COŞKUN MENEK
ERZİNCAN (İHA) - 13 Mart Erzincan Depremi’nin 21. yıl dönümü nedeniyle Erzincan Belediyesi tarafından “Kayıplarımız ve Kazanımlarımız” konulu bir panel düzenlendi.
Erzincan Belediyesi çok amaçlı toplantı salonunda düzenlenen panele Vali Vekili Abdullah Çiftçi, Belediye Başkanı Yüksel Çakır, Erzincan Üniversitesi Rektörü İlyas Çapoğlu, AK Parti İl Başkanı Cemalettin Başsoy, İl Emniyet Mustafa Elaman resmi kurum kuruluş müdürleri ile vatandaşlar katıldı.
Yöneticiliğini Gazeteci Yazar Hüseyin Aslan’ın ve yaptığı panel saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlarken, Prof. Dr Adem Başıbüyük, Prof. Dr Erdal Akpınar, Yrd. Doç. Dr M. Samet Altınbilek ve Gazeteci Yazar Hikmet Köksal ise konuşmacı olarak katıldılar. Panelden önce bir konuşma yapan Erzincan Belediye Başkanı Yüksel Çakır, iki yıldır depremin yıl dönümünde düzenlenen bu tür panellerin meyvelerini toplamaya başladıklarını söyledi. Çakır ayrıca depremden sonra Erzincan’ın doğunun en hızlı gelişen şehirlerden biri olduğunu da ifade ederek deprem konusunda gereken derslerin alındığını söyledi. Ardından panelde söz alan Prof. Dr Adem Başıbüyük Erzincan depremleri konusunda bilgiler aktardı. Başıbüyük, “Erzincan tarihinde 26 büyük yıkıcı deprem olmuştur. 1781 yılında meydana gelen deprem bunlardan en büyüğüdür. Yaklaşık 20 bin kişi hayatını kaybetmiştir. Erzincan yine 1909 yılında Sivas Suşehri’nde meydana gelen depremden etkilenmiştir. 1930 yılında meydana gelen depremden 9 yıl sonra meydana gelen depremle yerle bir olmuştur. Çok ilginçtir 1983 depreminden 9 yıl sonra 1992 depreminde de Erzincan çok büyük hasar görmüştür. 1939 depremi Doğu Anadolu Bölgesinin ve. 100 yılın en büyük depremidir. Erzincan nüfusu 1939’da 16 bindir. Ancak nüfusun yarısı hayatını kaybetmiştir. Yine Erzurum’dan Tokat’a kadar olan alan da da çok sayıda zaiyatlar olmuştur” dedi
Daha sonra söz alan Yard. Doç. Dr M. Samet Altınbilek ise Erzincan Üniversitesi olarak depremin önceden tahmin edilebilmesi için çalışmaların devam ettiğine değinerek şunları söyledi “Son yıllarda Erzincan Üniversitesi olarak tüm dünyada kullanan Radon teknolojisini kullanarak depremin belki tam zamanını söyleyemeyiz ama sismik hareketlerle depremi önceden tahmin edebilecek duruma geldik” dedi.
CENAZELERİN FECİ SONU
Prof. Dr Erdal Akpınar ise 1939 depremindeki olaylardan kesitler anlatarak başladığı konuşmasında depremden sonra cenazelerin ve yaralıların aç kurtlar tarafından parçalandığını söyledi. Akpınar, “1939 ve 1992 depremlerinde Erzincan çok büyük göçler yaşamıştır. Toplumsal anlamda büyük çöküntüler yaşamıştır. 1939 depreminden sonra çıkan yangınlar günlerce sürmüş ve söndürülememiştir. Yarılılar bu yangında hayatını kaybetmiştir. Depremde hayatını kaybeden ve yaralananlar ise ç kurtların şehre inmesi nedeniyle parçalanmıştır. Devlet ancak 3 gün sonra Erzincan depremine müdahale edebilmiştir. O zaman meydana gelen ve çok ilginç olaylardan biriside depremden sonra yurt dışından Erzincan’a prefabrik konutlar gönderilmiş. Ancak prefabrik konutların içinde tuvaletlerin olması nedeniyle bu evlerde kılınan namazların kabul olmayacağı dedikodusu halk arasında yayılınca evler tekrar geri gönderilmiş. Yine dönemin Başbakanı Şükrü Saraçoğlu şehrin yeniden yapımında kullanılmak üzere 38 vagon kereste 2 vagonda cam göndermiş ancak bu malzemeler aylarca vagonlardan indirilmediği için tekrar geri gönderilerek İstanbul’da Şükrü Saraçoğlu Mahallesi inşa edilmiştir. Yani depremden sonra bir çok anlamsız olaylarda yaşanmıştır” diye konuştu.
Son olarak bir konuşma yapan Gazeteci Yazar Hikmet Köksal ise Türkiye’nin %32 sinin aktif deprem kuşağında yer aldığını söyledi. Köksal, “Erzincan 1939 ve 1992 depremlerinde çok can kayıpları ve acılar yaşamıştır. Ama 1992 depreminden sonra yapılan konutların depreme dayanıklı inşa edilmesi ve halkın artık daha bilinçli olmasından dolayı Erzincan artık Türkiye’nin en güvenilir şehirlerinden buru olmuştur. Erzincan meydan ve sokakları diğer illere örnek olmuştur ve olmaya da devam ediyor” ifadelerine yer verdi.