ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
‘Köklerimiz üzerinde yol alacağız'
‘Köklerimiz üzerinde yol alacağız'
Emniyetten Siber suçlarla mücadele seferberliği
Emniyetten Siber suçlarla mücadele seferberliği
Büyükşehir’de 7/24 karla mücadele mesaisi
Büyükşehir’de 7/24 karla mücadele mesaisi
Efendioğlu ÜNİDES projesini paylaştı
Efendioğlu ÜNİDES projesini paylaştı
Erzurum’da FETÖ operasyonu: 11 gözaltı
Erzurum’da FETÖ operasyonu: 11 gözaltı
HABERLER>KÜLTÜR-SANAT
12 Ocak 2010 Salı - 03:53

“Edebiyat magazine kurban ediliyor”

AYHAN TÜRKEZ(İHA) – Erzurum Birey Üniversite Kitabevi’nde, “Magazinde edebiyat, edebiyatta magazin” konulu söyleşi programı düzenlendi.

“Edebiyat magazine kurban ediliyor”

Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Erdoğan Erbay, televizyon dizilerinin edebiyata zarar vermesinden endişe ettiğin belirterek, “Edebiyat magazine kurban edilmemeli” dedi.
//TV DİZİLERİNE AKADEMİK YAKLAŞIM
Edebi eserlerden uyarlanan TV dizilerine akademik bir bakışla yaklaşan Erdoğan Erbay, “Sanat eseri insanın heyecanlarını ortaya çıkarır. Sanat eseri öncelikle sanatçıların dünyasında doğar onu büyüten ve yaygınlaştıran ise halkın takdiridir. Sanat eseri estetik ve etik değerlere önem vermeli. Sanatta ideal olan hep güzel olmaktır. İnsanlar çıplak hakikati sevmez. Eseri güzelleştiren ona nasıl baktığımızla ilgilidir. Diziler başkasının hayatını esas alarak bize sunulmakta. Diziler tüketimi ve bozulmayı beraberinde getirmektedir. Edebiyat, ciddiyet ister. Edebiyat magazine kurban edilmemeli Son yıllarda edebi eserlerin magazinleştirilmesi aynı zamanda batılılaşmanın da bir sonucudur. Ne yazık ki insanlarımızın kendi geleneğinden habersiz. Bazı diziler ısrarla insanımızın ahlaki, edebi değerlerden uzaklaşmasını amaçlamakta. Edebiyat,ahlak risalesi değildir ancak ahlaksızlığın başladığı yerde edebiyat biter. Dizilerde seyredilen ahlak dışı görüntülerin çoğunun eserlere sonradan eklendiğini görüyoruz. Bize ait olan değerlere uzak yaşamaktayız. Batılı değerlerin ise yaramadığı zaman geleneksel değerlere sarılmayı yanlış görüyorum. Sıkıştığımız zaman geleneğe sığınmak yerine geleneğe bağlı olmakta ısrar etmek gerekir. Çünkü eskimeyecek bir geleneğimiz var” diye konuştu.
//ŞİİR NEYİNİZ OLUR?
Doç. Dr. Erdoğan Erbay, daha sonra şunları söyledi; “İsmet Özel’in şiir için sorduğu, “Şiir neyiniz olur?” sorusunu biz de sanat ve edebiyat adına tekrar edersek, “Sanat ve edebiyat neyimiz olur?”. Sanat, içinde bulunduğumuz dünyanın, daha düz söylersek tabiatın, üzerimizdeki tesirini çeşitli şekillerde dile getirmektir. Sakızlı Ohannes Paşa’nın ifadesi ile, “Sanat, tabiatın tercümesidir.” Hoşlandığımız her şey sanat mıdır? Eğer durum böyle ise, sanatın temel meselelerinden birisi olan “hayret”i nereye koymak gerekir? Sanat, aynı zamanda ahlâk eğitimi anlamına da gelmemeli, her ne kadar neticesinde benzer bir çıkarım hâsıl olsa da. Sanatın tarif ve tasnifinden yola çıkarak, magazinle edebiyat ne şekilde ve hangi şartlarda birbirinin içinde olur, ya da hakikaten böyle bir durum mümkün müdür? Hassaten maddî herhangi bir maksadın peşinde koşmayan sanat, genelin seyrettiği, zevk aldığı şeylerden meydana gelmiş bir algının arkasından koşmak değildir. Sanat, insan ruhunun derinliklerinde var olan estetik ve zarafeti, hayatı tezyin ve aynı zamanda zenginleştirmek kaygısından başka bir anlam ifade etmez. Bu çerçevede, sanat dolayısıyla edebiyat ile magazin, ayrı ayrı anlam ve değerler silsilesi üzerine bina edilen, sanat ve edebiyatın magazini de içerebilmesi mümkün iken, magazinin asla ve hiçbir kayıtla edebiyatı çerçeve içerisine alamayacağı alanlar ayrılığıdır.”
//SANAT VE EDEBİ ESERLER, YAPIMCILAR İÇİN HAZIR BİR MALZEME
“Edebiyat, şahsî zevk ve hayret makamı işgaliyle, tecrübî anlayış ve endişenin, hayata müdahale edişini gerçekleştirerek, hayatı daha zengin hale getirmekle görüş alanını genişletirken; magazin, şahsî gayret ve iradeden mahrum, hazırın genel tarafından tüketilişinin adıdır” diyen Doç. Dr. Erdoğan Erbay, “ Bu çerçevede düşünüldüğünde, sanat eseri ile magazin arasında nasıl bir bağ kurulabilir? Magazin ile edebiyat hangi ölçülerde iç içe girebilir? Televizyonda yayınlanan bütün dizileri izlemediğim için, bu noktada özellikle roman yada hikâyelerden yola çıkılarak üretilen diziler üzerinde durmak istiyorum. Elbette sanat ve edebiyat eserleri, yapımcılar için hazır bir malzemedir. Bu noktada, yapımcının tasarrufu kaçınılmazdır. Ancak tasarruf, sanat eserine zarar verir, onu aşağı çeker bir durumda olmamalıdır. Zira her sanatkâr, müdahale ettiği her sanat eserine, sanat ve estetik açıdan bir zenginlik kazandırmalı, esere, seyreden yada okuyan için yeni ufuklar açmalı kanaatini taşıyorum. Çünkü Alaattin Özdenören’den iktibasla “geleceğin insanına” şekil vermek, kültürel yozlaşmayı engellemekle mümkün olacaktır. İbn Rüşd’ün dediği gibi, “Her değişim, bir bozulmayı da içeriyorsa”, kültürel her değişim, beraberinde psikolojik bir bozulmayı da getirecektir. Okumak, edebi bir tavır sahibi olmayı hedeflemelidir. Edebiyat, estetik olmaktır. Edebiyat eğitiminin ezbercilikten kurtarılması gerekir.” Şeklinde konuştu.
//SANAT ESERİNİ DEVRİYLE BİRLİKTE ANLAMALIYIZ
Doç. Dr. Erdoğan Erbay, son zamanlarda televizyonlarda izlenen Çalıkuşu, aşk-ı memnu ve hanımın çiftliği gibi dizilerden hareketle edebi eserlerin sahneye aktarılması konusunda ise şunları söyledi:“Yönetmenin oyununun bir metni sinemaya uyarlanırken onu başka bir noktaya indirmeye hakkı yoktur. Sanat eserini devriyle birlikte anlamalıyız. Roman bizim geleneğimizde yok kendimizi romanda bulamayız. Dizilere konu olan eserler –Aşk-ı Memnu ve Çalıkuşu vs.- öyle ya da böyle kendi devrinin sanat, edebiyat, estetik ve tarihî değerlerini yansıtır. Bu ve benzeri eserlere, yapımcı, yönetmen veya oyuncunun tasarruf hakları saklı kalmak şartıyla, söz konusu metinlerin ruhlarını değiştirme ve bozma hakkının bulunmadığı kanaatindeyim. Çünkü her eser, olumlu ya da olumsuz, kendi devrinin değer yargılarını yansıtır, değer yargılarını taşır. Yenileştirmek veya çağa uydurmak adına, söz konusu eserlerin, kendi şartlarından, çevre ve anlarından koparılarak, adeta yeniden yazılmış şekliyle ortaya konulması, hem esere, hem de müessire yapılmış bir haksızlıktır, diye düşünüyorum. Artık o eser, Halit Ziya’nın ya da Reşat Nuri’nin değil, metni yeniden şekillendirenlerin malıdır. İkinci ve belki de daha önemli bir mesele de şudur: Niyetimiz, roman ve hikâyeye, bir edebî tür olarak karşı çıkmak değildir. Ancak, kendi geleneğinin bir ürünü olmayan romanı, yirmi birinci yüzyılda dahi, Kemal Karpat’ın ifade ettiği veçhile, “Kendi romanını meydana getirememiş, yazamamış ve yazdıramamış” bir toplumun, ikinci sınıf ya da iğreti fikirler sıradanlığında, rol model olarak ortaya konulan, ama çoğu zaman kendisini yansıtmayan durumlara uygun haller inşa etmekle uğraşma meselesidir. Yaşadığı hayata kendi rengini, kokusunu ve zevkini vermek ve bununla beraber, bu hayattan endişe duymadan yaşamak yerine, ödünç alınmış, başkaları tarafından uydurulmuş, İsmet Özel gibi söylersek, “kendileri hakkında diğerlerinin kurguladığı masalları” seyretmekle, tükenmenin, ruh güdüklüğünün işgaliyle de mahkumiyete mecbur kalınmış olacaktır, diye düşünüyorum.”
Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Fikret Kılıç’ın yönettiği söyleşiyi çok sayıda kitap sever izledi.

 
 
Kur’an Eğitimi ve Yaz Kur’an Kursları
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
2011 tanıtım atağı
GHA/ Erzurum’da “2011 Sivil Toplum Kuruluşları Fuarı” düzenlenecek. Avrupa ...
Osmanlıca’ya büyük ilgi
GHA/ İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü’nün ...
Ev hanımlarından Eğitime destek
GHA/Dernekler, vakıflar ve çeşitli meslek kuruluşları derken, gıda ve ...
 
A.Ü’de sanat rüzgarı
Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar ...
Kol Bastılı 'Christmas' Kutlaması
Erzurum Palandöken Kayak Merkezi'nde tatil yapan Rus turistler için 'Christmas' ...
"Don Giovanni Ve Uşağı" turnede
Türkiye -AB Sivil Toplum Diyalogu Kültür Köprüleri Programı kapsamında, ...
 
Ehlibeyt Panelle anıldı
BÜLENT MAVZER/IĞDIR (İHA) - Iğdır Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanlığı ...
Palandöken’e turist akını
İHA/ Kar kalınlığının 80 santimetreye ulaştığı Palandöken Kayak Merkezi'nde ...
Tortum Şelalesi Dünya Vitrini’nde
GHA/Ünlü coğrafya ve gezi dergisi Atlas, sayfalarına Erzurum’a taşımaya ...
 
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Baki Gezmiş
Baki Gezmiş
Prof. Dr. Fatih Alper gibi derman olacaksın !
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
Örnek İnsan Ömer Daştan ve…
İslamhan Bulutlar
İslamhan Bulutlar
Dadaşların kar üstünde cirit dansı
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
İş Yapma Ayrı Sahiplenme Ayrı İştir Ve Erzurumspor
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Kayyım uygulaması milletin ortak talebidir
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Onurun 41. Yılı
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurumspor’un Yeni Sezon Önceliği:

a. Ligde kalmak
b. Playoffa kalmak
c. İlk iki için mücadele


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva