ESTP’de göç gündemi

Sivil Toplum Platformu Başkanı Mustafa Güvenli, “Erzurum göç verirken aslında bir taraftan da göç alıyor. Ama nitelikli göç veriyor. Yani beyin ve sermaye göçü var. Bir taraftan sermaye göçü aslında diğerlerini tetikliyor. Erzurum’da göçün önüne geçilebilmesi için en önemli unsur istihdamdır. İnsanlar gelecek kaygısı yaşadıkları bir yerde kalmak istemezler. Onun için Büyükşehir Belediye Başkanımızın yapmış olduğu çalışmalar şehirde bir hareketlilik kazandırdı. Biz inanıyoruz ki burada bu çalışmalara paralel olarak da Erzurum’a yatırımcının çekilebilmesi durumunda Erzurum bırakın göç vermeyi göç eden insanların hepsi olmasa da belli bir kısmını geri getirmekte mümkündür.” diye konuştu.

Erzurum’da 2014 yılına göre 2015 yılında göç oranlarında bir azalma meydana geldi. Bununla ilgili açıklamalarda bulunan Güvenli, “Aslında bu meseleyi sadece 2014-2015 olarak değerlendirmek istemiyorum. Geniş bir açıdan ele almakta fayda olduğunu düşünüyorum. Erzurum göç verirken aslında bir taraftan da göç alıyor. Ama nitelikli göç veriyor. Yani beyin ve sermaye göçü var. Bir taraftan sermaye göçü aslında diğerlerini tetikliyor. Erzurum’da göçün önüne geçilebilmesi için en önemli unsur istihdamdır. İnsanlar gelecek kaygısı yaşadıkları bir yerde kalmak istemezler. Onun için Büyükşehir Belediye Başkanımızın yapmış olduğu çalışmalar şehirde bir hareketlilik kazandırdı. Biz inanıyoruz ki burada bu çalışmalara paralel olarak da Erzurum’a yatırımcının çekilebilmesi durumunda Erzurum bırakın göç vermeyi göç eden insanların hepsi olmasa da belli bir kısmını geri getirmekte mümkündür. Örneğin; 1992 Erzincan depreminde şehrin nüfusunun büyük çoğunluğu gitti. Ama Vali Recep Yazıcıoğlu’nun çalışmalarıyla o insanlar geri geldi. Başardılar. Yıkılmış, yok olmuş şehir yeniden inşa edildi, yeniden yapılandı. Ortaya da güzel bir Erzincan çıktı. İşte biz bunu sermaye noktasında yapmak zorundayız.” dedi.

“SERMAYENİN YAŞAYABİLECEĞİ BİR ERZURUM OLUŞTURULMALI”

 Erzurum’daki yatırımcıların çeşitli şehirlere yayıldığını ifade eden Güvenli, “Göç noktasında köklü bir çözüm istiyorsak yapmamız gereken en önemli şey sermayenin yaşayabileceği bir Erzurum’un oluşturulmasıdır” diye konuştu. Güvenli” Erzurum’un yatırımcılarının çoğu dışarıda. İstanbul’da, Bursa’da vs. Çeşitli şehirlere yayılmış durumdalar. Bizim Erzurum’da göç noktasında köklü bir çözüm istiyorsak yapmamız gereken en önemli şey sermayenin yaşayabileceği bir Erzurum’un oluşturulmasıdır. Yani olmayacak hiçbir şey yok. Buna kışında engel olduğunu düşünmüyoruz. Hatta Erzurum olamayacak şeylerin değil gerçekten olabilecek şeylerin peşine gitsek yatırımlar konusunda daha iyi olur. Örnek vereyim; Bir kapalı kayak merkezi çok ciddi anlamda buraya bir katkı sağlar. Bakın kayak merkezi için Palandöken de birçok müsait yer olduğu söyleniyor uzmanlarca. Bu ne demek 365 gün 7/24 kayak demek. Kar yağdı yağmadı, rezervasyon iptal mi devam mı, kar yağdı kafile gidiyor 3 gün kalacak vs. bu dert olmayacak. Buradan kaymadan gelip gidenler var. Turizm açısında termal kaynaklarında harekete geçirilmesi lazım. Erzurum’da kaliteli termal tesislere ihtiyaç var. Oysa şehrin hangi istikametten giderseniz gidin 50 km’de bir mesafede termal kaynak var. Doğusunda, Batısında, Kuzeyinde, Güneyinde her tarafında var. Bunların geri dönüştürülmesi lazım. Ulaşımla ilgili mesela uçak seferleri bölgesel anlamda bir şekilde sağlanması gerekiyor. Bölgesel uçak seferlerinin yapılması lazım. Erzurum’dan komşu ülkelere uçak seferlerinin bir şekilde sağlanması lazım. Biz inanıyoruz ki kısa süre içerisinde olur. Başlangıcı bir sıkıntı olabiliyor belki ama eğer biz göçü tersine çevirmek istiyorsak 300 km mesafedeki 4 ülke ile başta olmak üzere bu ülkelerle bütün ilişkilerin gelişmesi lazım. Yani Tebriz’ den Erzurum’a gelen öğrenci sayısı bin 800’ü aştı. Erzurum’un birinci sırada ticaretin gelişmesine paralel olarak, sağlıkta, turizmde, eğitimde, tarımda kendi potansiyellerini harekete geçirmesi gerekiyor. Aksi halde insanlar gelecek kaygısı yaşadıkları yerlerde durmazlar.” Şeklinde değerlendirmelerde bulundu.

“ORGANİZE SANAYİ ÖNEMSENMELİ”

“Göçün engellenebilmesi için en önemli şey istihdamdır. Bunun engellenebilmesi için yatırım yapılması lazım. Organize sanayi lojistik merkez. Lojistik merkez ciddi anlamda önemsenmeli. Ciddi eksiklikler var orada. Bunların hepsi tamamlanmalı. Mesela lojistik merkezlerin eksiklikleri tamamlansa faaliyete geçtiği zaman bin 200 kişi çalışacak. Bin 200 kişi demek en az 5 bin kişinin karnını doyurmak demektir. 5 bin kişinin daha Erzurum’da barınabilmesi demektir. Sermayenin yaşayabileceği bir yer olması lazım. Eğer sermaye burada geleceğim yok deyip gittiği sürece göç devam eder. Hatta ben başka bir örnek vereyim; 1985 yılında Erzurum nüfusu Türkiye nüfusunun tam yüzde 2’sini oluşturuyordu. Şimdi niye yüzde 1’in altında. Çünkü potansiyel olması lazım. Potansiyelde yoksa yatırımcı gelmiyor.”

“ŞEHİRDE BİR DAĞINIKLIK VAR”

Şehirde bir dağınıklık olduğunu ve Erzurum’daki sorunların üstesinden gelebilmek için herkesin birlikte hareket etmesi gerektiğini vurgulayan Mustafa Güvenli şöyle konuştu; ”TUİK’in verilerine bakarsak Erzurum’daki göç oranlarının gidişatı iyi değil. Göç oranları artar mı azalır mı bu Erzurum’un çalışmalarına bağlı. Göçü tersine çevirmek mümkün. Bu gidişatta yatırımcı buraya gelmediği müddetçe Erzurum’da ticari bir hareketlilik başlanmadığı sürece, istihdam desteklenmediği sürece, işsizlik sorunu olduğu müddetçe, insanların gelecek kaygısı yaşadığı sürece bunların önüne geçemezsiniz. Bunlar çözümsüz değil ama kolayda değil. Yani şehirde bir dağınıklık var. Siyasetçilerimiz, bürokratlarımız, sivil toplum kuruluşlarımız hepsi dağınık hareket ediyor. Herkesin bir araya gelmesi lazım. Eğer şehrin güçlü bir ruhu olursa bunların hepsini tersine çevirebilirsiniz. Göçüde tersine çevirirsiniz, potansiyeli de geri çekebilirsiniz. Buradan gitmek de bir her şey çözüm değil. Herkes için yeni bir ufuk yeni bir arayış. İnsanlar risk olmadığı sürece buna teşebbüs etmezler. Antep ’deki yatırımcı niye gitmiyor? Trabzon’daki gitse bile orayla ilişkisini kesmiyor. Bizim de artık bunları sağlamamız lazım, düşünmemiz lazım.”