Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Siyasetçilerin görevi düşman kazanmak değil, dost kazanmaktır. Onun çalışması içinde olmaktır. Aksi taktirde siyaset yapamazsınız, sürekli olarak kan kaybedersiniz. Biz bu anlayışla siyasetimizi yürütmeye devam edeceğiz” dedi.
Türkiye’ye gelen Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras’ı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde kabul eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, başbaşa ve heyetlerarası görüşmelerin ardından konuk Başbakan ile birlikte ortak basın toplantısında kameraların karşısına geçerek gazetecilerin sorularına cevap verdi.
“BU ZİYARETLE İLGİLİ OLARAK YÖNELTİLEN ELEŞTİRİLER BAZI TEHLİKELİ NOKTALARA SÜRÜKLER BİZİ”
Yunanlı gazetecinin iki ülke arasındaki ilişkilerde yaşanan sorunlara değinmesi ve bu ziyaret konusunda yapılan eleştirileri hatırlatması üzerine Çipras, “İnanıyorum ki iki komşu ülke çözmesi gereken sorunlar olduğunda düzenli olarak görüşmek zorundalar. Diyalog kanallarını sürekli olarak açık tutmak zorundalar. Eğer bizim aramızda çözmemiz gereken sorunlar olmasaydı bu ziyaretin de bir anlamı olmayacaktı diye düşünüyorum. Kanaatimce bu ziyaretle ilgili olarak yöneltilen eleştiriler bazı tehlikeli noktalara sürükler bizi. Ben Sayın Erdoğan ile iyi bir iletişim içinde olmasaydım kendisi ile kritik konuları görüşemezdik. Birçok kritik konu ile karşı karşıya kaldık. Birçok tehlike ile karşı karşıya kaldık. Bunların üstesinden geldik. Ben eğer Sayın Erdoğan’ın telefonuna cevap veremesem, onunla iletişime geçemesem bunların üstesinden gelemeyiz. Birçok defa tehlikeli gerginliklerle karşılaşıyoruz, bunların üstesinden gelmek başarısını gösteriyoruz. Ben bu diyalog kanalının sürekli olarak açık olmasından son derece memnunum. Bu iletişim sayesinde daha ileriye dönük yapıcı adımlar atabiliriz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın basın toplantısına gelirken kendisine, “Bugün yapacağımız bir anlaşma yok” dediğini belirten Çipras, “Belki de bir sonraki görüşmede imzalayacağımız anlaşmalar olacaktır” ifadelerini kullandı.
Erdoğan ise YDSK toplantısının Selanik’te olacağını hatırlatarak, “O toplantıya işadamları ile beraber gideceğimiz için orada muhakkak anlaşmalar da olacak. YDBK’de imzaları atacağız” diye cevap verdi.
Gazetecinin sorusuna cevap veren Erdoğan, “Siyasetçilerin görevi düşman kazanmak değil, dost kazanmaktır. Onun çalışması içinde olmaktır. Aksi taktirde siyaset yapamazsınız, sürekli olarak kan kaybedersiniz. Biz bu anlayışla siyasetimizi yürütmeye devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.
“YUNANİSTAN KESİNLİKLE DARBECİLERİ DESTEKLEMEK NİYETİNDE DEĞİL”
Yunanistan’a kaçan 8 FETÖ’cü askerin Cumhurbaşkanı Erdoğan’a suikast düzenlemek isteyen ekip olduğunun ve FETÖ ile mücadelenin Türkiye’nin kırmızıçizgisi olduğunun hatırlatılması üzerine Çipras, “Yunanistan devleti, hükümeti ve Yunan halkı sizin ülkenizde darbe girişiminde bulunan insanları kınıyor. Yunanistan demokrasiyi destekleyen bir ülke ve kesinlikle darbecileri desteklemek niyetinde değil. Bunun dışında son derece açık ki, Yunanistan’ın kendine has bir yargı sistemi var, yargının bağımsızlığına saygı duymak durumundayız. Biz yargı kararlarına saygı göstermek durumundayız” dedi.
“KAPALI OLUŞUNUN SEBEBİ DE O ZAMAN Kİ BİZİM YÖNETİMLERİMİZE AİT OLAN BİR ŞEY DEĞİL”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aleksis Çipras’ın Ruhban Okulu’na yapacağı ziyarete ilişkin ise şu ifadeleri kullandı: “1971’den bu yana Ruhban Okulu kapalı, kapalı oluşunun sebebi de o zaman ki bizim yönetimlerimize ait olan bir şey değil, zaten patrikhanenin oranın işlevsiz hale geldiğini görmesi sebebiyle adeta kapanmaya yüz tutmuştur. Ben imam hatip okulunda okuduğum zaman Ruhban Okulunu ziyaret etmiştim. Dinler tarihi hocamız bizi oraya götürmüştü. Çok da zeki bir müdürleri vardı, felsefe öğretmeniydi. Zengin bir kütüphanesi vardı. 38 bin cilt o zaman kitap vardı. Bizim arkadaşlardan bir tanesi şöyle bir muziplik, yaptı, ‘müdür bey bu kitapların hepsini okudunuz mu?’ dedi. Müdür Bey de gayet zeki bir cevap vererek, ‘son gelen dergilerden birkaç sayfa kaldı. Oğlum bu kadar kitap okunur mu? Bütün öğrenciler ihtiyacına göre geliyor burada okuyor’ dedi. O benim orta öğretimde olduğum dönemdi. O gün bile çok az bir öğrenci sayısına sahipti. 71’de orası kapandı. Geldiğimiz noktada orada eğitim öğretim yok. Sürekli Sayın Çipras ve önceki başbakan hep gündeme getirdiler, gündeme getirdiklerinde de ben kendilerine sadece Batı Trakya’daki müftüler meselesini önlerine koydum, siz bu işi çözün, biz de bu işi çözelim. Sen Sinod Meclisinde sayısal olarak bir ara 7’ye düşmüşlerdi. Ben Sayın Bartholomeos’a haber gönderdim bize bu noktada Sen Sinod Meclisinde görev alacak din görevlileri verin, ona göre biz onlara vatandaşlığa, çünkü Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olması lazım, biz bunları vatandaşlığa alalım ve sen Sinod Meçlisini çalışır hale getirelim Lozan’a göre. Bize isimler verildi. Biz bunları Türk vatandaşı yaptık ve 15 üyesi ile sen Sinod meclisi çalışıyor. Lozan’a göre semini yapabilecek noktaya gelmiş oldu. Bizde herhangi bir çekincemiz yok, buradan böyle bir talep gelince Sayın Çipras’ın Ruhban Okulunu ziyaret etmesi için hayırlı olsun dedik.”