Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kalp Damar Kliniği Şefi Prof.Dr. Mehmet Ali Kaygın bölgede ilk kez gerçekleştirilen bir cerrahi operasyonla göğüs kafesine (STERNUM) 4 cm’lik bir kesi açarak başarılı bir şekilde "aort" kapağı değiştirdi.
8 çocuk annesi Rukiye Örs (41), Erzurum Horasan ilçesinden nefes darlığı, çabuk yorulma, yürümede güçlük şikayetleri ile Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi geldikten sonra "Ana Kan Hattı"nın tahrip olduğu belirlenerek ameliyat kararı alınmıştı.
Yapılan müdahale ilgili bir açıklama yapan Erzurum BEAH kalp ve damar cerrahi kliniği şefi Prof.Dr. Mehmet Ali Kaygın, “Hastamız bize geldiğinde çok bitkin ve ayakta duramayacak vaziyetteydi hemen kendisini alıp gerekli tetkik ve incelemelerimizi yapmak için kliniğimize yatırdık. Yapılan işlemler sonucunda aort kapağındaki sıkıntıyı gördük ve ivedi bir operasyona karar verdik. Hastamız erken yaşta evlilik yapmış 41 yaşında 8 çocuk annesi. Normalde bu tür müdahaleler göğüs kafesi tamamen açılarak yapılır lakin biz hastanemizde bölgede de ilk olmak üzere Minimal invazif dediğimiz 4 cm küçük bir kesi açarak hastamızın aort değişimini başarılı bir şekilde gerçekleştirdik. Eskiden bu tür küçük kesilerle basit müdahaleler yapılırdı şimdiki dönemde gelişen tıpla artık bu çok değişti ve böylesi 3-4 cm kesilerle kalpte değişiklik yapabilecek kadar müdahalelerde ilerledik” dedi.
Özellikle kalp ameliyatlarında ne kadar küçük kesi ile yapılırsa, hastanın o kadar çabuk iyileştiğini söyleyen Prof.Dr. Mehmet Ali Kaygın ameliyatta, kasık veya boyuna başka bir kesi yapmaksızın, sternumu 4 cm'lik küçük kesi ile açtıklarını ve bütün ameliyatı bu kesiden yaptıklarını, bu müdahalenin daha az kanama,daha az enfeksiyon,daha az ağrı ve erken taburcu artılarının olduğunu kesinin genç bir kadında estetik durmasının yanı sıra ameliyat sonrası ağrıların daha az olduğunu ve yaranın daha çabuk iyileştiğini ifade etti.
Prof.Dr. Mehmet Ali Kaygın, küçük kesi kalp ameliyatları da, özellikle genç yaşta cerrahi düşünülen hastalarda ameliyat öncesi ve sonrası kabullenme ve psikolojik durumlarının bozulmamasını sağlayan "koruyucu" niteliğindeki yöntemler olduğunu söyleyerek genç yaşta ameliyat olan ve bunun izini hayatı boyunca göğsünde taşımak durumunda kalan bir bayan hasta için "nazar boncuğu" sayılabileceğini söyledi.
Böylesi büyük bir ameliyatı küçük bir kesi ile başarı ile atlatan hasta Rukiye Ör, “Rabbim doktor Mehmet Ali beyden ve ekibinden razı olsun. Hastaneye geldiğimde yürüyemez vaziyetteydim nefes alamıyordum. Şimdi çok şükür evvel Allah’ın izni sonra doktorumun kıymetli emekleri ile ayaktayım ve sorunsuzum. Evime dönüp çocuklarımla artık istediğim gibi ilgilenmek istiyorum” dedi.