Doktar’ın bu sene ilk defa gerçekleştirdiği Çiftçinin Nabzı Araştırması, Türk zirai üreticisinin kazancını, finansman ve maliyet hesabı uygulamalarını, ürün satış tercihlerini, yetiştiricilik alışkanlıkları ve zirai bilgilerini, yaşama ve teknolojiye karşı bakışlarını ve marka tercihlerini ortaya koyarak sektöre yol göstermeyi amaçlıyor. Araştırma, çiftçinin yetiştiricilik alışkanlıklarından gelir değişimine, finansal davranışlarından hayata ve geleceğe bakışına kadar pek çok alanda bulgu sunuyor.
Türkiye’nin 81 ilinde, 3000’den fazla üretici ile yapılan Çiftçinin Nabzı, kotalı örneklem ve bilgisayar destekli telefonla görüşme yöntemiyle (CATI), Nisan 2018-Mayıs 2018 arasında yürütüldü ve elde edilen sonuçlar Türkiye bölgesel ürün dağılımlarına göre ağırlıklandırılarak raporlandı.
ÜRETİCİYE SAYGI
Türk çiftçisi toprağına bağlı ancak para kazanamıyor, işinden gururlu ancak üreticiye saygı duyulmadığını düşünüyor Araştırma, üreticilerin büyük bir bölümünün (yüzde 84) para biriktiremediklerini ve tarlaları için yeni yatırım yapmadıklarını ortaya koydu. Diğer taraftan çiftçilerin arazilerini satmayı düşünmediği (yüzde 84) ve çiftçiliğe devam etmek istediği görülüyor.
Her 4 çiftçiden 3’ü yaptığı işten gurur duymakta ancak kendi çocuklarının bu işe devam etmesine sıcak bakanların oranı yüzde 30’larda kalmakta. Çiftçilerin yarısından fazlasının yaptıkları işin toplumda saygı görmediğini düşündüğü de araştırmanın bulguları arasında.
MALİYET HESABI
Çiftçilerin yarısından çoğu maliyet hesabı tutmamakta, vade kullananların yarısı ödediği faizi bilmemektedir
Sorulan sorular neticesinde üreticilerin yüzde 56’sının maliyet hesabı tutmadığı, vade kullanan çiftçilerin ise yüzde 48’inin ödediği faizi bilmediği görülüyor. Ayrıca vadeli çalışan çiftçilerin banka, bayi, kredi kooperatifi, tüccar ve fabrika gibi seçeneklerden hangilerini tercih ettikleri ve banka ile çalışmayan çiftçilerin neden bankayı tercih etmedikleri araştırmanın sonuçları arasında yer almakta. Finansal okur-yazarlık ile ilgili soruların yanında çiftçilerin sigortacılık alışkanlıkları ile ilgili olarak, Türkiye genelinde tarım sigortası yaptıranların oranınının yüzde 20’lerde kaldığı, Doğu Anadolu’da ise bu oranın çok daha bir düşük seviyede olduğu görülüyor.
LİSANSLI DEPOCULUK
Lisanslı depoculuk çiftçi tarafından bilinmiyor; ürünü tüccar pazarlıyor
Çiftçinin Nabzı araştırmasında, üreticiye ürününü nasıl, hangi koşullarda kime sattığı ve parasını ne zaman aldığı sorulmuş ve sonuçlar analiz ederek kamuoyuna sunuldu. Bulgulara göre, çiftçi malını en çok tüccarlara (yüzde 59) satıyor, birlikler ve fabrikalar daha sonra geliyor. Doğrudan son tüketiciye satış yapan çiftçi oranının ise yüzde 10 olduğu görülüyor. Çiftçiler girdilerini ağırlıklı olarak 1 bayiden temin ediyor ve pazarlık güçlerini geliştiremiyorlar. Çiftçilerin yüzde 70’i parasını hasatta alıyor. Her 4 çiftçiden 3’ü lisanslı depoları hiç duymamış; kullananların oranı ise yüzde 2’yi geçmiyor.
YETİŞTİRİCİLİK ALIŞKANLIKLARI
Yetiştiricilik alışkanlıkları bölgeden bölgeye farklılık göstermekte; en iyi uygulamalar Çukurova ve Akdeniz’de yapılmakta
Çiftçinin Nabzı araştırması, çiftçilerin günlük tarımsal faaliyetleri ve davranışlarını detaylı sorular ile inceledi. Çiftçilerin alım-satım kararları üzerinde etkisi olan taraflardan bayilerin, İl/İlçe Tarım Müdürlüklerinin, ziraat odalarının, serbest danışmanların ve ilaç ile gübre satış temsilcilerinin çiftçi ile etkileşimleri ölçüldü, bölgesel ve ürün grubu bazında daha etkili oyuncular belirlendi.
Araştırmaya göre üreticilerin yarısından fazlası toprak analizi yaptırmıyor ve düzenli olarak bir ziraat mühendisi ile çalışmıyor. Bahsedilen konularda en iyi uygulama oranları Çukurova ve Akdeniz bölgesinden çıkarken ürün grubu olarak bakıldığında “Tahıl” grubu bu uygulamalarda zayıf kalıyor. Sebze ve meyve yetiştirilerinin yoğun olduğu Çukurova’da özel ve çiftlik gübresi kullanım oranları diğer bölgelere göre daha yüksek.
FİYATLAR
Çiftçilerin en büyük sorunlarının başında mazot ve gübre fiyatları geliyor; çiftçiler “aracıları” ise önemli bir sorun olarak görmüyor
Araştırmada çiftçilerin en önemli 3 sorununu anlamak için sorular soruldu. Yapılan analiz, çiftçilerin yarısından fazlasının (yüzde 57) mazot fiyatlarının yüksekliğini, yüzde 44’ünün ise gübre fiyatlarının yüksekliğini en önemli 3 sorunları arasında gördüğünü gösteriyor. Bu ikisinin ardından gelen en önemli sorun ise pazara erişimde zorluk ve satış fiyatının düşüklüğü. Tahıl üreticileri zorlu hava koşullarından daha şikayetçi olurken, Akdeniz ve Güney Marmara’da yüksek ilaç maliyetleri çiftçilerin şikayetçi olduğu noktalardan. Dikkat çeken bir nokta ise aracıları en önemli sorunları arasında gösteren çiftçilerin yüzde 1’in altında olması.
MEDYA KULLANIMI
Üreticinin medya ve teknoloji kullanımı alışkanlıkları incelendi; en çok izlediği kanallar, girdiği siteler ve uygulamalar belirlendi
Türk çiftçisinin yüze 88’inin 10 yıl ve üzeri zamandır çiftçilik ile uğraşmakta olduğunu belirlenen araştırmada, çiftçilerin televizyon, internet ve telefon alışkanlıkları da analiz edildi.
Sonuçlar çiftçilerin yarısının herhangi bir akıllı telefon uygulaması kullandığını ancak teknik konularda, web sitesi, servis ve uygulamalara başvuran çiftçilerin oranının halen oldukça düşük olduğunu gösteriyor. Bununla birlikte çiftçi büyüklüğü ve yetiştirilen ürünün değeri arttıkça teknik bilgi kaynaklarına ilgi ve erişim artıyor.
BANKALAR VE ZİRAİ GİRDİLER
Araştırmada, çiftçilere hizmet veren tüm bankalar ve zirai girdi şirketlerine yaklaşımları da soruldu. İlaç, traktör, tohum ve sulama markalarının bilinirlikleri, bölgelere ve ürün gruplarına göre gruplanarak sunuldu.
Araştırma ilgili açıklama yapan Doktar Genel Müdürü Tanzer Bilgen; “Doktar Tarımda dijital dönüşüm ile katma değeri artırmayı amaçlayan bir şirket, bunu başarabilmek için 3 şeyi çok iyi bilmemiz gerekiyor: bitkiyi, teknolojiyi ve çiftçiyi. Teknoloji ve zirai uzmanlık konusunda çok yetkin bir ekibimiz ve gelişmiş ürünlerimiz var, üreticiler ile de çok sık etkileşim yaşıyoruz ancak bununla birlikte Türkiye’de çiftçi davranışlarını inceleyen bir araştırmanın eksikliğini yıllardır hissediyoruz. Çiftçiyi daha iyi anlayabilmek ve bu doğrultuda sektöre ışık tutabilmek için bu araştırmayı her sene düzenli olarak yapmaya karar verdik.” dedi.
Sözlerine devam eden Bilgen, "Bizim açımızdan en temel bulgu, çiftçinin işinden gurur duyduğu ve bu işi yapmaya devam edeceğini ancak gelirinin artmamasından dolayı çocuklarının bu işi yapmasını istemediği yönünde. Bununla birlikte maliyet hesabı tutmak, sigortalar, depoculuk, toprak analizi, zirai bilgiyi etkin kullanım gibi konularda yeterli bilgi sahipliği yok. Dolayısı ile üreticilik giderek yaşlanan ve temel zirai işletme prensipleri uygulanmadan yapılmakta bu da ülkenin topraklarından alabileceği katma değeri kısıtlamakdadır. Üreticilerin ve özellikle gençlerin zirai işletme yönetimi, fnansal okuryazarlık, dijital tarım teknolojileri gibi konularda eğitilmesi ve desteklenmeleri bu doğrultuda ülkemiz için temel bir öncelik olmalı” diye ekledi.
ARAŞTIRMA HAKKINDA
Doktar’ın gerçekleştirdiği ilk Çiftçinin Nabzı Araştırması, Türk çiftçisinin profilini ortaya koyma amacıyla yürütüldü. Çalışma kapsamında Türkiye’nin 81 ilinde, 665 ilçeden 3187 üretici ile görüşüldü. Elde edilen sonuçlar bölgesel ve ürün grubu bazında gruplanarak gerçek Türkiye dağılımlarına göre analiz edildi. Araştırma çiftçinin gelir değişimi, finansal davranışları, yetiştiricilik alışkanlıkları, zirai bilgisi, hayata bakışı, teknoloji alışkanlıkları ve tarım markaları ile ilişkisi hakkında pek çok bulguyu ortaya koymaktadır. Araştırmanın tamamı https://www.slideshare.net/Doktar/doktar-ciftcinin-nabzi/Doktar/doktar-ciftcinin-nabzi adresinden görüntülenebiliyor.
DOKTAR HAKKINDA
Tarımsal teknolojinin üretilmesi ve geliştirilmesinde Türkiye’nin ilk ve lider kuruluşu olan Doktar 2012 yılında kurulmuştur. Doktar global ölçekte 500 binden fazla çiftçi ve yüzlerce şirkete dijitalleşme, veriye dayalı verim yönetimi, tarla uzaktan takip ve yönetimi ve çiftçi ilişki yönetimi teknolojileri üretmektedir. Dokar’ın sunduğu ürünler ve çözümler; sulama, gübreleme, ilaçlama gibi günlük tarımsal faaliyetlerin ve çiftçi zirai girdi sağlayıcı ilişkilerinin bilgiye dayalı olarak daha etkin ve daha verimli olmasını sağlamaktadır.