//HAFIZLARLA GÖRÜŞTÜ
Mehmet Gürgür, Yusuf Polat, Nazif Şehidoğlu, Recep Şehidoğlu ve Ali Küçük gibi Erzurum’un tanınmış hafızlarıyla bir araya gelen Başkurt, hafızlıkta izlenmesi gereken yollardan, uygulaması en kolay hafızlık tekniklerine, Kur’an kurslarındaki eğitim yöntemlerinden, eğitimcilerin başvurdukları öğretim metotlarına varıncaya kadar, birçok konuda görüş aldı. Yürüttüğü çalışma kapsamında Erzurum’un yetiştirdiği ünlü hafızlardan Yusuf Polat Hocaefendi ile de görüşen Doç. Dr. İrfan Başkurt, Yusuf Hoca’nın hafızlık hikayesini dinlerken şaşkınlığını gizleyemedi. Yusuf Polat Hocaefendi, Kur’an-ı Kerim’i çok küçük yaşlarda ezberlediğini, dolayısıyla hafızlık eğitimi aldığı dönemi bile hatırlamadığını vurgulayarak, “Kur’an-ı Kerim’i ezberlemeye o kadar küçük yaşta başlamışım ki, başladığım dönemi bile hatırlamıyorum. Bildiğim tek bir şey var, o da kendimi bildim bileli hafız olduğumdur.” diye konuştu. Yusuf Polat Hoca’nın anlattıklarını önemli anektotlardan biri olarak kaydeden Doç. Dr. Başkurt, bu durum karşısında çok şaşırdığını dile getirdi.
//POLAT HOCAEFENDİ: KUR’AN ÖĞRENMEK İÇİN ŞİMDİ DAHA ÇOK İMKAN VAR
Yusuf Polat Hoca, eskiden okuyan sayısının fazla olmadığını, fakat özellikle babaların, çocuklarının Kur’an eğitimi almaları için çok istekli olduklarını belirterek, durumun şimdi çok daha farklı olduğunu ifade etti. Yusuf Polat Hoca, “Şimdi televizyon var, bilgisayarlar var, Kur’an eğitimi artık bilgisayar CD’leriyle bile verilebiliyor. Yani materyal çok. Bence bunlar birer nimettir. Zaten Kur’an okuma bilinci günümüzde o kadar çok arttı ki, buna çok seviniyorum.” diye konuştu. Doç. Dr. İrfan Başkurt’a, yetiştirdiği talebelerden, izlediği eğitim tekniklerine kadar birçok hususta ideneyim ve tecrübelerini aktaran Yusuf Polat Hoca, sadece Kur’an’ı okumakla yetinilmemesi gerektiğini vurgulayarak, “Kur’an’I okumak tek başına yetmez, aynı zamanda Kur’an’ın emrettiği üzere de yaşamaisı ve insanın kendine ona göre şekil vermesi de gerekir.” dedi.
Doç. Dr. İrfan Başkurt ise, Türkiye’nin değişik il ve bölgelerindeki hafızlarla yaptığı söyleşilerin, günümüzde yürütülen Kur’an eğitimleri için bir yol haritası niteliği taşıyacağını söyleyerek, araştırmayı tamamladıktan sonar kitap haline getireceğini dile getirdi.