ETÜ, 1.Ulusal Mikoloji Günleri 1 Eylülde

ERZURUM (İHA) - Erzurum Teknik Üniversitesi Fen Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü, 1-4 Eylül 2014 tarihleri arasında “1. Ulusal Mikoloji Günleri” sempozyumu adı altında Türkiye’nin birçok Üniversitesinden 100’e yakın alanında uzman akademisyene ev sahipliği yapacak.

 Düzenleme Kurulu Başkanlığını Yrd. Doç. Dr. Serkan Örtücü’nün üstlendiği etkinliğin düzenleme kurulu, 8 farklı üniversitede görev yapan toplam 12 akademisyenden oluşuyor.

 Sempozyum ile ilgili olarak bir açıklama yapan Dr. Örtücü “Palandöken Dağı eteklerinde kurulu kış cenneti Erzurum’da “1. Ulusal Mikoloji Günleri”ni hayata geçirmenin heyecanı içerisindeyiz. Kuruluşundan bu yana her geçen gün gelişmekte olan Erzurum Teknik Üniversitesi Fen Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü olarak Türkiye’nin dört bir yanında araştırma yapan mikologları davet etmekten büyük onur ve mutluluk duymaktayız” dedi.

 Söz konusu etkinliğin Üniversitenin ilk bilimsel toplantısı olması nedeniyle kendileri için önemli olduğundan bahseden Dr. Örtücü, Hem Erzurum’un hem de Erzurum Teknik Üniversitesi’nin bilim camiasında daha iyi tanınması için çabalamakta olduklarını anlattı. Özellikle Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölüm Başkanı Doç. Dr. Hasan Türkez’in önderliğinde yapılan uluslararası araştırmalarla hali hazırda yurt dışında bir çok üniversite ile iş birliği yaptıklarını fakat yurt içinde ise bu tip toplantılarla ülke bilimine katkıda bulunmayı amaçladıklarını belirtti.

 Dr. Örtücü, “1. Ulusal Mikoloji Günleri” ile ilgili şu bilgileri verdi;

“Mikoloji fungusları inceleyen bir bilim dalı olup, aynı zamanda mikrobiyolojinin bilim dalları arasında en eski olanıdır. Milattan önce 1200 yıllarından bu yana bilinen funguslar; küfler, mayalar ve genellikle etli funguslar veya s¸apkalı funguslar olarak adlandırılan makroskopik organizmaların bulundugˆu bir gruptur.

 Yüz binden fazla fungus türü bilinmektedir. Bunlardan sadece 100 kadar tür, insan ve digˆer hayvanlar için patojendir. Ancak bitkiler için patojen olan binlerce fungus türü bilinmektedir. Bu nedenle hem tıbbi hemde ziraai açıdan önem arz etmektedirler. Bunun yanında funguslar aynı zamanda penisillin gibi birçok antibiyotigˆin üretiminde de kullanılırlar. Bilindigˆi gibi antibiyotikler bakteri kaynaklı enfeksiyon hastalıklarının tedavisinde en etkili kemoterapotik maddelerdir.

 Fakat son yıllarda özellikle biyoteknolojik süreçlerin endüstriye kazandırılmasında funguslar daha da önem kazanmıştır. Günümüzde tarlalarımız toksik kimyasallar yerine doğaya ve diğer yararlı organizmlara hiçbir zararı olmayan funguslar tarafından korunuyor. Verilen penisilin örneğinin dışında birçok hastalığa çare olacak metabolitler yine funguslar tarafından çok ekonomik yöntemlerle üretilebiliyor. Bunların yanında çevre kirliliğinin önlenmesi, giderilmesi ve iyileştirilmesi alanlarında funguslar çevredeki toksik metabolitleri parçalayarak veya ağır metalleri tutuklayarak onları zararsız hale getirebiliyor. Mycoremediation (fungal iyileştirme) olarak bilinen bu bilim alanı, özellikle küresel ısınma ve çevre kirliliği ile başımızın dertte olduğu çağımızda olası cevapları bize sunabilecek sayılı kaynaklardan biri gibi görünüyor.

 Bugün Ülkemizde fungusların çeşitli yönlerini açıklayan çok değerli araştırmalar yapılmakta ve henüz kesinlik kazanmamış veya tam olarak bilinmeyen yönleri aydınlatılmaya çalışılmaktadır. Bu nedenle amacımız her geçen gün daha da önemli hale gelen funguslar konusunda çalışan bilim insanlarını ve araştırmacıları bir araya getirerek hem ülkemizde hem de bölgemizde gerçekleştirilen çalışmalardan haberdar olmak, ortak projeleri artırmak, gruplar arasında iletişim ve işbirliklerini daha da güçlendirmektir. Ayrıca katılımcılarımız sempozyum kapsamında moleküler mikoloji bir kursu, fotoğraf yarışması ve arazi çalışması gibi bilimsel etkinliklerin yanı sıra Erzurum’un tarihi mekanlarını gezerek ve yöresel yemeklerini tadarak Erzurum kültürünü tanıma fırsatı da bulacaklar.”