Erzurum Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı İ.Hakkı Hınıslıoğlu, son çıkan teşvik yasasının, yıllardan beridir sivil toplum örgütlerinin, konuyla ilgili uzmanların, siyasi otoriteden talep ettikleri ‘bölgesel ve sektörel olmalıdır’ taleplerine cevap verebilecek bir teşvik olduğunu kaydetti.Teşvik yasası ile Türkiye’nin 4 bölgeye ayrıldığını ve Erzurum’un 4.bölgede yer aldığını ifade eden Hınıslıoğlu, Erzurum’un teşviklerden daha büyük oranda faydalanabilmesi için çaba gösterilmesi gerektiğini anlattı.
YOL HARİTASI GEREKLİ
“Yatırım ve istihdam teşviki öngören yeni paketten nasıl yararlanılacağının belirlenmesi gerekir” diye konuşan Hınıslıoğlu, “Mahalli idare yöneticileri, milletvekilleri, sivil toplum örgütleriyle, bürokratlar, bilim adamları konuyla ilgili ‘hangi sektörler öne çıkmalı, teşvik edilmelidir’in cevabını bulmalıdır. Eğer bunu yapmazsak bundan önceki teşviklerde olduğu gibi, bundan da çok fazla faydalanamayız. Sadece müteşebbisler, istihdam ettiği insan sayısını bir miktar artırarak faydalanma yoluna giderler. Çünkü teşvik Türkiye geneline şamildir. Artık dışardan gelecek bir başkasını bekleyemeyiz, bu mümkün değildir. Dışardan gelmesini beklediğimiz müteşebbisin kendi ilinde zaten teşvik var. Ne yapmamız lazım o zaman?. Teşvikten yararlanacak müteşebbisler de bulmalıyız.”diye konuştu.
YATIRIMLAR İÇİN ARSA ÜRETMELİYİZ
Erzurum’un en öncelik verilmesi gereken sektörünün tarım ve hayvancılık olduğunu bildiren Hınıslıoğlu, şunları kaydetti: “İkinci sırada turizm, 3. sırada hizmet sektörü diyorsak, sıralama kendiliğinden yapılmıştır. Eğer bir istişare yapılırsa, başkaları da, kendi fikirlerini söyler ve bunun ortak noktası ortaya çıkarılır. Bundan sonra nasıl uygulanacağı üzerinde düşünmemiz lazım. Belediyelerin kaldırılmasıyla 65-70 civarında köy büyükşehir belediyesine bağlandı. Bu fonksiyonel planı yapacak, kişi Büyükşehir belediye başkanınıdır. Tarım ve hayvancılığın yapılacağı ekonomik ölçüleri verimlilik değerlerini ortaya koyacağız, 25 büyük,100 küçükbaş hayvanla belirli bir arazi üzerinde çiftlikler kurulacak. Artık aile işletmeciliğinden çiftliklere dönmemiz lazım. Bunun için yatırımlara uygun arazi bulunmalı. Köylerde Büyükşehir belediyesi gerekirse istimlak yapıp, yol su elektriğini altyapısını getirecek buralara. Hiçbir yatırımcı, altyapı yoksa gelmez. Daha sonra müteşebbis aklı, krebilitesiyle işletmesini kuracak. Daha sonraki aşama aile işletmeciliğinden çıkıp, küçük ve orta işletmelere dönüp, kurumsallaşma yapılması lazım. Bu sermaye birikimini getirir. Ama bunların hepsinin başında insanların önüne örnek koymamamız lazım. Hemen göstermek için özel idare, büyükşehir, alt belediyeler, üniversite, ticaret ve sanayi, borsa ve ziraat odası bir araya gelerek, bu şekilde insanlara örnek olabilecek 3-5 tesis ortaya koymalıyız. Oturup Erzurum’a getireceklerinin hedeflerini çizmemiz lazım. Tarımsal ve hayvancılık daha sonradan bu işin sanayisine dönüşecektir. Şu anda sanayi demiyoruz. Bu sektör sanayiyi kendisi getirecek. Sektörün doğal sonucu bu olacak. Bir zamanlar EBK sucuğu markaydı. Biz bunu yapmalıyız. Marka olmalıyız.”
BU TEŞVİK SON ŞANS
Tesis kurulacak arazilerin hazırlanması ve insanlara yol gösterilmesi gerektiğini kaydeden Hınıslıoğlu,”Ben bu konuları dile getiriyorum. Başkaları da başka şeyler dile getirir. Uygulama yönünden aksaklıklar varsa onlar belirlenir ve giderilir. Zaten yasa çıkarken, Sanayi Bakanımız açıklama yaptı. Tıkanık noktaları gidereceğiz diye. Şimdiye kadar Erzurum’u da ilgilendiren 20 civarında yasa çıktı. İlk defa bir yasa Ankara ve siyasetle ilgisi yok. Düzce ile Erzurum’u bir tutmayın diyorduk, öyle oldu. Yönetici ve STK’ların gücüne bağlıdır. Şunu da söyleyeyim, ya bu deveyi güdeceğiz, ya da görevlerimizi bırakacağız. Bahanemiz yok. Başarısı için herkes elini taşın altına koyacak.”şeklinde konuştu.
YATIRIMLARDA SERMAYE SORUNU
Erzurum’da suni tohumlama sonucunda canlı hayvan karkas ağırlığının 180 kilogramın altından 4 sene gibi kısa bir sürede 225 kilograma çıkarıldığını ifade eden Hınıslıoğlu, şunları söyledi: “Bu yeterli mi elbette değil. Sütte de aynısı oldu. 300 bin tona getirildi, ama bugün bulabiliyor muyuz, bulamıyoruz, uygulama iyi noktalara götürüyor. Sürdürülebilirlik ve rekabet şartlarına yerine getirmemiz lazım. Bu iş için teşvik vasıta olacaktır. Bugün dünyaya bakıyoruz. Et ve süt sığırcılığını ayırdı. Şu anda dünyaya süt ırkı hayvanlar 450 kilo karkas yapabiliyor. Et verimi alınmak istenen Angus, Şöreki, Limuzin, Belçika Mavisi gibi ırkta 500 kilo ile bin 200 kilo et verimi elde ediyorlar. Arazi bulununca finansmanı nasıl bulacağız diye sorulabilir. Şu anda hükümetin finansman kuruluşları vasıtasıyla önemli kredi, teşvikleri var. Bir buzağı elde ettiğinizde 600-700 lira Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı’ndan teşvik ediliyor. Zaten 700 lira teşvik alıyorsunuz, buzağının bir değeri var, 2 bin lira. Böyle bir para nerde var. Finans zorluğu pek yok. Zaten örnek olacak tesisler için şehrin önemli kurumları bir arayı geldikten sonra düşük faizli kredi de sorun olacağını sanmıyorum.
TEŞVİK, YATIRIM VE ÜNİVERSİTEDEN BEKLENTİLER
Erzurum’da vatandaşların çocuğu hastalandığında doktora götürmediğini ancak, hayvanı rahatsızlanınca özel taksi tutarak veteriner çağırdığını ileten Hınıslıoğlu, “Bu da yöre insanının hayvancılığını ne kadar severek yaptığını gösteriyor. Arazi toplulaştırma işi bu iş için önemli bir adımdır. 150-500 dönüm arazi üzerinde hayvancılık yapmak isteyen benim bildiğim en az 10 kişi var. Arazi, örnek tesis ve ardından bu işletmelerde çalışacak ziraat mühendisleri, veterinerler gerekiyor. Atatürk Üniversitemiz de sektörde çalışacak, içgücünün yetişmesi için önemli bir görev üstlenecektir.”ifadelerini kullandı.