Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’deki düşünce kuruluşu temsilcileriyle yuvarlak masa toplantısı yaptı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulu'na katılmak üzere geldiği ABD'de faaliyet gösteren bazı düşünce kuruluşu temsilcileriyle Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ve SETA tarafından düzenlenen yuvarlak masa toplantısına katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan toplantıda, Türkiye'nin, Cumhuriyet'in ikinci asrına "Türkiye Yüzyılı" vizyonuyla hazırlandığına vurgu yaptı.
TÜRKİYE’NİN KÜRESEL SORUNLARA YAKLAŞIMI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin küresel ve bölgesel sorunların çözümüne katkı sağlamak; bölgesinde barış, istikrar ve refahın tesisi; uluslararası sistemin adaletsizliklerini giderme gibi amaçlarından söz etti.
ADİL BARIŞ
Rusya-Ukrayna savaşının adil bir barışla sonuçlanması için çaba sarf ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm çatışma alanlarında kalıcı barışın tesisi ve Türkiye'nin dostlarının sayısını artırma amaçlarıyla diplomasiye öncelik vermeye devam edileceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) ile ilişkilerinin canlandırılması için açılan fırsat penceresine işaret etti ve bu konuda AB'nin tavrının belirleyici olacağını belirtti.
Türkiye-ABD ilişkilerinin gelişmesinden duyulan memnuniyeti anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı Joe Biden'la iki ülke arasındaki meselelerde zaman zaman baş gösteren tıkanıklıkların çoğunun aşıldığını, temasların pozitif gündemle artırılması kararının alındığını açıkladı.
Uluslararası sistemin kurallara dayalı ve adil bir biçimde reforma tabi tutulması gerektiğini belirtti
PKK, FETÖ, DEAŞ başta olmak üzere tüm terör örgütleri ile ayrımsız mücadele ve Suriyeli sığınmacıların ülkelerine onurlu geri dönüşleri gibi konularda uluslararası dayanışmanın artırılması gerekliliğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, uluslararası sistemin kurallara dayalı ve adil bir biçimde reforma tabi tutulması gereğinin altını özellikle çizdi.
DÜNYA BEŞTEN BÜYÜKTÜR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son zamanlarda Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres başta olmak üzere birçok ismin bu anlayışı ortaya koyan söylemlerini hatırlattı ve bunun "Dünya Beşten Büyüktür" tespitinin teyidi anlamına geldiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam düşmanlığı, ırkçılık ve kutsallara yönelik saldırıların arttığını da anlattı ve bunlara ifade özgürlüğü gerekçesiyle göz yumulmasının oluşturduğu büyük tehlikeyi de gözler önüne sererek herkesi bu çirkin olaylara tepki göstermeye çağırdı.
TÜRKİYE YÜZYILI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD'deki yuvarlak masa toplantısında konuştu
Toplantıdan duyduğu memnuniyeti dile getirerek sözlerine başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye açısından tarihî ve sembolik anlamı yüksek bir yılı idrak ediyoruz. Cumhuriyetimizin yüzüncü yıl dönümüne ulaşmanın gururunu yaşıyoruz. Cumhuriyetimizin ikinci asrına 'Türkiye Yüzyılı' vizyonuyla hazırlanıyoruz." diye konuştu.
DIŞ POLİTİKA
Bu vizyonun temel sac ayaklarından birini dış politikanın oluşturduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Dış politikamız, küresel ve bölgesel sorunların çözümünü, yakın bölgemizde barış, istikrar ve refah kuşağı tesis etmeyi, uluslararası sistemin adaletsizliklerini gidermeyi hedefliyor. Cumhuriyetimizin ikinci asrına güçlü ve öz güvenli şekilde girmekte olduğumuzun birçok emaresi mevcut. 6 Şubat'ta insanlık tarihinin en büyük tabii afetlerinden birini yaşamış olsak da depremin yaralarını hızla sarıyoruz. Ekonomide 2023'ün ilk yarısında yüzde 3,9 oranında büyüme kaydederek büyüme performansımızı kesintisiz on iki çeyreğe çıkardık. İhracatta da yılın ilk sekiz ayında 165 milyar doları, yıllık bazda 253,5 milyar doları yakaladık. Gizli-açık kısıtlamalara rağmen savunma sanayisi alanında küresel oyuncu hâline geldik. 2023'ün ilk yarısında savunma ihracatımız, 2 milyar 400 milyon dolara ulaştı. Önümüzdeki dönemde bu ivmeyi yukarılara çıkaracağız."
"TÜRKİYE'NİN ARABULUCULUK ALANINDAKİ KONUMUNU PEKİŞTİRDİK"
Türkiye'nin 260 dış temsilcilikle dünyanın en geniş diplomasi ağına sahip ilk 5 ülkesi arasında yer aldığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bölgesel ve küresel krizlerde üstlendiğimiz kritik rollerle arabuluculuk alanındaki konumumuzu pekiştirdik." ifadesini kullandı.
Rusya-Ukrayna Savaşı'nın adil barışla sonuçlanmasına yönelik arabuluculuk, kolaylaştırıcılık çabalarının devam ettiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Birleşmiş Milletler’le iş birliği içinde hayata geçirdiğimiz Karadeniz Girişimi, 33 milyon ton tahılın Boğazlar'dan sevkiyatını sağlayarak gıda krizinin kötüleşmesine engel oldu.
Esir takasları ve İstanbul süreciyle savaş ortamında bile tarafları bir araya getirmeyi başardık. Rusya ile Ukrayna arasında adil ve kalıcı bir barışın tesisi için diyalog ve diplomasiye öncelik vermeyi sürdüreceğiz." dedi.
DOSTLUK
"Bizim amacımız, dostlarımızın sayısını mümkün olduğunca çoğaltmaktır." ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Karşılıklı diyalogla ilk etapta çözümsüz gibi görünen birçok meselenin üstesinden gelebileceğimize inanıyoruz. Körfez'den Batı dünyasına pek çok bölgeyle bunu başardık. Kazan-kazan anlayışı içinde ilişkilerimizde yeni bir sayfa açtık, çok kısa sürede çok büyük mesafeler aldık. Bunu ilerletmekte kararlıyız. İçinde bulunduğumuz kritik dönemde Türkiye-Avrupa Birliği (AB) ilişkilerinin yeniden canlandırılması için bir fırsat penceresi açıldığını görüyoruz. Türkiye'nin AB'ye katılım sürecinin canlandırılmasının önemini vurgulamaya devam ediyoruz. Şüphesiz tek başına bizim istememiz yeterli değildir. Bu gayretlerimizin hedefine ulaşmasında AB'nin tavrı da belirleyici olacaktır."
"TERÖRİSTLE MÜZAKERE OLMAZ, DOSTLUK, ORTAKLIK KURULMAZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye-ABD iş birliğinin gelişmesinden duyduğu memnuniyeti ifade ederek "Sayın Biden'la yaptığımız görüşmelerde tıkanıklıkların önemli kısmını aştık, pozitif gündem çerçevesinde temaslarımızı artırma kararı aldık. Her iki ülke için de tehdit kaynağı olan terör konusunda iş birliğimizi güçlendireceğiz" dedi.
Bölgede yaşanan her gelişmenin "iyi terörist-kötü terörist" ayrımının ne kadar yanlış olduğunu gösterdiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Her zaman söylediğimiz gibi teröristle müzakere olmaz, dostluk, ortaklık kurulmaz. Terörle ancak mücadele olur. DEAŞ'tan PKK ve FETÖ'süne kadar insanımızın canına, devletimizin bekasına ve demokrasimize kasteden tüm yapılarla mücadelemizi sürdüreceğiz." diye konuştu.
MÜLTECİLER
Dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülke olarak Suriyeli sığınmacıların güvenli, onurlu ve gönüllü geri dönüşlerini teşvik ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
"Şimdilik 600 bine yaklaşan geri dönen sayısına şu an yapımı süren kalıcı konutların tamamlanmasıyla 1 milyon kişi daha eklenecektir. Ancak bu alanlarda ülkelerin münferit çabalarının yeterli olmadığını, uluslararası dayanışmanın arttırılmasının gerektiğini görüyoruz. Küresel güç rekabetinin uluslararası sisteme verdiği zarardan endişe duyuyor, kurallara dayalı ve adil bir uluslararası düzeni savunuyoruz. Bu bağlamda Güvenlik Konseyi başta olmak üzere Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşların günümüzün ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde reforma tabi tutulması gerektiği kanaatindeyiz.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri de geçtiğimiz günlerde bu noktaya değinerek 'İkinci Dünya Savaşı sonrası inşa edilen çok taraflı kurumların bugünün dünyasını yansıtmadığını' belirtti. Özellikle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde daha fazla temsilin olması gerektiğine dikkati çekti. Bu görüş, bizim uzun zamandır dile getirdiğimiz 'Dünya beşten büyüktür' tespitimizi teyit ediyor."
"TÜRKİYE, TEPKİSİNİ EN NET BİÇİMDE ORTAYA KOYDU"
İslam düşmanlığı ile dinî kutsallara yönelik saldırıların vahim bir noktaya geldiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ifade etti: "Irkçılık, yabancı karşıtlığı ve bu temelde işlenen ancak kimi ülkelerde ifade özgürlüğü öne sürülerek müsamaha gösterilen nefret suçları, hepimiz için büyük bir tehdide dönüşmektedir. Daha fazla vakit kaybedilmeden bu konuda harekete geçilmesi gerekiyor. Diğer türlü, kışkırtmalar çoğaldıkça farklı inanç grupları arasında üzüntü verici olayların yaşanma ihtimali de artmaktadır. İnsanların barış içinde yaşama iradesini dinamitleyen bu tür eylemler karşısında Türkiye, tepkisini en net biçimde ortaya koymuştur. Bundan sonra da hukuk ve demokrasi zemininde tepkimizi göstereceğiz. Bu konuda uluslararası alanda farkındalık oluşturma noktasında sizlere de görev düştüğüne inanıyorum."