24 Haziran seçimlerinde yüzde 52.4 oy oranıyla Recep Tayyip Erdoğan yeni sistemin ilk Cumhurbaşkanı oldu. Prof.Dr. Yaşar Hacısalihoğlu: “Türkiye geleceğine sahip çıktı. Bir ülkenin geleceğinden ürkülmüyorsa bugünüyle uğraşılmaz. Seçimlerle birlikte halkımız, ülkemizle uğraşanlara, 15 Temmuz sonrası ortaya çıkan bütünleşme ruhuyla gereken cevabı verdi” dedi.
Cumhur ittifakını oluşturan en önemli etkenin 15 Temmuz sonrası ortaya çıkan bütünleşme ve şer odaklarına karşı Türkiye’nin başlatmış olduğu mücadeledir diyen İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, “Seçime yönelik her türlü manipülasyona yönelenlere, ağızlarına terör mücadelesini nasıl yapacaklarını bir türlü almayanlara, seçim bildirgelerinde FETÖ, PKK/PYD terör örgütlerinin adı geçmeyenlere, kahraman komutanın apoletini sökmeye kalkanlara, Afrin’e girmeyin, Kandil’e gitmeyin diyenlere, terör örgütüyle bağını kesmeyen bir partiye, sırf Erdoğan karşıtlığı olsun, AK Parti’nin önü kesilsin anlayışıyla taşıyıcı annelik yapanlara, yerli ve milli üretim hamlesini yok etmeye çalışanlara, ekonomik terörle engeller oluşturmaya çalışanlara, patates, soğan spekülasyonundan medet umanlara halkımız cevabını verdi” dedi.
“MİLLET İTTİFAKI SİSTEME KARŞITLIK ÜZERİNE KURULDU”
Cumhur İttifakının uzun soluklu olacağına inandığına dikkat çeken Hacısalihoğlu, Millet İttifakı tarafını şöyle yorumladı: " Millet İttifakı başından beri sisteme karşıtlık üzerine kuruldu. Referandumdan çıkan sonucu bir arda tutabilmek onu arttırmak ve bu sisteme hayır diyebilmek anlayışının bir ürünüydü. Bunun sembolize edildiği yaklaşım bir anlamda Erdoğan karşıtlığı üzerinden yürüyen bir durumdu. Bu nedenle yıkıcılık üzerine kurulu sistem çabuk dağılır ve uzun soluklu olamaz.”
“HDP’YE TAŞIYICI ANNELİK YAPTILAR”
Millet ittifakını yorumlamaya devam eden Hacısalihoğlu: “ Millet İttifakı tarafında seçim süreci boyunca Türkiye’ yi ilgilendiren önemli konular ve önemli projeler için duymamız gerekenleri duyamadık. Aksine CHP’nin seçim bildirisinde FETÖ ve PKK ifadesinin hiç geçmediğini gördük. Milli ittifakın örtük ve gizlenen bir aktörü de HDP oldu. PKK ile bağlarını koparmayan HDP’ye CHP adeta taşıyıcı annelik yaptı. CHP tarafından HDP’ye üzeri örtük bir şekilde destek olundu. Mecliste çoğunluğu yakalamak için HDP’nin meclise girmesi noktasında destek verildi. Terör örgütü PKK ile ilişkili olan bir yapıyla hukuk ve demokrasi kılıfıyla bağın sürdürülmesi siyaseten etik bir sorundur. Dünyanın her yerinde bu durum böyledir” diye konuştu.
“YENİ SİSTEMLE SİYASETE GENİŞ BİR ALAN AÇILIYOR”
Ortaya çıkan yeni sisteme göre meclis dağılımın son derece anlamlı bulduğunu söyleyen Hacısalihoğlu yeni sistemi şöyle değerlendirdi: “Biz bu sistemi anlatırken meclis yürütmenin egemenliğinden bağımsızlaşacak ve artık kendi doğrudan kanun yapma yetkisini, iradesini elinde tutacak diyorduk. Eski sistemde hükümet meclis içinden çıktığı için yasamayı da tahakküm altına alıyordu. Şimdi ise milletvekilleri yasama işlevine dört elle sarılacak. Hükümet kurma görevi verilen Cumhurbaşkanı kararnamelerini çıkarabilecek, ama sınırları olacak. Meclis kanun eliyle kararnamelerin üstüne çıkabilecek. Yeni sistemle siyasete çok geniş bir alan açılıyor. Doğrudan biz hükümetimizi seçmiş oluyoruz. Eski sistemde parlamentoya yolladığımız temsilcilerimizin eliyle hükümet kuruluyordu. Bu durum artık geride kaldı. Bu sistem elimizdeki oy gücüyle vatandaşlar olarak neyin bizim için daha iyi olduğunu seçici davranmamız noktasında çok önemli. İki oy pusulası tek bir zarfa konuldu ancak farklı oy oranları çıktı. Biz halkımızın sağduyusuna, irfanına güveniyoruz.”
“BU AYNI ZAMANDA GENEL BAŞKAN OLMA MÜCADELESİDİR”
Erdoğan karşıtlığıyla bir araya gelen Millet İttifakının, fikri bir derinliğe, bütünleşmeye yönelik kurulmadığı için uzun soluklu olmayacağını, aslında bu sürecin aynı zamanda CHP'nin genel başkanlık yarışı olduğunun da altını çizen Hacısalihoğlu şunları söyledi: " Geriye dönük Ak Partili yılların girilmiş seçimlerinin CHP’ye yansıyan oy ortalaması yüzde 25’dir. Cumhurbaşkanlığı seçiminde Muharrem İnce’nin bu oranın +5 üstünde alması Kılıçdaroğlu’nun o koltukta oturmasını zorlaştıracak. Bu durum CHP'nin genel başkanlık yarışı olarak da görülmelidir.”
“Bu sistem diktatörlükle bir tutulamaz”
Meclis yeni sistemle daha da güçlendi. Mecliste çıkacak kanunlarla Cumhurbaşkanının kararnameleri etkisiz hale gelebilir diyen Prof. Dr. Hacısalihoğlu: “İşlerin yolunda gitmediği bir durum söz konusu olduğunda millet yasamaya verdiği yetkiyle meclis yeniden seçim kararı alırsa Cumhurbaşkanı ve ekibi de seçime girecek. Yeni sistemle Cumhurbaşkanı dokunulmaz değil. Eskiden Cumhurbaşkanı sorgulanamaz, yargı onamazdı. Yeni sistemle bunlar kaldırıldı. Her şeye millet karar verecek. Ve bu duruma tek adamlık, diktatörlük demek, karalamak algı çalışmasıdır. Erdoğan simgeleşmesi üzerinden diktatörlük vurgusu yerli değildir. Türkiye’nin geleceğiyle sorunu olan ve ondan ürkenlerin Türkiye düşmanı şer odaklarının üretimidir ve sahaya sürülmüştür. Bu küresel şer odaklı projedir. FETÖ gibi yapılar bunların mikrofonudur. Bu algı çalışmasından kurtulalım” diye önerilerde bulundu.