E.MEHMET YILMAZ
ERZURUM (İHA) - Asılsız Soykırım İddialarıyla Mücadele Derneği (ASİMED) tarafından Ermeni zulmünü Protesto etmek için yürüyüş düzenlendi. Yakutiye İlçesi Havuzbaşı Atatürk anıtı önünde toplanan kalabalık grup Ermeniler aleyhine ve ‘Ne Mutlu Türküm’ şeklinde sloganlar atarak Atatürk Üniversitesi kampüsü içerisinde yer alan gençlik anıtı önüne kadar gelmesiyle yürüyüş sona erdi.
Yürüyüşün ardından açıklama yapan ASİMED Başkanı Yrd. Doç. Dr. Savaş Eğilmez, Ermenilerin yaptığı katliamın, en acı bir şekilde yaşandığı Erzurum’da, hem “şehitlerimizi anmak”, hem de bütün dünyaya, ülkemize ve atılan bu iftiralara karşı “artık yeter” demek için bu yürüyüşü düzenledik” dedi.
EĞİLMEZ’İN AÇIKLAMASI
ASİMED Başkanı Eğilmez, “Asya ve Avrupa kıtaları arasında köprü konumunda olan Türkiye, Karadeniz’i Akdeniz’e bağlayan boğazları, Ortaasya, Kafkasya ve Ortadoğu’daki doğal enerji kaynaklarının kesiştiği noktadaki jeopolitik konumuyla, bütün dünyanın dikkatini çekmektedir. Tarihte Anadolu’da hüküm sürmüş bütün Türk devletleri gibi, bugün de Türkiye, bu jeopolitik ve jeostratejik konumundan dolayı, çeşitli entrikaların çevrildiği bir alan olmuştur. Osmanlı devletini parçalayarak tarih sahnesinden silmek isteyen sömürgeci devletler, bu entrikalarında, yüzlerce yıldır Türklerle dostça yaşayan Ermenileri kullanmışlardır. Tarihte olduğu gibi günümüzde de, Ermeni toplumu üzerinden siyasi ve ekonomik çıkar sağlamaya çalışan ülkeler bulunmaktadır. Bazı ülkelerde, Türkleri ve Türkiye’yi sözde soykırımla suçlayan anıtlar dikilmekte, bazı ülkelerde de soykırım iddiasını tanımaya yönelik kararlar, parlamento gündemlerine getirilmekte, hatta kimi ülke parlamentolarında kabul edilmektedir. Gerçekte tarihçilere bırakılması gereken bu konular, siyasetçilerin elinde çıkar aracı haline dönüştürülmektedir. Bütün bu gerçeklere rağmen, sözde soykırım iddialarını gündemde tutmak için olağanüstü gayret sarf eden Ermeni komiteleri, terör eylemlerine yönelmişlerdir. 1965'ten sonra, çeşitli ülkelerdeki Ermenilerin, Türkiye aleyhine başlattıkları karalama kampanyasıyla dünya ve Türkiye kamuoyunda varlığını hissettiren sözde Ermeni Sorunu, 1970'li yıllardan itibaren yurtdışındaki Türk temsilciliklerine yönelik terör eylemlerine dönüşmüştür. Amaçları, iddialarını tüm dünyaya “tanıtmak”, Türkiye’yi bu temelsiz iddiaları “tanımak” zorunda bırakmak, sözde soykırımdan dolayı Türkiye'den "tazminat" ve "toprak" almak ve "Büyük Ermenistan" rüyasını gerçekleştirmektir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla, hukuken sona eren Ermeni sorununun yarım asır sonra tekrar, bu kez terör yoluyla canlanması, Türkiye’ye karşı soykırım iddiaları ileriye sürülmeye başlanması, bazı ülke parlamentolarının bu iddiaları benimsemesi, Türkiye’ye ve Azerbaycan aleyhinde politikalar izlemesi, Ermeni sorununu yeniden ülkemiz gündemine getirmiş bulunmaktadır. Bundan yaklaşık bir asır önce; Ermeni çeteleri; yaşlı, genç, kadın, çocuk demeden, 500 binden fazla insanımızı katletmiştir. Ne yazık ki bu katiller, tüm dünyaya uydurma hikâyelerle, Türklerin, Ermenileri katlettiği yalanını anlatarak, mağdur rolü oynamış ve bunda da büyük başarı elde etmişlerdir. Bugün sözde soykırım bahane edilerek, ülkemiz ve milletimiz aleyhinde, dünya çapında büyük bir karalama kampanyası yapılmaktadır. Türk tarafı, hem devlet hem de sivil toplum eliyle, sözde soykırımı savunan ve destek veren kesimlere karşı defalarca çağrıda bulunmuş ve varsa ellerindeki belgeleri görmek istemiştir. Ama bu çağrılar her defasında cevapsız kalmıştır. Bizler bir kere daha buradan sözde soykırım savunucularına çağrıda bulunuyoruz, Türklerin soykırım yaptığına dair varsa bir kanıtınız, bizimle paylaşın. “ şeklinde konuştu.
Grup daha sonra saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nı okuduktan sonra dağıldı.