi. Şemsi Bayraktar, marulda yüzde 313,94, sivri biberde yüzde 253,64, salatalıkta yüzde 247,12, kuru incirde yüzde 239, limonda yüzde 237,79, patlıcanda yüzde 231,42, elmada yüzde 216,36, havuçta yüzde 205,97, kuru fasulyede yüzde 204,17 fiyat farkı bulunduğunu vurguladı. “Maydanoz 5,6, marul 4,1, sivri biber, salatalık 3,5, kuru incir ve limon 3,4, patlıcan 3,3, elma 3,2, havuç 3,1, kuru fasulye 3 kat fazlaya tüketiciye satılıyorsa bunun sorumlusu çiftçi değildir” diyen Bayraktar, sorumluluğun başka yerde aranması gerektiğini belirtti.
Bayraktar, önemli ürünler içinde yer alan pirinçte tarla ile market fiyatları arasında yüzde 194,97, nohutta yüzde 188,13, domateste yüzde 182,63, kuru kayısıda yüzde 176,15, kırmızı mercimekte yüzde 160,95 gibi önemli farkların bulunduğunu da kaydetti.
TZOB Genel Başkanı Bayraktar, tarlada 2 lira 62 kuruş olan pirincin markette 7 lira 73 kuruşa, 2 lira 26 kuruş olan nohudun 6 lira 51 kuruşa, 1 lira 17 kuruş olan domatesin 3 lira 31 kuruşa, 13 lira olan kuru kayısının 35 lira 90 kuruşa, 2 lira 1 kuruş olan kırmızı mercimeğin 5 lira 25 kuruşa satıldığı bilgisini verdi.
NE YAPILMALI?
Tarladan markete fiyat artışının en aza indirilmesi için kısa vadede nakliye maliyetlerini azaltacak formüller üzerinde çalışmak gerektiğini bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:
“Yüksek akaryakıt fiyatları nedeniyle ulaşım giderleri perakende ürün fiyatlarını artırmaktadır. Tarım ürünleri taşıyan nakliye araçlarına ucuz mazot sağlanması, vergi oranlarının indirilmesi gibi çeşitli önlemler alınabilir. Orta ve uzun vadede demiryolu ağının yaygınlaştırılması, soğuk hava depoları bulunan vagonların devreye alınması nakliye giderlerini en aza indirecektir. Çiftçinin ekonomik örgütlülüğünün ve gücünün artırılarak aracı sayısının azaltılması, ambalajlama, depolama ve nakliye maliyetlerinin asgari düzeye çekilmesi, üreticiden tüketiciye kadar geçen süreçte kar marjlarının makul seviyelere düşürülmesi için rekabet koşullarının oluşturulması gerekir. Bütün bunlar tarladan markete oluşan fiyat farkını en aza indirecek, fiyat istikrarını sağlayacaktır. Çiftçi düzenli ve yeterli bir gelire kavuşacak, tüketici de makul fiyatlarla gıda tüketebilecektir.”
MARKET FİYATLARINDAKİ DEĞİŞİMLER
Eylül ayında market fiyatlarında kuru soğan, kuru kayısı ve yumurta fiyatlarında değişim görülmezken, fiyat düşüşünün yüzde 34,46 ile en fazla limonda olduğunu bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:
“Limondaki fiyat düşüşünü markette yüzde 11,09 ile kuru üzüm, yüzde 9,52 ile havuç, yüzde 7,22 ile yeşil mercimek, yüzde 6,52 ile yeşil fasulye, yüzde 3,72 ile marul, yüzde 2,33 ile yeşil soğan, yüzde 2,21 ile Antep fıstığı, yüzde 1,42 ile ayçiçeği yağı izledi. Markette en fazla fiyat artışı ise yüzde 31,8 ile fındıkta görüldü. Fındıktaki fiyat artışını yüzde 27,13 ile domates, yüzde 17,04 ile kavun, yüzde15,73 ile sivri biber, yüzde 15,60 ile patlıcan, yüzde 14,53 ile kuru incir, yüzde 12,5 ile patates, yüzde 10,59 ile kabak, yüzde 7,92 ile kuru fasulye, yüzde 7,06 ile kırmızı mercimek, yüzde 5,65 ile nohut, yüzde 4,98 ile kuzu eti, yüzde 4,71 ile elma, yüzde 3,81 ile pirinç, yüzde 3,32 ile salatalık, yüzde 3,03 ile dana eti, yüzde 2,94 ile süt, yüzde 2,60 ile maydanoz, yüzde 2,34 ile tavuk eti, yüzde 1,87 ile mısırözü yağı, yüzde 1,59 ile toz şeker, yüzde 0,78 ile zeytinyağı takip etti.”
ÜRETİCİ FİYATLARINDAKİ DEĞİŞİMLER
Eylül ayında üretici fiyatlarında marul, yeşil soğan, limon, kavun, kuru incir, süt, patlıcan ve havuç fiyatlarında değişim olmazken, fiyat düşüşünün yüzde 7,14 ile en fazla kuru kayısıda görüldüğünü belirten Bayraktar, şu bilgileri verdi:
“Kuru kayısıdaki fiyat düşüşünü üreticide yüzde 4,64 ile nohut, yüzde 1,89 ile yeşil mercimek, yüzde 1,67 ile kuru üzüm, yüzde 1,54 ile kuru fasulye, yüzde 0,99 ile kırmızı mercimek takip etti. Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 110,53 oran ile kabakta görüldü. Kabaktaki fiyat artışını yüzde 66,67 ile kuru soğan, yüzde 57,38 ile domates, yüzde 53,81 ile fındık, yüzde 23,48 ile sivri biber, yüzde 22,43 ile pirinç, yüzde 20 ile patates, yüzde 17,33 ile elma, yüzde 14,56 ile salatalık, yüzde 10 ile zeytinyağı, yüzde 7,94 ile Antep fıstığı, yüzde 7,73 ile yumurta, yüzde 7,69 ile maydanoz, yüzde 4,62 ile yeşil fasulye, yüzde 3,24 ile kuzu eti, yüzde 1,60 ile dana eti izledi.”
FİYAT DEĞİŞİMLERİNİN NEDENLERİ
Üreticide fiyatı artan ürünlere bakıldığında fiyatı en fazla artan ürün olan kabakta hasadın sonuna gelindiğini, arzın daraldığını, bunun da fiyatları artırdığını belirten Bayraktar, şunları kaydetti:
“Kuru soğanda ise meydana gelen dolu ve kuraklık nedeniyle rekoltedeki düşüşe bağlı olarak fiyatlar artış gösterdi. Kabakta olduğu gibi domates, biber, salatalık gibi ürünlerde hasat edilen ürün miktarındaki azalmaya bağlı olarak fiyatlarda artış yaşandı. Fındıkta don ve Antep fıstığında don ve kuraklığın etkisi nedeniyle rekoltede meydana gelen düşüş fiyatlara yansıdı. Pirinç fiyatları ise yeni sezona ait fiyatlarıdır. Yeni sezon fiyatları, geçen yıla göre yüzde 22,43 artış gösterdi. Hayvansal ürünlerde artan üretim maliyetleri fiyatları bir miktar artırdı. Üreticilerde fiyatı düşen ürünlere bakıldığında kayısıda talepteki daralma ile birlikte fiyatlarda bir miktar gerileme yaşandı. Baklagillerde hasat ve pazarlama dönemi olmasına bağlı olarak fiyatlarda çok fazla olmamakla birlikte bir miktar düşüş görüldü.”
Bayraktar, genel olarak arz ve talepteki değişime bağlı olarak fiyatlarda artış ve azalışların meydana geldiğinin görüldüğünü bildirdi.