ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
‘Temiz Bir Erzurum İçin Çöp Atma’
‘Temiz Bir Erzurum İçin Çöp Atma’
Erzurum vergide sıra atladı
Erzurum vergide sıra atladı
Gazze'de can kaybı 43 bin 764’e yükseldi
Gazze'de can kaybı 43 bin 764’e yükseldi
Yılsonu enflasyon beklentisi arttı
Yılsonu enflasyon beklentisi arttı
Ücretli çalışan sayısı açıklandı
Ücretli çalışan sayısı açıklandı
HABERLER>TÜRKİYE
13 Mart 2024 Çarşamba - 01:56

Erdoğan: ‘Aradıkları fırsatı vermeyeceğiz’

Erdoğan: “Gençlerimizi internet mecralarındaki birtakım platformların sanal dünyalarına hapsederek sahip oldukları büyük medeniyet birikiminden mahrum bırakmak isteyenlere aradıkları fırsatı vermeyeceğiz” dedi

Erdoğan: ‘Aradıkları fırsatı vermeyeceğiz’

Erdoğan: “Gençlerimizi internet mecralarındaki birtakım platformların sanal dünyalarına hapsederek sahip oldukları büyük medeniyet birikiminden mahrum bırakmak isteyenlere aradıkları fırsatı vermeyeceğiz”

İSTİKLAL MARŞI

Erdoğan, ‘"Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak, diye başlayan, 'Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın' diye devam eden ve 'Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal' diye biten İstiklal Marşı'mızın ifade ettiği mananın dünyada bir başka örneği yoktur.’ vurgusunu paylaştı

KÜLTÜR KÖKLERİMİZ

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Ruhunu kaybetmiş bir milletin cesetten ibaret kalacağı anlayışıyla medeniyetimizin, tarihimizin, kültürümüzün köklerine inmeyi gaye edinen her çabayı desteklemek boynumuzun borcudur." dedi.

BOŞA ÇIKARACAĞIZ

Erdoğan, “Son dönemde iyice hız kazanan; çocuklarımızı inancından, kültüründen, ailesinden, benliğinden hatta cinsiyetinden kopartarak küresel sapkın akımların esiri yapma çabalarını mutlaka boşa çıkaracağız” diye konuştu

ALLAH KORKUSU

Erdoğan, ‘Kaynağını vahiyden alan ahlakı, İslam ve Batı toplumlarını birbirinden ayıran en önemli vasıf olarak kabul eden Sebilürreşad'ın bu yaklaşımı Akif'in 'Ne irfandır veren ahlaka yükseklik ne vicdandır. Fazilet hissi insanlarda Allah korkusundandır. ‘şiirinde adeta vücut bulmaktadır. ‘ dedi

AKİF’İN HAKLILIĞI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Evet, Allah korkusunun olmadığı yerde başka hiçbir değerin tesiri kalmayacağını söyleyen Akif'in ne kadar haklı olduğunu yaşadığımız her hadiseyle bir kez daha gördük, görüyoruz. ‘ diye konuştu

 

 

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sebilürreşad Kültür ve Sanat Merkezi’nin açılışında konuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Ruhunu kaybetmiş bir milletin cesetten ibaret kalacağı anlayışıyla medeniyetimizin, tarihimizin, kültürümüzün köklerine inmeyi gaye edinen her çabayı desteklemek boynumuzun borcudur." dedi.

TEBRİK

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ulus'taki Sebilürreşad Kültür ve Sanat Merkezi'nin açılışına katıldı. Konuşmasına salondakileri selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcıların Ramazan-ı Şerif'ini tebrik etti.

İSTİKLAL MARŞININ KABÜLÜ

Bugün aynı zaman İstiklal Marşı'nın kabulünün 103'üncü yıl dönümü olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

"Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak, diye başlayan, 'Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın' diye devam eden ve 'Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal' diye biten İstiklal Marşı'mızın ifade ettiği mananın dünyada bir başka örneği yoktur. Milletimizin yüreğinden sökülüp gelen güçlü bir özgürlük iradesinin yazıya dökülmüş hâli olan İstiklal Marşı'mızın şairi Mehmet Akif Ersoy'u rahmetle ve şükranla yâd ediyoruz."

AKİF’İN EMANETİ

Bugünkü buluşmanın da Mehmet Akif Ersoy'un millete ve kültüre armağanı olan bir diğer emanetinin ihyası etrafında yürütülen çalışmalara borçlu olunduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Ankara'mızın eski değerlerini bünyesinde barındıran Ulus'taki bu tarihî bina, Sebilürreşad Kültür ve Sanat Merkezi’ne dönüştürülerek ülkemize kazandırılmıştır. Uzun yıllar kendi hâline terk edilen bu binayı dergi-müze, sergi salonu ve diğer birimleriyle yeniden kültür-sanat hayatımıza kazandıran tüm Sebilürreşad ekibine teşekkür ediyorum. Bu tür eserlerin ve buralarda yürütülecek faaliyetlerin Ankara'nın taşına, toprağına, havasına nüfuz eden Millî Mücadele ruhunun yeni nesillere aktarılmasında çok önemli görevler yerine getireceğine inanıyorum.

Ruhunu kaybetmiş bir milletin cesetten ibaret kalacağı anlayışıyla medeniyetimizin, tarihimizin, kültürümüzün köklerine inmeyi gaye edinen her çabayı desteklemek boynumuzun borcudur. Tarihe iz bırakmak demek, dişinizle tırnağınızla yüreğinizle zihninizle vereceğimiz bir büyük mücadeleyi göze almak demektir. Hiçbir aksiyona girmeden, sadece oturduğu yerden yapılanları eleştirerek tarihe mal olmuş kimse göremezsiniz. Geride ister fikri ister fiili ister maddi eser bırakmamış olanların yerinde yeller eseceğini söyleyen gönül sultanlarının bizatihi kendi mirasları bu hakikatin en somut örneğidir."

"EVLATLARIMIZIN HER BİRİ GELECEĞİN MEHMET AKİF ADAYLARI OLACAKTIR"

Sebilürreşad Kültür ve Sanat Merkezi'ni maziden atiye köprü kuran mütevazı ama önemli bir adım olarak gördüğünü söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Burada zihinlerini ve gönüllerini besleyerek kendilerini yetiştirecek evlatlarımızın her biri geleceğin Mehmet Akif adayları olacaktır. Sırat-ı Müstakim ve sonraki ismiyle Sebilürreşad dergileri Osmanlı'nın son dönemlerinde yaşanan 'bu ülke ve bu millet nasıl kurtulur?' diye ifade edebileceğimiz fikri arayışın mahsulüdür. Dönemin aydınları, Yusuf Akçura'nın 'Üç tarzı siyaset' diye formüle ettiği Osmanlıcılık, İslamcılık, Türkçülük ve daha sonra ilave edilen Batıcılık akımları arasında bu arayışı sürdürmüşlerdir." ifadelerini kullandı.

İlk sayısı Temmuz 1908'de çıkan Sırat-ı Müstakim'in, bu zengin fikir ikliminde kısa sürede Mehmet Akif Ersoy'un başyazarlığında önemli isimleri bir araya getiren seçkin bir platforma dönüştüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"İlk baskısı 70 bin yapılan derginin adı 1912'de Sebilürreşad olarak değişti. Osmanlı'nın son dönemindeki tüm hadiselere, ardından Millî Mücadele'ye şahitlik etmekle kalmayan dergi, hepsinde etkin bir rol de oynamıştır. Derginin misyonunu, milletin birliğini, beraberliğini, kardeşliğini korumak, sömürgecilere karşı ümmetin değerlerini savunmak olarak belirlediğini görüyoruz. Kaynağını vahiyden alan ahlakı, İslam ve Batı toplumlarını birbirinden ayıran en önemli vasıf olarak kabul eden Sebilürreşad'ın bu yaklaşımı Akif'in şu şiirinde adeta vücut bulmaktadır; 'Ne irfandır veren ahlaka yükseklik ne vicdandır. Fazilet hissi insanlarda Allah korkusundandır. Yüreklerden çekilmiş farz edilsin havfı Yezdan'ın ne irfanın kalır tesiri katiyen ne vicdanın.'

 

Evet, Allah korkusunun olmadığı yerde başka hiçbir değerin tesiri kalmayacağını söyleyen Akif'in ne kadar haklı olduğunu yaşadığımız her hadiseyle bir kez daha gördük, görüyoruz. Sebilürreşad sadece İstanbul'un değil aynı zamanda Ankara'nın dergisidir. Millî Mücadele başladığında Sebilürreşad ve Akif hemen Ankara'ya taşınıyor. Sevr Antlaşması imzalandığında Akif'in Kastamonu'da bir camide yaptığı konuşmanın yer aldığı sayı çok büyük ses getiriyordu. Akif bu vaazında şöyle diyor; 'Ey cemaati Müslimin. Milletler topla tüfekle zırhlılarla ordularla tayyarelerle yıkılmaz. Milletler ancak aralarındaki rabıtalar çözülerek herkes başının derdine, kendi hevasına, kendi menfaatini temin etmek sevdasına düştüğü zaman yıkılır."

AKİFİN TESPİTLERİ

Aradan geçen bir asrı aşkın süreye rağmen Akif'in bu tespitlerinin harfi harfine geçerliliğini koruduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu dönemde Sebilürreşad öylesine etkili yayınlar yapıyor ki Büyük Millet Meclisi Dergisi'nin nüshalarını çoğaltarak askere ve millete moral vermesi için diğer şehirlere gönderiliyordu." dedi.

ATATÜRK’ÜN TEŞEKKÜRÜ

Gazi Mustafa Kemal'in "Manevi cephemizin kuvvetlenmesine Sebilürreşad'ın büyük hizmeti vardır" diyerek Mehmet Akif ve Eşref Edip'e teşekkür ettiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İstiklal Marşı'mızın ilk yayını da derginin kapağında yer alıyor. Aralıklarla 1966'ya kadar gelen Sebilürreşad'ın 2016'da yeniden yayın hayatına girmesini gecikmiş ama takdire şayan bir vefa örneği olarak değerlendiriyorum. Medeniyet yolculuğumuzun işaret taşlarını yaşatma konusunda daha hassas olmamız gerektiği anlaşılıyor." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin dört bir yanında gençler tarafından yürütülen kültür-sanat çalışmalarını, teknoloji faaliyetlerini, fikri-felsefi sohbet denemelerini gördükçe geleceğe olan güveninin arttığını söyledi.

Mehmet Akif'in hayali olan Asım'ın neslini yaşatmak için hep birlikte daha çok çalışılması, daha iyi mücadele edilmesi gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gençlerimizi internet mecralarındaki birtakım platformların sanal dünyalarına hapsederek sahip oldukları büyük medeniyet birikiminden mahrum bırakmak isteyenlere aradıkları fırsatı vermeyeceğiz. Son dönemde iyice hız kazanan çocuklarımızı inancından, kültüründen, ailesinden, benliğinden hatta cinsiyetinden kopartarak küresel sapkın akımların esiri yapma çabalarını mutlaka boşa çıkaracağız." diye konuştu.

Mehmet Akif'in ömrünü adadığı, çıkardığı yayınlara ismini verdiği, ilhamını aldığı dosdoğru yolun önünü açarak mücadelelerine devam edeceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yine Akif'in diliyle ifade edecek olursak 'Allah'a dayan sa'ye sarıl, hikmete ram ol. Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol.' Gerek Sırat-ı Mustakim'in, gerek Sebilürreşad'ın içinde yazılara, tartışmalara, değerlendirmelere bakıldığında sanki bir asır bu ülkede hiçbir şey değişmemiş hissine kapılabiliyorsunuz. Bu bir yönüyle fikri devamlılığın emaresi olmakla birlikte bir yönüyle de ülke ve millet olarak hala bazı kör düğümleri çözemediğimizin, aşamadığımızın işaretidir. Üstelik bu kördüğüm sadece teorik düzlem değil, hayat biçimlerimizde de geçerlidir."

"KAYBETTİĞİMİZİ SANDIĞIMIZ ANAHTAR YERLİ YERİNDE DURUYOR"

Konuşmasında Nasreddin Hoca'nın "kayıp anahtar" fıkrasını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

"Evet millet olarak biz de kaybettiğimiz anahtarı son iki asırdır aydınlanma sandığımız bir yerde arıyoruz. Halbuki kaybettiğimizi sandığımız anahtar yerli yerinde duruyor. Sadece topraklarımızda değil, kavramlarımıza da musallat olan emperyalistlerin ayakları altında ezdiklerini sandıkları paspasın altındaki anahtarı, oradan alıp kapıyı açmak bize kalmıştır. Bizi anahtarımızı yanlış yerde aramaya sevk edenlerin cenderesinden kendimizi kurtarabileceğimiz gün aradığımızı bulacağız. Sebilürreşad'ın bir asrı aşkın vakittir yapmaya çalıştığı şey 'hiç karanlık ile aydınlık bir olur mu' buyuran yüce kitabımızın kavramlarının içini doldurmaktır.

Konfüçyüs'e önemli bir devlet görevine getirilmesi hâlinde ilk ne yapacağı sorulduğunda, 'önce her şeye adını bildirirdim' dediği rivayet edilir. Biliyorsunuz Batı sömürgeciliğine, katliamlarına, hırsızlıklarına, haksızlıklarına kılıf uydurmakta çok mahirdir. Öyle ki siyasi, ekonomik, askeri, teknolojik tahakkümüne zemin hazırlamak için her birimizin dünyasını kendi kavramlarıyla inşa etmenin yollarını da bulmuştur. İsrail'in Gazze'de uyguladığı zulmü bile insan hakları, demokrasi, özgürlük, güvenlik ve diğer tüm parıltılı kavramlarla meşrulaştırmak için kullananlar bunlar değil mi? Kendi güvenlikleri ve refahları için dünyanın geri kalanını yoksulluğa, kargaşaya, çatışmaya sürükleyen kan ve ateşe boğan bunlar değil mi? Her şeyi yuttuğu hâlde doymayıp, 'daha yok mu?' diyen cehennemin aradıkları da bunlar olsa gerektir. Öyleyse bize düşen vazife tıpkı bir asır önce Sırat-ı Mustakim ve Sebilürreşad'ın yapılmaya çalışıldığı gibi kendi medeniyetimizin peşinden gitmek, kendi kavramlarımızı inşa etmektir. Bu cendereden ancak o şekilde çıkabiliriz."

"ARTIK HİÇ KİMSE BU ÜLKEDE KARANLIĞI 'AYDINLIK' DİYE PAZARLAYAMAYACAK"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Peyami Safa'nın 60 yıl önce söylediği, "Bu çağ, umumiyetle küçük solukların ve sabırsızlığın çağıdır. Koşmayı yürümeye tercih eden genç okuduğundan fazla yazmayı, düşündüğünden fazla hüküm vermeyi, aradığından fazla bulmayı tercih eder." ifadeyi anımsatarak şunları kaydetti:

"Evet, bilmediğinin farkındaki cehli basit, tevazu ile öğrenmeye açık olabilir. Bilmediğini bilmeyen cehli mürekkebe hiçbir şey öğretemezsiniz. Türkiye uzunca bir süre aydın despotizmi altında işte böyle bir cehli mürekkep zulmüne maruz kalmıştır. Milletin imanına, ameline, kutsalına düşmanlığı, aydınlık kılıfı altında topluma dayatanların borusu hamdolsun artık eskisi kadar rahat ötmüyor. Bize binlerce yıl öncesinden işaret gönderen kadim atalardan Selçuklu'ya ve Osmanlı'ya kadar bu topraklardaki bize ait tüm izleri yok sayıp kendilerine başka kökler arayanların safsataları artık müşteri bulmuyor. Zamane sihirbazlarının çabaları da hakikatlerin görülmesine engel olamıyor. Perde çekemiyor. Bizim son 30 yılda belediyelerde, geçtiğimiz 21 yılda hükûmette hayata geçirdiğimiz programların, inşa ettiğimiz eserlerin, yaptığımız hizmetlerin en büyük kazanımı işte budur. Artık hiç kimse bu ülkede karanlığı 'aydınlık' diye pazarlayamayacak, bu millete cehaleti 'erdem' diye dayatamayacak. Artık hiç kimse bu ülkeye, bu millete kaybettiğini yanlış yerde aratamayacak. Ataların 'yitik kaybedildiği yerde aranır' sözüne kulak vererek, yönümüzü kendi köklerimize döndük."

"BU KUTLU BAYRAĞI DÜNYANIN BURCUNA DİKECEĞİZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mehmet Akif'in en büyük özelliğinin ümidi asla kaybetmemesi, sebatı, azmi, kararlılığı elden bırakmaması olduğunu ifade etti.

Bu milletin ve bu toprakların sesi olan Orhan Gencebay'ın, "Düşe kalka varacağım yanıp sönen ümidime, gayret et deli gönlüm derman gelsin dizlerime." dizelerini anımsatarak "Gerçekten de düşe kalka yürüttüğümüz bu mücadelede ümidi asla elden bırakmayacağız. Gerekirse dizlerimizdeki son dermanı da kullanarak bu kutlu bayrağı dünyanın burcuna dikeceğiz." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, en büyük mirasın bu mücadele ruhu, medeniyet şuuru ve arayış bilinci olduğuna inandığını ifade etti.

Törene, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer İleri, İstiklal şairi Mehmet Akif Ersoy'un torunu Selma Ersoy Argon, bazı AK Parti milletvekilleri ile Cumhur İttifakı Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı ve Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok da katıldı.

Konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'a 17 Şubat 1921'de İstiklal Marşı'nın yayımlandığı ilk Sebilürreşad nüshası hediye edildi.

 
Erdoğan: ‘İstiklal Marşı milli mutabakatımız’
 
İlk mektubu Bakan Tekin’e oldu
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Erdoğan: ‘İstiklal Marşı milli mutabakatımız’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,” Türk Milleti’nin binlerce yıllık ...
Erdoğan’dan ‘Asker Millet’ vurgusu
Erdoğan, ‘Tarihçiler, milletlerin öne çıkan vasıflarını anlatırken bizim ...
‘Önümüzde tarihi bir fırsat var’
Erdoğan, ‘İstanbul’u fetret devrinden kurtarmak için önümüzde tarihî bir ...
 
‘Bizde sadece eser olur, hizmet olur’
“Cumhurbaşkanıyla, kabinesiyle, meclisiyle, belediyeleriyle, velhasıl ...
Erdoğan: ‘’Saflarımızı daha da sıkılaştıracağız’
Erdoğan, ‘Devir kavga veya çekişme değil birlik olup zulme set çekme devridir. ...
‘Gazze’de yaşananlar tahammül sınırlarını aştı’
Erdoğan, “Özellikle 7 Ekim’den beri Gazze’de yaşananlar artık tahammül ...
 
Erdoğan: 'Bu seçim benim son seçimim'
TÜGVA temsilcileriyle bir araya gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ...
‘Türkiye yüzyılı yürüyüşümüzü sürdüreceğiz’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜGVA Gençlik Buluşması'nda yaptığı konuşmada, ...
‘Bizim inancımızda aile toplumun temel direğidir’
Erdoğan, ‘Türkiye Yüzyılı'nın hazırlıklarını 'Güçlü kadın, güçlü aile, ...
 
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Çözümün Kuşkulusu
İslamhan Bulutlar
İslamhan Bulutlar
Peki bu işleri kim yapsın?
Ayhan Kara
Ayhan Kara
Bevval-i Ceh-i Zemzem: FETÖ ve İblis..
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Berhan Yılmaz hocam kitabın ortasından konuşmuş: Sistem değişmeli
Can Umut Avcıgil
Can Umut Avcıgil
Hitabetin İhtişamı ve Hikâyenin Gücü
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
Ehramlı kadınlar çiftçi olamaz mı yani?
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurumspor’un Yeni Sezon Önceliği:

a. Ligde kalmak
b. Playoffa kalmak
c. İlk iki için mücadele


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva