ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Aziziye Kahramanı Miralay Bahri Bey’e vefa
Aziziye Kahramanı Miralay Bahri Bey’e vefa
GSİM’den  filenin dadaşlarına motivasyon desteği
GSİM’den  filenin dadaşlarına motivasyon desteği
Erzurum’da aranan 6 şahıs yakalandı
Erzurum’da aranan 6 şahıs yakalandı
Şehit Polis Akoral rahmet niyazlarıyla anıldı
Şehit Polis Akoral rahmet niyazlarıyla anıldı
Emniyet üniversite öğrencilerini bilgilendiriyor
Emniyet üniversite öğrencilerini bilgilendiriyor
HABERLER>ARAŞTIRMA İNCELEME
19 Haziran 2022 Pazar - 12:29

Eğilmez Türkiye’nin NATO yaklaşımını değerlendirdi

Eğilmez, İsveç’in NATO’ya katılım talebini ilan ederek yaklaşık 200 yıldır takip ettiği tarafsızlık politikasını sonlandırmasına tepki göstererek açıklamalarda bulundu.

Eğilmez Türkiye’nin NATO yaklaşımını değerlendirdi

Asılsız Soykırım İddialarıyla Mücadele Derneği (ASİMED) Başkanı Savaş Eğilmez, İsveç’in NATO’ya katılım talebini ilan ederek yaklaşık 200 yıldır takip ettiği tarafsızlık politikasını sonlandırmasına tepki göstererek açıklamalarda bulundu. Eğilmez, “Başbakanları PKK tarafından öldürülen İsveç, terör örgütünün yanında olmaya devam ediyor ve NATO'ya katılım talebinde bulunuyor” dedi.
Rusya'nın 24 Şubat'ta Ukrayna'yı işgale başlaması, başta Avrupa kıtasında olmak üzere küresel güvenlik ortamının yeniden değerlendirilmesine neden olduğunu ifade eden Asılsız Soykırım İddialarıyla Mücadele Derneği (ASİMED) Başkanı Savaş Eğilmez, “II. Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa'da görülen en büyük savaşın kıtanın diğer ülkelerine yayılma ihtimali, özellikle NATO üyesi olmayan ülkelerde güvenlik kaygılarını artırdı. NATO'nun 5. maddesinin olanak sağladığı güvenlik garantisinden yararlanmak isteyen ilk ülke, Rusya ile bin 300 kilometre sınır paylaşan Finlandiya oldu. Hemen ardından İsveç de NATO’ya katılım talebini ilan ederek yaklaşık 200 yıldır takip ettiği tarafsızlık politikasını sonlandırdı” dedi.
“TÜRK DEVLETİ YÜKSEK SESLE İTİRAZ EDİYOR”
Türkiye’nin, 1952'den bu yana üye olduğu NATO'nun açık kapı politikasını destekleyen bir tutum izlediğini belirten Eğilmez, “Soğuk savaş sonrası dönemde 1999 ve 2004'de eski Sovyet bloku ülkelerinin ittifaka katılmasını da destekledi. Ancak NATO’nun en güçlü üyelerinden biri olan Türk Devleti, Finlandiya ve özellikle de İsveç’in taleplerine haklı gerekçeler ve yüksek bir sesle karşı çıktı. Bu iki İskandinav ülkesinin, Türkiye'nin terörle mücadelesine destek vermemesi ve hatta PKK terör örgütünün Suriye kolu olan YPG'yi doğrudan desteklemesinin yanında terör örgütü mensuplarına ev sahipliği yapması, özellikle İsveç’in açıkça terör örgütüne açıktan askeri ekipman ve mali destek sağlaması, Türkiye’nin itirazının temel sebepleridir. Her iki ülke de, 2019 yılında Suriye'nin kuzeyinde gerçekleştirilen ve terör örgütü YPG'yi hedef alan Barış Pınarı harekâtının ardından Türkiye'ye silah ambargosu uyguladı. Bu da Ankara açısından iki ülkenin NATO'ya katılımını sorunlu kılan en önemli problemler olarak öne çıkıyor. Türkiye'nin İsveç ve Finlandiya üyelikleri ile ilgili olarak gündeme getirdiği bir başka argüman ise, daha önce NATO'dan ayrılan Yunanistan ve Fransa'nın ittifaka dönüş süreçleri oldu. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, soğuk savaş dönemi sırasında Fransa ve Yunanistan'ın, daha önce ayrıldıkları NATO'nun askeri kanadına dönme başvurularına Türkiye'nin onay vermesini büyük bir hata olarak niteledi ve bu hatanın bir daha tekrarlanmayacağını vurgulayarak, Türk Devleti’nin terör destekçisi İsveç’e karşı çok dikkatli olacağının altını çizdi. Sorunun çözümü için Türkiye, özellikle İsveç'ten kendi güvenliğini tehlikeye attığını düşündüğü davranışlardan ve siyasetten vazgeçmesini, PKK terör örgütüne askeri ve mali desteği kesmesini ve örgüt üyelerine ev sahipliği yapmaya son vermesini istiyor. Ayrıca başta İsveç olmak üzere NATO ülkelerinin Türkiye'ye uyguladığı silah ambargosunun da kalkmasını talep ediyor” diye konuştu.
“BAŞBAKANLARINDAN OLOF PALME PKK TARAFINDAN ÖLDÜRÜLDÜ”
Başbakanlarının PKK tarafından öldürülmesine rağmen İsveç’in terör örgütünün yanında olduğunu kaydeden Eğilmez, “Aslında İsveç ile terör örgütü PKK arasında özellikle İsveç ve dünya kamuoyundan saklanmış ve unutturulmaya çalışılan ilginç olduğu kadar trajik bir ilişki var. PKK sevdalısı İsveç’in başbakanlarından Olof Palme 28 Şubat 1986 tarihinde eşi Lisbet Palme ile sinemadan çıktıkları esnada suikasta kurban gitti. Ne tuhaftır ki İsveç saklamaya çalışsa da eldeki deliller ve farklı kaynaklar tarafından gelen ifadeler ile istihbarat raporları bu suikastı PKK terör örgütünün işlediğini açıkça ortaya koyuyor. İsveç polisinin, PKK itirafçılarından aldığı bilgiye göre Palme’ye suikast planı, Suriye’nin başkenti Şam’da yapılan bir toplantı sırasında kararlaştırılmıştı. Terörist elebaşı Öcalan kendisine muhalif örgüt üyelerinin İsveç’te barındırılmasının yanı sıra İsveç’e sığınma ve örgütün merkezini Suriye’den bu ülkeye taşıma talebinin reddedilmesi üzerine bu suikastın talimatını vermiş ve sonrasında da bu suikast gerçekleşmişti. Bu durum terörist ele başlarından Şemdin Sakık tarafından da açık bir şekilde teyit edilmiştir. Ayrıca ifadesine PKK’nın, diğer Avrupa ülkelerinin de tepkisini çeker endişesiyle bu suikastı üstlenmediğini ve gizli tutulduğunu eklemiştir. Palme’nin öldürülmesinden tam 36 yıl sonra İsveç’in PKK ile ilişkisine bakıldığında aklımıza Stokholm Sendromu geliyor. Olof Palme suikastının arkasında olduğuna dair birçok delil bulunan PKK, İsveç devleti tarafından korunup kollanıyor. PKK’ya bağlı sivil toplum kuruluşları İsveç’te rahatça faaliyet gösteriyor, İsveç medya organları teröristlerin propagandasını yapıyor, sivil toplum örgütleri para toplayıp teröristlere finansman sağlıyorlar. İsveç devlet yetkilileri de PKK terör örgütünün Suriye kanadı PYD/YPG temsilcileriyle sıkı bir ilişki içerisinde olmaya devam ediyor. Bizzat İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde’nin PKK/YPG terör örgütü temsilcileriyle buluşma fotoğrafları basına servis ediliyor. İsveç’in PKK/YPG’ye yılda 376 milyon dolar yardımda bulunduğu ilan ediliyor. Yani İsveç 1986 yılında yaşadığı travmatik deneyimle, faillere karşı duygusal bir bağ kurmuş gibi. İsveç Başbakanı Olof Palme’nin katili olduğuna dair birçok delil ve ifade bulunan PKK terör örgütüne ülkesini açan, PKK’nın Suriye kolu PYD/YPG’ye siyasi ve maddi destek veren İsveç hükümeti yeni bir Stockholm Sendromu yaşıyor gibi” şeklinde konuştu.
Eğilmez, “Sonuç olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, İsveç’in terör örgütüne verdiği destek son bulmadığı ve savunma sanayi iş birliği konusunda değişikliğe gidilmediği ve bu konularda yazılı taahhütler verilmediği sürece NATO’ya kabul edilmeyeceğini açıkça beyan etmesi son derece doğru ve tutarlı bir adımdır. Biz de dernek olarak İsveç’in tüm sivil toplum örgüleri ve basın yayın kuruluşlarına terör örgütü PKK’nın İsveç başbakanı Olof Palme’in katili olduğunu anlatan dosyaları gönderip, Türk kamuoyunun tüm olan bitenden haberdar olduğunu ve her zaman devletinin arkasında duracağını ilan etmiş durumdayız” açıklamalarında bulundu.

 
Oltu Başaklı’da feci kaza: 2 ölü, 3 yaralı
 
Orhan’dan Babalar Günü sürprizi
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Teknolojik yatırımlar, güvenliği üst düzeye taşıdı
Edirne Kapıkule Sınır Kapısı'nda yolculara rahat bir geçiş sağlanması ...
ATAUNİ’de ödüller sahiplerini buldu
Atatürk Üniversitesinde Yeni Nesil Üniversite Tasarım ve Dönüşüm Projesi ...
Matematikte yeni bir öğretim sistemi geliştirdiler
Erzurum’da lise öğrencileri yaptıkları yazılım ile matematik dersini dijital ...
 
‘Mescid-i Aksa, deyince kalbimiz farklı atıyor’
Erbaş, 'Biz Türkiye olarak Kudüs’e ve Mescid-i Aksa’ya öteden beri çok ...
ETÜ’den Keşfedilen Yaşam projesi
Erzurum Teknik Üniversitesi’nin (ETÜ) koordinatörlüğünü yaptığı, Avrupa ...
 Lise öğrencilerinden ‘akıllı çeşme’ projesi
Erzurum’da lise öğrencileri su israfına karşı ‘akıllı çeşme’ projesi tasarladı. ...
 
ETÜ ve ATAUNİ'den Yenilenebilir Enerji Projesi
"Elektrokimyasal Anodizasyon Yöntemi ile Gözenekli Silisyum Membran Üretimi ...
Bilimde ATAUNİ Biyoçeşitlilik Bilim Müzesi Gündemi
Rusya ve ABD’den Atatürk Üniversitesine gelen Dr. Mark Volkovıts ile Alexander ...
Kaygusuz TÜBİTAK başarısını paylaştı
Milli Eğitim Müdürü Salih Kaygusuz, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma ...
 
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Çözümün Kuşkulusu
İslamhan Bulutlar
İslamhan Bulutlar
Peki bu işleri kim yapsın?
Ayhan Kara
Ayhan Kara
Bevval-i Ceh-i Zemzem: FETÖ ve İblis..
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Berhan Yılmaz hocam kitabın ortasından konuşmuş: Sistem değişmeli
Can Umut Avcıgil
Can Umut Avcıgil
Hitabetin İhtişamı ve Hikâyenin Gücü
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
Ehramlı kadınlar çiftçi olamaz mı yani?
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurumspor’un Yeni Sezon Önceliği:

a. Ligde kalmak
b. Playoffa kalmak
c. İlk iki için mücadele


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva