Türkiye Sakatlar Derneği (TSD) Erzurum Şube Başkanı Sadullah Efe, Özürlü Sağlık Kurulu’nca hazırlanan, kişilerin özür ve sağlık durumlarını, yararlanabilecekleri hakları ve çalıştırılamayacakları işleri belirten rapora, ‘Özürlü Sağlık Raporu’ adı verildiğini belirterek, bu tanım dışında kalan hiçbir belgenin geçerlilik taşımadığını söyledi.
RAPORUN ALINMA SÜRECİ NASIL İŞLİYOR?
Özürlülerin, sağlık raporu alabilmeleri için, devletin bazı kurum ve kuruluşlarından resmi yazı alması gerektiğini kaydeden Efe, Sosyal Hizmetler, Defterdarlık ve Türkiye İş Kurumu’nun, söz konusu raporun düzenlenmesinde payı bulunan kamu kurumlarından olduğunu dile getirdi. ‘Özürlü Sağlık Kurulu Raporu’nda, raporun adına tanzim edildiği kişiyle ilgili olarak, fotoğraf, özürlü ibaresi ve özür derecesi gibi bilgilerin mutlaka bulunması gerektiğini kaydeden Efe, “Raporda, özür grubu, konusunda uzman doktorların imzası, raporun veriliş amacı ve geçerlilik süresinin de belirtilmiş olması gerekiyor” dedi.
EFE: SAĞLIK RAPORLARINA ÖNYARGILI YAKLAŞIM YANLIŞTIR
‘Özürlü Sağlık Raporu’nda, rapor sahibinin sağlık durumu, yararlanabileceği haklar, çalıştırılabileceği işlerle, istihdam olunmasına engel teşkil edebilecek nedenlere özellikle yer verildiğine işaret eden Sadullah Efe, “Her özürlü sağlık raporu, sahibinin çalışamayacağı ya da çalıştırılamayacağı anlamına gelmez. Çünkü raporda, alanında uzman doktorlarca yapılan muayenenin bilgileri mevcuttur” diye konuştu. Söz konusu raporlarla ilgili olarak herhangi bir istismara maruz kalınmaması için üyelerini sık-sık bilgilendirdiklerini anlatan Sadullah Efe, toplum içerisinde özürlü sağlık raporu hakkında yanlış algılamalar bulunduğunu ifade etti. Bu raporların, devletin ilgili kurumları ve hastane baştabiplikleri tarafından düzenlendiğini ve dolayısıyla titiz bir değerlendirmenin sonucunda hazırlandığını vurgulayan Başkan Efe, Özür Sağlık Raporu hakkındaki önyargıların tamamen yersiz olduğunu sözlerine ekledi.