ERGİAD BAŞKANI İŞCAN:
AB YOLU ERZURUM’DAN GEÇER
ERGİAD Yönettim Kurulu Başkanı Necmettin İşcan, AB müzakerelerinin olumlu sonuçlanmasının ekonomi açısından çok önemli olduğunu belirterek, Erzurum’un bu manada büyük önem taşıdığını söyledi.
ERGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Necmettin İşcan, AB konusunda yaşanan gelişmelerin oldukça olumlu olduğunu belirterek, süreçte Erzurum’un stratejik öneme sahip olduğunu ifade etti.
Erzurum’u Orta Asya Cumhuriyetlerine açılan kapı olarak nitelendiren İşcan, “ Türkiyeli AB’nin Kafkasya, Orta Asya, İran ve Uzak Doğuya açılan kapısıdır. Pazar petrollerini ve orta Asya doğal gazının Avrupa transfer merkezidir. Bölge hassas jeopolitik dengelerin ve ulusal çıkarlarımızın korunmasında önemli fonksiyonları vardır. Dünya konjonktürü iktisadi, ve siyasi açıdan güçlü bir Türkiye’nin yolu kalkınmış bir Erzurum’dan geçer. Tarihi geçmişi ve jeopolitik konumunu incelemediğimizde bu çok net bir şekilde görülecektir” dedi.
ERZURUM HAK ETTİĞİ KONUMDA DEĞİL
Erzurum’un ekonomik ve sosyal gelişmişlik göstergelerin tarihi geçmişine yakışmadığını belirten İşcan, “ Bu durumda yanlış ekonomik ve sosyal politikaların etkisi büyüktür. Yıllardan beri uygulanan ekonomik politikalar, bölge insanın sosyal ve psikolojik yapısı, bölgenin sahip olduğu kaynakların durumu göz ardı edilerek uygulanmıştır.İlimizin coğrafi ve iklim şartlarının olumsuzluğu gerekçesiyle sanayi yatırımları hak etiği payı alamamıştır. Gayri Safi Milli Hasılanın aldığı pay yıllar içinde azalan bir trend izlemiş, her geçen gün biraz daha fakirleşmek durumunda kalınmıştır” diye konuştu.
GÖÇ OLGUSU ARTIYOR
Ekonomik olumsuzluklar neticesinde göç olgusunun arttığını belirten İşcan, “ Yaşanan göç, bir yandan bölgenin demografik yapısını bozarken, diğer yandan göç alan batı ilerinde uzun vadede çözülmesi çok zor sorunlar yaratmıştır. Oysa bölgenin sahip olduğu olumsuz gibi görülen özellikleri avantaja çevirecek özgün projeler uygulanabilir. Bu bağlamda oluşturulacak olan kalkınma stratejisi Erzurum’u eğitim, sağlık, turizm, lojistik ve hayvancılık merkezi yapma esasında ortaya konulmalıdır” dedi.
TEŞVİKLER BÖLGEYE ÖZGÜ OLMALIDIR
Bölgedeki toplumsal refahın yükseltilmesini sağlayacak temel unsurun beşeri ve sosyal sermeyenin rasyonel kullanılmasıyla mümkün olabileceğini kaydeden İşcan, “ Yatırım yerinin seçimi, projeye aktarılacak kıt kaynakların alternatif yerler arasındaki getiri, verim mukayesesine bağlı olarak alınan karardır. Bu bağlamda geri kalmış bir yöreye verilen teşvikler oraya özgü olmalı, daha gelişmiş bir başka yöreye verilmemelidir. Eğer verilecek olursa bu geri kalmış bölgenin bir cazibe merkezi haline getirilerek yatırımları çekmesinin tam tersine ilgiyi teşvik alan daha gelişmiş ve olanakları daha fazla olan diğer bölgeye kaydırıyor. Merkezi yönetim teşvik yasalarıyla bir yandan bölgeden dışarı aktarılırken kaynakların yatırıma dönüştürülerek bölgeye kalmasına yardımcı olmalı, diğer yandan bölgeye sıcak para girişini teşvik edilmelidir” dedi.
HAYVANCILIK SEKTÖRÜNE DESTEK VERİLMELİDİR
Bölgede en yüksek katma değeri hayvancılık sektörünün sağladığını belirten İşcan, “Bölgemizde en yüksek katma değer oluşumunu sağlayacak sektörlerin birisi hayvancılıktır. Bu konuda lokomotif görevi üstlenecek ana bir oluşuma ihtiyaç vardır. Bu oluşum ülkemizin prestiji, uluslararası deneyim, ve sermaye sahibi Erzurumlu müteşşebislerin bir araya getirerek başbakanlık himaye ve gözetiminde görevlendirilmelidir. Bu lokomotif unsur bölge hayvancılığını geliştirme ve entegre üretimlere dönüşümünü sağlayarak uluslararası pazarlarda rekabet edebilir bir yapıya kavuşturarak, bölgenin tarım ve hayvancılık alt yapısını geçmişte olduğu gibi yeniden bir ekonomik güç olarak değerlendirilmesi sağlanmalıdır” diye konuştu.