Erzurum Gazetesi Arşiv

Gölbaşı mahrumiyet bölgesi mi? Gölbaşı semt sakinleri belediyelerden yana dertliler. Çöp yığınları ve pis kokular arasında yaşamaya mahkum edildiklerini ileri süren semt sakinleri belediyeleri göreve davet ettiler. Semt esnaflarından Akif Nasıroğulları, Gölbaşı’nın Erzurum’un mahrumiyet bölgesi olduğunu ileri sürerek, belediye hizmetlerinden hiç faydalanamadıklarını öne sürdü. Erzurum’un Gölbaşı semtinde ikamet eden vatandaşlar belediye hizmetlerinden yeteri kadar faydalanamamanın sıkıntısını yaşıyorlar. Özellikle Abdurrahman Ağa ve Emin Kurbu mahallelerinde ikamet eden vatandaşlar, mahallelerine çöp arabalarının girmediğini ve çocuk oyun parkı ile yeşil alan sıkıntısı çektiklerini iddia ettiler. Kazım Karabekir ve Yakutiye Belediyelerinin sorumluluk alanında olan söz konusu bölgede belediye hizmetlerinin vasatın altında olduğunu belirten semt sakinleri, belediye başkanlarının seçim dönemlerinde söz verdikleri projelerin hiçbirini yerine getirmediklerini ileri sürdüler. Yakutiye Belediyesi’nin Abdurrahmanağa Mahallesi’nde park için Vakıflardan arsa devraldığını ancak daha sonra bu alanı park yapmak yerine hurdacılara kiraya verdiğini öne süren semt sakinleri, “bizde çağdaş çevre yaşam koşullarında yaşamak istiyoruz.” dediler. GÖLBAŞI’NIN HALİ İÇLER ACISI ERZURUM objektiflerinin görüntülediği mahallerin hali gerçekten içler acısı. Mahallelerde çöp yığınları çevresinde oluşan su birikintilerinin çevreye yaydığı kötü koku Gölbaşı semtini yaşanmayacak hale getirmiş. Çocuk oyun alanı olmadığı için mahallelerdeki pis su birikintileri çevresinde oyun oynamak zorunda kalan çocuklar ve pis havayı teneffüs eden vatandaşlar, ilgili belediyeleri eleştiriyorlar. HANGİ YÜZLE BİZDEN OY İSTEYECEKLER Semt esnaflarından Akif Nasıroğulları, Gölbaşı semtinin yalnızca seçim dönemlerinde hatırlandığını belirterek, “Bize bu pis kokular ve çöp yığınları arasında yaşamayı reva görenler, yarın karşımıza hangi yüzle çıkıp, oy isteyecekler, merak ediyoruz.” diyerek tepkisini dile getirdi. Kazım Karabekir Belediyesi sınırları içerisinde olan mahallelerinde çöp elemanı ve arabası görmediklerini öne süren Nasıroğulları, “Çöp arabası mahallemize hiç gelmiyor gibi. Belediye temizlik elemanı olarak Mahallebaşı’ndan Sağlık Meslek Lisesi kısmına kadar yalnızca bir eleman verilmiş. Bu kadar geniş alanda tek bir temizlik elemanı ne yapabilir. Sorumluları göreve davet ediyoruz.” dedi. PARK İÇİN ARSA ALINDI, HURDACILARA VERİLDİ Gölbaşı semtinde yeşil alan ve çocuk parkı sıkıntısı da yaşandığını kaydeden Nasıroğulları, Yakutiye Belediyesi’nin Abdurrahmanağa Mahallesi’nde park alanı için Vakıflardan arsa devraldığını, fakat daha sonra bu alanın hurdacılara kiraya verildiğini ifade etti. Hurdalar arasından çıkan dumanların ve gürültülerin çevreyi kirlettiğini vurgulayan Akif Nasıroğulları, “Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde şehir merkezinde hurdacıların bulunduğu bir il daha görmeniz mümkün değil. Böyle haksızlık olur mu?” şeklinde konuştu. ŞADIRVAN RESTAURANT Kazım Karabekir Belediyesi tarafından Kavak Camisi kavşağına yapılan şadırvanın da amaç dışı kullanıldığını kaydeden Nasıroğuları, sözkonusu şadırvanın akşam dokuzdan sonra restaurantı andırdığını vurguladı. Şadırvanın sarhoşların mekanı haline geldiğini iddia eden Nasıroğulları, “Akşam saatlerinde çocuğumuzu, eşimizi dışarı çıkaramıyoruz. Belediyeye ve emniyete defalarca müracaat etmemize rağmen bir sonuç alamadık. Yetkililerin bu çirkinliğe son vermelerini istiyoruz.” diye konuştu. SEMTİN GÖRÜNÜMÜ ERZURUM VİZYONUYLA ÖRTÜŞMÜYOR Gölbaşı semtinin belediye hizmetleri açısından talihsiz bir dönem geçirdiğinin altını çizen Akif Nasıroğulları, sözlerine şöyle devam etti: “Burası Erzurum’un mahrumiyet bölgesi gibi. Bizler fazla bir şey istemiyoruz. Rutin belediye hizmetlerinden yararlanmak istiyoruz. Çöplerimizin zamanında alınmasını, yollarımızın asfaltlanmasını ve çocuk parkı istiyoruz. Bize hizmet için oy verdiğimiz insanların bu hizmetleri yerine getirmek asli görevleridir. Bu hizmetleri yapmayanlar, bizi çöp yığınları ve pis kokular arasında yaşamaya mahkum edenler, yarın oy için sakın kapımızı çalmasınlar.”