Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Irak sınırlarımızı güven altına alacak çemberi tamamlamak üzereyiz. İnşallah bu yazın Irak sınırlarımızla ilgili meseleyi kalıcı olarak çözüme kavuşturmuş olacağız. Türkiye'yi güney sınırları boyunca kuracağı bir teröristanla dize getireceğini düşünenlere yeni kâbuslar yaşatacak hazırlıklarımız var" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine Toplantısı sonrası millete sesleniş konuşması gerçekleştirdi. Bir önceki Kabine Toplantısı sonrası gerçekleştirdiği programları hatırlatan Erdoğan, BAE ve Mısır ziyaretlerinin verimli geçtiğini aktardı. Gerek yaralıların ülkemize sevkinde gerekse Gazze’ye gönderilen insani yardımların ulaştırılmasında Mısır’ın ciddi destekleri olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, yarın da Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ı bu konuları istişare etmek üzere Türkiye’de ağırlayacaklarını aktardı.
"31 MART'IN DA BİR DEMOKRASİ ŞÖLENİ HAVASINDA GEÇMESİNİ SAĞLAMAKTA KARARLIYIZ"
Seçim sürecinde 50 ilde vatandaşlarla buluşmayı planladıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Bakanlıklarımız ve kurumlarımız, 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri'nin güven içinde geçmesi için gerekli hazırlıkları yaptılar. Yargı ile birlikte seçimin güven içinde sonuçlanması bizim görevimizdir. Her seçim gibi 31 Mart'ın da bir demokrasi şöleni havasında geçmesini sağlamakta kararlıyız. Seçim sonuçlarının şimdiden milletimize hayırlı olmasını diliyorum” dedi.
Deprem bölgesinde 46 bin konut ve köy evini hak sahiplerine teslim ettiklerini, yıl sonuna kadar 200 bin konutu ve köy evini hak sahiplerine teslim edeceklerini söyleyen Erdoğan, kendi evini yapmak isteyenlere de her türlü kolaylığı sağlayacaklarını dile getirdi.
"BU YAZ IRAK SINIRLARIMIZLA İLGİLİ MESELEYİ KALICI OLARAK ÇÖZÜME KAVUŞTURACAĞIZ"
Terörle mücadele konusunda da önemli mesajlar veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Irak sınırlarımızı güven altına alacak çemberi tamamlamak üzereyiz. İnşallah bu yazın Irak sınırlarımızla ilgili meseleyi kalıcı olarak çözüme kavuşturmuş olacağız. Bölgedeki herkesi kendilerine de açıkça söylediğimiz güvenlik stratejimize saygılı olmaya davet ediyoruz. Aksi takdirde ortaya çıkacak gerilimlerin sebebi kendileri olacaktır” diye konuştu.
“Türkiye'yi güney sınırları boyunca kuracağı bir teröristanla dize getireceğini düşünenlere yeni kâbuslar yaşatacak hazırlıklarımız var” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Ülkemizin ve milletimizin terörle mücadele hususundaki kararlılığını hala anlayamamış olanlara bu gerçeği kabul ettirene kadar şartları zorlamaktan geri durmayacağız” ifadelerini kullandı.
"BUGÜN FİLİSTİNLİLER İÇİN REVA GÖRDÜKLERİ CİNAYET VE HIRSIZLIK EYLEMLERİ YARIN KENDİLERİNE UYGULANDIĞINDA BU ÜLKELERİN VE HALKLARININ KİMSEDEN YARDIM İSTEYECEK YÜZLERİ KALMAYACAKTIR”
Türkiye’nin Filistin için elinden geleni yapmaya devam edeceğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Türkiye olarak diplomatik girişimlerimizle, insani yardımlarımızla Gazzeli kardeşlerimize yardım etmeye çalışıyoruz. Türkiye, Filistin için elinden geleni yapmaktadır ve yapmaya da devam edecektir. Ancak sorunun çözümü uluslararası düzeyde etkin ve kararlı bir anlayış birliğinin sağlanmasından geçiyor. İslam aleminin tıpkı bir duvarın tuğlaları gibi yekvücut olmasına her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuluyor. Bu vahşete engel olması gerekenlerin nasıl felç edildiğini anlatmaya gerek bile yok. Filistin topraklarında 2. Dünya Savaşı'ndan beri süren sistematik gasp eylemlerini meşrulaştıran hiçbir ülkenin ve halkın geleceği güvende olmayacaktır. Gazze'de temeli atılacak ilk Yahudi yerleşim binası, tek başına bu vahşetin sebebinin başka hiçbir şey değil, sadece hırsızlık, ahlaksızlık, onursuzluk olduğunu göstermeye yetecektir. Bugün Filistinliler için reva gördükleri cinayet ve hırsızlık eylemleri yarın kendilerine uygulandığında bu ülkelerin ve halklarının kimseden yardım isteyecek yüzleri kalmayacaktır” ifadelerini kullandı.
SAVUNMA SANAYİİ İHRACAT RAKAMLARI
“Geçtiğimiz 21 yılda her alanda çok mesafe kat ettik ama henüz gerçekten kendimizi rahat ve güvende hissedeceğimiz yerde değiliz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Başlattığımız projelerin sonuçlanması ve onları takip edecek programların hayata geçmesi için biraz daha vakte ihtiyacımız var. O günleri de hep birlikte göreceğiz. Önceki hafta ilk uçuşunu başarıyla gerçekleştiren beşinci nesil savaş uçağımız KAAN vesilesiyle savunma sanayiinde geldiğimiz yer ülkemizde ve dünyada epeyce konuşuldu. KAAN başta olmak üzere savunma sanayii hamlelerimiz Antalya Diplomasi Forumu’nda da muhataplarımızın gündemindeydi. Bugün bu başarı hikayesinin ihracatımıza olan etkisi üzerinde durmak istiyorum. Bilindiği gibi savunma sanayiinde son 21 yılda büyük aşamalar kaydeden Türkiye, bu sayede sektörde yüzde 20’lerde olan yerlilik oranını yüzde 80’ler üzerine taşımıştır. Öyle ki, 850’yi aşkın yerli savunma sanayi projesi ve 90 milyar dolarlık proje büyüklüğüyle bu alanda kendi kendine yeterliliği en yüksek ülkelerden biri haline geldi. Sahip olduğumuz yüksek teknoloji ürünlerini dost ve müttefik ülkelerle de paylaşarak savunma ihracatımızı 10 yılda yaklaşık dört buçuk kat arttırdık. Geçtiğimiz yıl dünyanın 185 ayrı ülkesine 230 çeşit savunma sanayii ürünü satarak 5 buçuk milyar dolarlık ihracat yaptık. Sahip olduğumuz kara, deniz, hava savunma platformlarıyla kardeş ülkelerin ordularının ihtiyaçlarına cevap vererek Türkiye'nin bölgesel ve küresel gücüne katkıda bulunduk. Savunma sanayi üretimimizi deprem bölgesine de yayarak hem bu alandaki gücümüzün artmasını sağlamayı hem de şehirlerimizin hızla ayağa kalkmasına destek olmayı amaçlıyoruz. Savunma sanayii ihracatında dünyadaki yerimize baktığımızda karşımıza çıkan fotoğraf şu şekilde; TB2, Akıncı, Anka ve Aksungur silahlı insansız hava araçlarımız ile SİHA teknolojisinde dünyada ilk üç ülkesi arasında SİHA ihracat liginin de zirvesinde yer alıyoruz. Bugüne kadar 50 ülkeyle 770 adet insansız hava aracı için sözleşme imzaladık. Sadece geçtiğimiz yılın İHA ihracat tutarı 1,8 milyar dolardır. 2024 yılının ilk iki ayında savunma ve havacılık sektöründe 633 milyon dolarlık ihracat rakamıyla yeni bir rekor kırdık. Kara araçlarında bir dünya markasına dönüşen savunma sanayiimiz her kıtadan 40 ayrı ülkeye yaklaşık 4 bin 500 adet 4x4, 6x6 ve 8x8 taktik tekerlekli araç ihracatı yapıldı. Geçtiğimiz yıl kara araçları ihracatımız 500 milyon doları buldu. Mühimmat ve füze sistemlerinin her çeşidinde, tasarımda, geliştirilmesinde ve üretiminde ilk sıralarda yer alıyoruz. Deniz araçlarında kendi kuvvetini, kendi Anadolu gemisini üreten Türkiye, bu gemileri kendi radarlarıyla, sensörleriyle, muhabere sistemleriyle, füzeleriyle ve torpidolarıyla donatıyor. Şirketlerimiz iki ülkeyle 6 adet korvet inşası için sözleşme imzalayarak ihracat yolunda hızlı bir giriş yaptı. Ayrıca ürettiğimiz tank çıkarma gemisi, havuzlu çıkarma gemisi, karakol botları, hızlı müdahale botları ve lojistik destek gemisi gibi platformlarında 10 ülkeye 140 adet ihracat gerçekleştirdik. Yerli tasarım ve üretimimiz, Atak taarruz helikopterlerimizden Türk Silahlı Kuvvetlerimizin envanterindekilerin yanında Uzak Doğu ve Afrika ülkelerine 8 adet de ihraç edildi” dedi.
"GELİRİMİZİN 1,1 TRİLYON DOLARIN VE KİŞİ BAŞINA MİLLİ GELİRİMİZİN 13 BİN DOLARIN ÜZERİNE ÇIKMASI FEVKALADE SEVİNDİRİCİ BİR GELİŞMEDİR"
Geçen yıl asrın felaketi 6 Şubat depremleri ve seçime rağmen ekonominin yüzde 4,5 gibi dünyada eşine az rastlanır bir oranla büyümeyi sürdürdüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Büyümenin yaklaşık yarısının yatırımlardan kaynaklanması ayrıca önemlidir. Gelirimizin 1,1 trilyon doların ve kişi başına milli gelirimizin 13 bin doların üzerine çıkması fevkalade sevindirici bir gelişmedir. Satın alma paritesine göre dünyanın en büyük 11. ekonomisi haline gelen Türkiye kısa vadeli kazanımlar yerine uzun vadeli kalıcı refah artışlarına odaklanarak yoluna devam edecektir. İktidarları döneminde her yıl ortalama 700 bin istihdam artışı sağlamış bir yönetimdir. İstihdamdaki başarı hikayemizi geçtiğimiz yıl 855 bin yeni istihdam artışıyla sürdürdük. İşsizlik oranını yüzde 9,4 ile son on yılın en düşük seviyesini ifade eden tek haneli rakamlara düşürdük. Hatta bu oran 2023 yılının Aralık ayında yüzde 8,8 olarak gerçekleşti. Enflasyonla mücadelemizde ise henüz istediğimiz yere gelmedi. Ama daha önce ülkemizi enflasyondan nasıl kurtardıysak inşallah bu defa da aynı başarıyı sergileyeceğiz. Enflasyon beklentilerinin giderek düşmesi, mücadelemize olan inancın işaretidir. Aynı şekilde cari açıktaki düşüş sürüyor. Bu yılın ilk iki ayında cari dengede 13 milyar doların üzerinde iyileşme sağladık. Geçtiğimiz yılı 54 buçuk milyar dolarla kapattığımız turizmde bu yılki hedefimiz 60 milyar dolar. Tabii tüm bu programları uygularken hep olduğu gibi mali disiplinden asla taviz vermiyoruz. Kalıcı fiyat istikrarını sağlayacak yapısal dönüşümü hızlandıracak afetlere karşı güvenli şehirler oluşturma çabalarımıza kaynak oluşturacak bir anlayışla maliye politikalarımız yönetmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Ülkenin risk priminin düşmesinin, borçlanma maliyetlerinin azalmasının yatırımcıların ilgisinin artmasının, derecelendirme kuruluşlarının notlarının olumluya dönmesinin, yaklaşık 132 milyar dolarlık döviz rezervine sahip olunmasının, ekonomi programlarının doğru yolda ilerlediğini gösterdiğini kaydeden Erdoğan, ”Bu vesileyle şu hususun altını bir kez daha çizmek istiyorum. Cumhuriyet tarihimizin en büyük demokrasi ve kalkınma adımlarını atarken en olumlu gelişmeleri, çalışanlarımızın, emeklilerimizin dezavantajlı kesimlerin hayatlarıyla evet gerçekleştirdik. Çalışanlarımızın ve emeklilerimizin bugünkü sıkıntılarına gözlerimizi kapamamız mümkün mü? Elbette yaşanan sıkıntıların farkındayız. Geçtiğimiz günlerde emekli maaşlarına şu kadar zam Yapacağız diyen muhalefetin nasıl boş konuştuğunu örnekleriyle anlattık. Sözü edilen artışları ülkenin tüm yatırımlarını durdursak, eğitim veya sağlık harcamalarının tamamını buraya aktarsak kamu görevlilerine maaş vermese bile karşılayamıyoruz. Bu demek değil ki çalışanlarımızı ve emeklilerimizi hayat pahalılığının pençesine terk edeceğiz. Tam tersine enflasyonu yenerek, büyümeyi sürdürerek, milli gelirimizi artırarak milletimizi güçlendirerek her meselemizi çözdüğümüz gibi çalışanlarımızın ve emeklilerimizin gelirlerini de artıracağız. Türkiye Yüzyılı'nın emektarları başta olmak üzere hiçbir insanımızı darda bırakmayacak, göz göre göre sıkıntı çekmesine müsaade etmeyeceğiz. Milletimizden bize güvenmeyi, inanmayı sürdürmesini, destek ve dualarını bizden esirgememesini, özellikle istirham ediyorum” ifadelerini kullandı.