Erzurum Ticaret Borsası Başkanı Hakkı Hınıslıoğu ile yaptıkları çalışmaları ve kent ekonomisinde ticaret Borsasının rolünü konuştuk. Hınıslıoğlu, “Gelişen sanayi ile birlikte ticari hayat da canlanmakta, canlanan ticari hayata Ticaret Borsası olarak çeşitli projeler geliştirerek katkı sağlamaktayız. Erzurum, Doğu Anadolu’nun kalbi durumundadır. 3 milyon TL’lik yıllık işlem hacmi ile Erzurum Ticaret Borsası’nda şeker pancarı, buğday, ayçiçeği, yumurta ve et ürünleri işlem görmektedir. Erzurum Ticaret Borsası olarak vizyonumuz ve misyonumuz bölgeye hizmet etmektir..” dedi..Hınıslıoğlu ile yaptığımız söyleşiyi aktarıyoruz.
Gamze İSPİRLİ-ERZURUM gazetesi
ERZURUM: Sayın Hınıslıoğlu, Erzurum ticaret borsasında uzun yıllar görev yapan bir yönetici olarak borsa misyon ve vizyonunu nasıl tanımlıyorsunuz,? Borsa yıllık işlem hacmi ne kadar?
HINISLIOĞLU: “Erzurum ilinin ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalı olmakla birlikte son yıllarda sanayide de büyük atılım içine girdiği bilinmektedir. Gelişen sanayi ile birlikte ticari hayat da canlanmakta, canlanan ticari hayata Ticaret Borsası olarak çeşitli projeler geliştirerek katkı sağlamaktayız. Erzurum, Doğu Anadolu’nun kalbi durumundadır. 3 milyon TL’lik yıllık işlem hacmi ile Erzurum Ticaret Borsası’nda şeker pancarı, buğday, ayçiçeği, yumurta ve et ürünleri işlem görmektedir. Erzurum Ticaret Borsası olarak vizyonumuz ve misyonumuz bölgeye hizmet etmektir. Erzurum’un gelişmesi ve büyümesi için tarım, hayvancılık ve turizm alanında istihdam yaratacak yatırımların gerçekleştirilmesi ve bu alanlara doğrudan desteklerin artması gerekmektedir.
ERZURUM:Sayın Başkan, kentin kalkınması için ne gibi projeler gerçekleştiriyorsunuz?
HINISLIOĞLU: “Borsa olarak, tarımsal üretimi teşvik etmek amacıyla AB’nin bölgesel kalkınma programları çerçevesinde verdiği hibelerden ilimizde faaliyette bulunan girişimcilerin faydalanabilmesi için çeşitli projeler hazırlıyoruz. Özellikle ekolojik tarımı bölgede yaygınlaştırmayı hedefliyor, insanımıza ekolojik tarımın sağlayacağı katma değeri öğretiyoruz. Bölgede yaşayan insanların büyük çoğunluğu tarım ve hayvancılıkla uğraşmakta, geçimlerini bu sektörden sağlamaktadırlar. Tarım ve hayvancılık sektörünün desteklenmesi, bu sektörden geçimlerini sağlayan insanların kent merkezlerine de göç etmesini engelleyeceğinden devletin bu sektörlerle özel olarak ilgilenmesi gerekmektedir. Bunun yolu da organize hayvancılık bölgelerinin kurulmasından geçmektedir. Erzurum Ticaret Borsası olarak hayata geçirmeyi düşündüğümüz toplam 50 bin metrekarelik bir alanda komplike bir proje olarak tasarlanan Avrupa Standartlarında Modern Hayvan Pazarı Projesi çalışmaları tamamlanarak, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile Avrupa Birliği (AB)’ye sunulmuştur. Organize hayvancılık bölgesinin kurulması, aile isletmesi niteliğinde bulunan sektörü, küçük ve orta boy işletmeler haline getireceğinden, üretimden tüketime kadar bir entegrasyonu da sağlayacaktır. Organize Hayvancılık Merkezi’nin kurulmasıyla birlikte Erzurum ve çevresinde ciddi gelişmeler yaşanacak, bu durum istihdam yaratacaktır. Alternatif Enerji kaynağı olarak gösterilen Kanola (Kolza) üretiminin geliştirilmesiyle Kanola yağından Biodizel üretimi yapılabileceği gibi, hayvancılık sektörünün yem ihtiyacı da buradan sağlanabilecektir. Ayrıca Tritikale tarımının tanıtımı ve yaygınlaştırılması projesi kapsamında şu ana kadar 12 köyde uygulandığı ve toplam 200 dönüm alana Tritikale ekimi başarı ile tamamlanmıştır. Yine Erzurum Ticaret Borsası tarafından Doğu Anadolu Bölgesinde bir ilk olarak gösterilen ve ilimizdeki 135 esnaf ve tüccarı bir araya getirmek suretiyle kurulan, İlk Öncüler Toplu işyeri Yapı Kooperatifinin kurulmasına Borsamız öncülük etmiş ve tamamlanan işyerleri hak sahiplerine teslim edilmiştir”
BİN 102 ÜYEMİZ BULUNUYOR
ERZURUM: Sayın Başkan şu an borsanın kaç üyesi var ve hangi meslek komitelerini barındıyor?
HINISLIOĞLU: “Borsamızın şu anda toplam 1102 kayıtlı üyesi mevcut olup, bu üyeler 10 ayrı meslek komitesinde toplanmış bulunmaktadır. Meslek komitelerimiz, Tahılların ve Tohumların Toptan Ticareti Meslek Grubu, Hububat Mamulleri Meslek Grubu, Baklagillerin Toptan Ticareti Meslek Gurubu, Süt Ürünlerinin, Yumurta ve Yenilebilir Sıvı ve Katı Yağların Toptan Ticareti Meslek Grubu, Süt Ürünlerinin Toptan Ticareti Meslek Grubu , Çeşitli Gıda Maddeleri Meslek Grubu, Ham Deri, Post ve Deri Toptan Ticareti Meslek Grubu, Canlı Hayvanların Toptan Ticareti Meslek Grubu, Et ve Et Ürünlerinin Toptan Ticareti Meslek Grubu, Belirli Bir Mala Tahsis Edilmemiş, Mağazalardaki Toptan Ticaret Meslek Grubu Yukarıda belirtilen her meslek komitesinin beş veya yedi temsilci üyesi bulunmakta ve bu temsilcilerden 2 veya 3 üye Borsa meclisine seçilmektedir”
BORSANIN FİZİKİ İMKANI
ERZURUM: Sayın Başkan, borsanın fiziki imkânlarının geliştirilmesi yönünde ne gibi çalışmalara imza attınız?
HINISLIOĞLU: “Zemin katta bulunan B/5 ve B/7 nolu dükkânlar tadilat yaptırılarak laboratuar haline getirilmiş Gıda, Yem tahlil ve analiz makineleri son teknoloji cihazları ile donatılmıştır. Laboratuarlar 1999 yılının başından itibaren faaliyete geçmiştir. Bölgemizin tek geniş kapsamlı laboratuarına ilimiz üreticisi, sanayicisi, tüccarı ve ihracatçısı kavuşmuş olacaktır. Bölgemizde böyle bir laboratuarın olması, en basit bir patates tahlili için, bölgemiz ihracatçıları batıya gidip analiz yaptırma durumundan kurtarılmıştır. Laboratuarda idame ettirilmek üzere 2 gıda mühendisi borsamız kadrosuna dahil ettirilmiş ve yardımcı hizmetlerine de 1 personel atanmıştır.
Borsa binamızın karşısında, mülkiyeti borsamıza ait zemin kattan oluşan 14 dükkan, toplam (600 m²) kiraya verilmiştir. Bu binamızın bitişiğinde borsamıza ait olan 80 ton kapasiteli elektronik kantar hizmet vermektedir. Kantar bitişiğinde bulunan 2 adet dükkan da kiraya verilmiştir. Et ve Balık Kurumu (Kombina) yanındaki borsamıza satış vaadi senediyle verilen ve 2003 yılı itibariyle tapusu alınan hayvan pazarı mevcut olup, 15 tonluk elektronik kantar hizmet vermektedir. Ayrıca 2007 Yılı içerisinde Borsamız Merkez Binası Dış Cephesi restore edilerek modern bir görünüme kavuşmuştur. Borsamız teknolojik alt yapısına bir yenisi olan ve Alpata Teknoloji Yazılım ve Bilişim Hiz.San.Tic.Aş. den temin edilen 8 kullanıcılı olan ve içerisinde Tescil, Muhasebe,Üye, Vezne, Demirbaş Takip, Bordro , Gelen ve Giden Evrak modülü bulunan bilgisayar programını almış ve 2009 yılı itibariyle tamamen bu programa geçmiştir.
ÜYELERİN TAHSİLAT ORANI
ERZURUM: Sayın Hınıslıoğlu, odanız üyelerinin bir yıllık süre içinde vergi tahsilat oranı nedir? Üyelerinizin kent ekonomisine sağladığı getiriyi nasıl değerlendiriyorsunuz?
HINISLIOĞLU: “Yapmış olduğu tescillerden dolayı bir yılda Kazım Karabekir Vergi Dairesi'ne 214.595,50 TL Aziziye Vergi Dairesi'ne de 292.242,32 TL vergi yatırılmasına ön ayak olan Erzurum Ticaret Borsası aynı yıl içerisinde önemli hizmetler gerçekleştirerek haklı bir gururun da sahibi olmuştur. Ayrıca Sosyal Aktivitelerimiz; 2008 yılı içerisinde 600,00 TL si Eğitim Yardımlarına 21.467,29 TL si de Diğer Sosyal Yardımlar olmak üzere toplam 22.067,29 TL yardım amaçlı olarak dağıtılmıştır.
YÜZDE 66.85 ŞAGIS ŞİRKETİ
ERZURUM: Sayın Başkan bir yıllık süre zarfında borsaya bağlı şirketlerden kaydı silinen ve kayıt yaptıran işletme sayısı konusunda neler söyleyeceksiniz?
HINISLIOĞLU: “Borsamızda bir yılda 59 Şirket kaydı olurken 2 Şirketin kaydı silinmiştir 163 Şahıs firması kaydı yapılırken, 47 Şahıs firması faaliyetine son vermiştir. Bu gelişmelerden sonra Erzurum Ticaret Borsasına Kayıtlı üye sayısı 1.102 olurken, bunlardan 1.089’u faal üyedir. şirket sayısı 361, Şahıs firmaları ise 728 adet olmuştur. Borsamıza kayıtlı toplam üye sayısının % 33,15’ini şirketler , % 66,85’ini şahıs firmaları meydana getirmektedir”
EKOLOJİK TARIM ÖNEMSENMELİ
ERZURUM: Sayın Başkan, söyleşimiz başında ekolojik tarımın kent ekonomisinde öneminden bahsettiniz bu alandaki projenizi okuyucularımızla paylaşır mısınız?
HINISLIOĞLU: “Borsamızca hazırlanan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığına gönderilen Ekolojik Tarımın diğer ismi organik tarımdır. Projesini metnimizde şu bilgilere yer verdik; “Dünya nüfusundaki hızlı artış ve sanayileşmedeki gelişmeler insan ve çevre sağlığı konusunda birçok sorunu da beraberinde getirmiştir. Nüfus artışına paralel olarak ürün artışını sağlamak amacıyla kimyasal gübre ve ilaçların kullanımına gidilmiştir. Bu uygulama tarımsal verimliliği artırırken sentetik kimyasal ilaçların tarımsal ürünlerde neden olduğu kalıntılar, gerekse mineral gübrelerin yeraltı sularına karışarak içme sularında meydana getirdiği olumsuzluklar insan sağlığında ciddi tehditler oluşturmaktadır. Son 50 –60 yılda tarımsal üretimde kullanılan bir çok girdinin ucuz yollarla ve suni olarak elde edilmesi zaman içerisinde çevreyi ve sonuçta insan sağlığını tehdit eder hale gelmiştir. Kimyasal ilaç ve gübrelerin yanında hormonların da devreye girmesiyle kısa zaman içerisinde doğal dengede bozulmalar görülmüştür. Sebze ve meyvede kullanılan hormonlar üründe verim artışını, kimyasal gübreleme ile lekesiz ve güzel görünüşlü ürünlerin elde edilmesini sağlamaktadır. Fakat bu uygulamalar insan sağlığını tehdit eder hale getirmiştir. En önemli konu ise kimsenin bunun farkında olmamasıdır. Bu tür kimyasalların başta kanser olmak üzere birçok hastalığa neden olduğu unutulmamalıdır. Kimyasal ilaç ve gübrelerin yanında hormonlarında devreye girişiyle kısa sürede doğal dengede görülen bozulmalar bu tip girdilerin olumsuz etkilerini azaltabilmek için, doğayla uyuşan tekniklerin uygulanmasını gündeme getirmiştir. Buda ekolojik tarım fikrini doğurmuştur. Ekolojik tarım ile halen yaygın olarak uygulanmakta olan konveksiyonel tarım sisteminin yarattığı doğal olmayan kimyasal girdi kullanımından kaynaklanan tarım topraklarının kirlenmesi yer altı ve yer üstü su kirliliğinin artması, yetiştirme tekniklerinden kaynaklanan toprak erozyonu ve çevre kirliliğinin ekolojik dengeyi tahrip etmesini önlemek gayesiyle beslenme değeri yüksek katkısız ve kalıntısız gıdaları yeterli miktarda üretmek, doğal sistemler ve çevrimlerde karşılıklı etkileşimi yapıcı bir şekilde kullanmak tarım sisteminde mikroorganizma toprak mikro flora ve faunası ile bitki ve hayvanları kullanarak biyolojik çevrimleri teşvik etmek tarım topraklarının uzun süreli verimliliğini temin etmek tarımsal üretim alanları ve tarımda kendi nam ve hesabına çalışarak geçimini bitki yetiştiriciliğinden sağlayan herkese yeterli kazanç ve güvenli çalışma ortamı yaratmaya yönelik genel hedefler gözeterek iç ve dış piyasaya güvenli ekolojik ürün arzı sağlamak hedeflenmiştir. Geçiş süresi ekolojik tarım yöntemleri uygulanmaya başlamasından ekolojik ürün olarak belge, verilen ilk ürünün elde edilmesine kadar devam edecek olan süredir ve bitkisel üretim yapılan bir tarım işletmesi için en fazla üç yıldır. Üretime konu olan tek yıllık bitki için 2 yıl, iki yıllık ve çok yıllık bitkiler için 3 yıllık süre uygulanır. Ancak bu geçiş süresi konvansiyonel tarımda ekolojik tarım girdilerinin kullanılmış olmasına, önceki yıllarda kullanılmış olan zirai mücadele ilaçlarının ayrışma sürelerine ve parsel parsel ekolojik tarıma geçiĢ durumlarında komşu parsellerin durumu dikkate alınarak yetkili kuruluşlar tarafından azaltılabilir. Kurallara uyulmadığında bu süre uzatılabilir. Bu süre içinde elde edilen ürünler konvansiyonel ürün olarak değerlendirilir. Bu gerçeklere dayanılarak hazırladığımız projeye destek olunmalıdır.
ERZURUM: Son olarak söyleşimize eklemek istediğiniz bir mesajınız var mı?
HINISLIOĞLU: Doğu ile batı arasında kalkınma farkının azaltılması için herkes üzerine yapabilmelidir. 49 ilin tamamına aynı teşvikleri uygulandığı kalkınmışlık farkı artıyor.. Biz yıllardır uygulanan teşvik politikalarının yanlışlığına işaret edip duruyoruz. Devlet bir tarafta yapılması gerekeni yapmıyor, fakat öbür tarafta kendine yeni harcama kapıları açıyor. Artık vakit kaybedilmemeli, göçün önüne en kısa vadede teşviklerle geçilmelidir. Bireyleri göç etmeye teşvik eden nedenler, içi dolu teşviklerle ortadan kaldırılmalı, insanlar artık doğdukları illerde doyurulmalıdırlar.
Verdiğiniz bilgilerden dolayı teşekkür ederiz.