KENTUCKY LOUSVİLLE ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ÜYESİ
PROF. DR. McCARTHY'E, FAHRİ DOKTORA VERİLDİ
ABD'deki Kentucky Lousville Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Justin McCarthy'e, Atatürk Üniversitesi tarafından fahri doktora verildi.
Atatürk Üniversitesi Kültür Merkezi'nde düzenlenen Atatürk Üniversitesinin kuruluşunun 50. yıl kutlamalarına katılan Prof. Dr. McCarthy'e, cübbesini 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel giydirdi.
GERÇEKLERİ AÇIKLADI, MAHKEMELİK OLDU
Prof. Dr. McCarthy, törenden önce yaptığı konuşmada, İsviçre'nin Lozan kentinde Ermeni meselesi konusunda hakim karşısına çıktığını belirterek, ''Orada hakim bana Osmanlı tarihçisi olmam konusunda hiçbir şey sormadı. Mahkeme benim ABD'de aldığım onurlarla da ilgilenmedi. Hakim sadece beni Türklerle ilişkilendirmeye çalıştı'' diye konuştu.
LOZAN MAHKEMESİ SADECE BİR GÜN SÜRDÜ
İfadelerinin mahkeme tarafından şüpheli bulunduğunu belirten Prof. Dr. McCarthy, şunları kaydetti: ''Soruları cevaplamam çok kısa sürdü. Bir insanın cinayetten yargılandığı dava bile daha uzun sürerdi. Ancak Lozan'daki mahkeme sadece bir gün sürdü. Tarih, hiçbir zaman mahkemelere bırakılmamalıdır. Hiçbir hakim ve parlamento üyelerinin tarihle işi olmamalı. Oradaki mahkeme adil değildi. Ermeni meselesi hala karmaşıktır. Osmanlı tarihini az bilen bir hakimin kararı güvenilir olamaz. Örneğin oradaki bir hakim Türkiye aleyhine karar verdi. Kaç kitap okumuş ki acaba bu konuda? Tıpkı mahkeme heyeti gibi İsviçre yönetimi de bu konuyu bilmiyor. Ermeni meselesi gibi zor meseleler mahkemelerin değil, tarihçilerin işidir.''
KOMİSYON KURULMALI
Ermeni meselesi konusunda bir komisyon kurulması gerektiğini ifade eden Prof. Dr McCarthy, ''Serbest konuşma konusunda Fransa ve İsviçre parlamentoları suç işlemiştir. Ermeni milliyetçileri bu parlamentolara baskı yapmaktadırlar'' diye konuştu.
DÜRÜST MAHKEME..
Ermeni meselesini sorgulayacak nitelikte ve dürüstlükte bir mahkeme olmadığını savunan Prof. Dr. McCarthy, ''Söz konusu mahkemenin 'Soykırım nedir?', 'Çatışmayı kim başlattı?', 'Sürgünler Ermenileri öldürmeye yönelik miydi?' gibi sorulara yanıt araması gerektiğini kaydetti. Prof. Dr. McCarthy, şöyle devam etti: ''Soykırım tek taraflı bir kitle katliamıdır. Soykırımda öldürme tek taraflı olmalıdır. Çift taraflı soykırım olmaz. Eğer Osmanlı'nın soykırım çabası olsaydı önce İstanbul'daki Ermenileri öldürürdü. Çünkü oradaki Ermeniler daha savunmasızdı. Ama böyle olmadı. Osmanlı kendisine saldıran Ermenilerle çatıştı. Soykırım günümüzde Türklere bir saldırı kelimesi olarak kullanılıyor. Ermeni arşivlerinin tamamen açılması gerek. Ama bunu yapmıyorlar. Ermeni tarihçiler, Osmanlı'nın Ermenileri öldürdüğüne dair kanıt bulmak için 90 yıldır uğraşmaktadırlar.''
OSMANLI DÖNEMİNDE ERMENİLERİ KORUYAN EMİRLER
Prof. Dr. McCarthy, Osmanlı döneminde Ermenileri koruyan birçok emir yayınlandığını, Ermenilerin soykırım konusunda sahte telgraflar ortaya çıkardıklarını bildirdi.
Söz konusu telgrafların tarih ve sicillerinin yanlış olduğunu belirten Prof. Dr. McCarthy, sürgünlerin de Ermenileri öldürmeye yönelik olmadığını ifade etti.
Osmanlı tarafından yerlerinden edilen Ermenilerin yine Osmanlı tarafından korunduğunu kaydeden Prof. Dr. McCarthy, Avrupa'nın Anadolu'daki Müslüman ölümlerini görmezden geldiğini söyledi.
Osmanlı'nın sadece kötü planlamadan dolayı suçlu bulunabileceğini kaydeden Prof. Dr. McCarthy, ''Ancak İngiliz, Fransız ve Ruslar da aynı şekilde suçlu bulunmalıdır'' dedi.
TÜRKLERE KARŞI ÖN YARGI.
Ermeni meselesi konusunda Türklere ön yargılı davranıldığını belirten Prof. Dr. McCarthy, sözlerini şöyle tamamladı: ''Bunun nedeni, Ortaçağ'a ve Birinci Dünya Savaşı'ndaki propagandaya dayanır. Avrupa ve ABD'de böyle bir ön yargı vardır. Ön yargı nasıl aşılır bu düşünülmelidir. Çünkü ön yargı rasyonel değil, duygusaldır. 2005'te Avrupa Parlamentosu'nda bir konuşmam vardı. Bana önce müsaade edilmedi. Ermeni baskısından korkuldu. Sonra izin verildi. Orada bana en fazla tepki gösteren kişiye sordum. 'Benim kitaplarımı hiç okudun mu?' dedim. Bana 'hayır' dedi. Bu ön yargıdır işte. Burada mahkemelerin yaptığı da ön yargıdır. Ermeni sorunu tarihi bir anlaşmazlık değil ön yargıdır. Akademik tartışmayı ve özgür konuşmayı reddeden Ermenilerdir.''