Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, “Hedefimiz, ülkemizdeki her yaştan bütün kardeşlerimizin Kur’an-ı Kerim’i okuyup anlamalarına rehberlik etmektir. Dünyanın bütün dillerinde İslam’ın hakikatlerini yeryüzünün her köşesine ulaştırmaktır” dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Diyanet Akademisi Başkanlığınca düzenlenen “Aşere-Takrib Çalıştayı”nın açılış oturumuna katıldı. Diyanet Akademisi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen programın açılışında konuşan Erbaş, aşere-takrib ilmine hizmet edenlerden vefat edenlere rahmet, hayatta olanlara hayırlı ömürler dileyerek, bu ilme emek verenlere teşekkür etti. Erbaş, Kur’an-ı Kerim’in gönderiliş gayesinin erdemli birey, faziletli toplum, huzurlu bir dünya inşa etmek, insanları cehaletin, küfrün ve zulmün karanlıklarından ilmin, imanın ve irfanın aydınlığına çıkarmak olduğuna işaret etti. Kur’an-ı Kerim’in lafız ve mana boyutuna dikkati çeken Erbaş, “Onun evrensel mesajları, esasen bütün insanlık için umut ışığı, hayat kılavuzu ve kurtuluş muştusudur. Kalbini ve zihnini ona açan herkes, elbette onun rahmet ikliminden istifade edecektir” ifadesini kullandı.
“Kur’an bir şifa ve hidayet kaynağıdır”
Erbaş, Kur’an-ı Kerim’in şifa ve hidayet kaynağı olduğunu belirterek, “Onun gönüllere şifa veren ikliminden faydalanma ve onun getirdiği değerleri hayatla buluşturma adına Müslümanlar, Asr-ı Saadet'ten bu yana çok büyük gayretler göstermişler ve bu minvalde çeşitli ilmi disiplinler geliştirmişlerdir. Peygamber Efendimizden tevarüs ettiğimiz kıraat ilmi de söz konusu Kur’an ilimlerinden birisidir” diye konuştu.
Kıraat ilminin vahyin nihai maksadına hizmet gayesiyle Kur’an lafzının zapt edilip en doğru şekilde ve bütün incelikleriyle nesilden nesile aktarılmasını hedefleyen mühim bir ilmi disiplin olduğunu kaydeden Erbaş, şöyle konuştu:
“Kıraat ilminin tedrisatı, Kur’an’ın nüzulüyle birlikte Dâru’l-Erkam’da başlamış, Ashab-ı Suffe ile adeta kurumsallaşmış ve daha sonraki dönemlerde de metodolojik bir hüviyete bürünmüştür. Dolayısıyla Asr-ı Saadet'te başlayan kıraat ilmi tedrisatı, başta sahabe-i kiram olmak üzere her dönemde büyük bir titizlikle kendisini bu ilme adayan alimlerimiz ve hocalarımız vasıtasıyla günümüze kadar gelmiştir. Bu kadim ilmi gelenek, bugün de ülkemizde Diyanet İşleri Başkanlığımızın uhdesinde yer alan Kur’an eğitim merkezleri, aşere-takrib kurslarıyla aslına uygun bir şekilde sürdürülmektedir elhamdülillah.”
“Hedefimiz, ülkemizdeki her yaştan bütün kardeşlerimizin Kur’an-ı Kerim’i okuyup anlamalarına rehberlik etmektir”
Diyanet İşleri Başkanlığı olarak Kur’an merkezli eğitim-öğretim faaliyetlerini 4-6 yaş Kur’an kurslarından hafızlık eğitimine kadar en doğru metodolojiyle ve en ideal boyutta icra etmeye çalıştıklarını aktaran Erbaş, “Hedefimiz, ülkemizdeki her yaştan bütün kardeşlerimizin Kur’an-ı Kerim’i okuyup anlamalarına rehberlik etmektir. Dünyanın bütün dillerinde İslam’ın hakikatlerini yeryüzünün her köşesine ulaştırmaktır. Bu gayeyi kuşanarak yurt içinde ve yurt dışında inşa ettiğimiz binlerce Kur’an kursu ile zihinleri aynı ufukta, gönülleri aynı safta, kalpleri aynı hakikatte buluşturmaya gayret etmekteyiz” ifadelerini kullandı.
Gayretlerin en doğru sonuca ulaştırabilmesi için Diyanet İşleri Başkanlığı olarak mesleki formasyon alanında mutlaka güçlü olmaları gerektiğine dikkat çeken Erbaş, söz konusu formasyonun önemli bir boyutunu da kıraat alanının oluşturduğunu belirtti. Yapılacak müzakerelerin hayırlı sonuçlar getirmesi temennisinde bulunan Erbaş, katılımcılara ve çalıştayda emeği geçenlere teşekkür etti.
Programa Diyanet İşleri Başkan Yardımcıları Prof. Dr. İbrahim Hilmi Karslı ve Kadir Dinç, Trabzon Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Emin Aşıkkutlu, Diyanet Akademisi Başkanı Doç. Dr. Enver Osman Kaan, Mushafları İnceleme ve Kıraat Kurulu Başkanı Dr. Hafiz Osman Şahin de katıldı.