E.MEHMET YILMAZ
ERZURUM (İHA) - Atatürk Üniversitesi Yakutiye Araştırma Hastanesi, Türkiye’de bir çok bölgede olmayan Hiberbarik oksijen tedavi ünitesi, Alternatif tıp merkezi ve genetik tıp merkezi ünitelerini hizmete açtı.
Türkiye’nin önemli üniversite hastaneleri içerisinde yer alan Atatürk Üniversitesi Yakutiye Araştırma Hastanesi, bölgede her türlü tıbbi işlemin yapılarak hastaların mağdur olmasını önlemek ve en iyi hizmet kalitesini sunmak amacıyla Türkiye’de bir çok bölgede olmayan Hiberbarik oksijen tedavi ünitesi, Alternatif tıp merkezi ve genetik tıp merkezi ünitelerini vatandaşların hizmetine açtı.
Atatürk Üniversitesi Yakutiye Araştırma Hastanesi konferans salonunda düzenlenen açılışa Atatürk Üniversitesi Rektörü Hikmet Koçak, Erzurum Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Prof.Dr.Fazlı Erdoğan, Sağlık İl Müdürü Serhat Vançelik, Erzurum Halk Sağlığı Müdürü Dr. Cumhur Hakkı Çankaya, Tıp Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Özkan Polat, Atatürk Üniversitesi Yakutiye Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Necip Becit, Azerbaycan Büyükelçiliği Eğitim Müşaviri Doç.Dr. Necibe Nesibova ve çok sayıda davetli katıldı.
Hiperbarik Oksijen tedavisi uzmanı Ali Erdal Güneş, Hiperbarik Oksijen tedavisinin 12 kişilik bir basınç odasında tümüyle basınç altına alınan hastaya aralıklı olarak yüzde yüz oksijen solutmak suretiyle uzman gözleminde uygulanan medikal bir tedavi yöntemi olduğunu belirtti. Güneş, Basınç odası çelikten yapılmış, içerisine hava verilerek basınçlanabilen, içeride bulunan kişilere yüzde yüz oksijen olanağı sağlayan kabinlerdir. HBOT uygulamalarında hastaların büyük çoğunluğu normalde içinde bulunduğumuz, atmosferik basıncın 2-2,5 katı basınç altında oksijen soluyabilirler. Özellikle karbondioksit intoksikasyonu için acil olarak tedavi gerekmekte ve geciken tedavilerde hastalarımızın can kayıplarına neden olmaktaydı. Doğu Anadolu’nun zirvesinde hiperbarik oksijen tedavi ünitesi halkın hizmetine sunulmuştur. Büyükşehirlerde nakledilen hastalarda tedavinin gecikmesinde dolayı uzuv kayıpları olabiliyordu. Artık hastanemizde bu hastalıkların tedavisi olarak bu hastalıkların önüne geçilmiş olacak. Nisan 2013’te su altı hekimliği ve hiperberik oksijen tedavisi anabilim dalımızın kurulması ile birlikte mayıs ayında ünitemiz hizmete açıldı.” şeklinde konuştu.
Tıbbi Genetik Anabilim Başkanı Abdulgani Tatar, açılan genetik tıp merkezi hakkında açıklamalarda bulundu. Tatar, Tıbbi Genetik ülkemizde YÖK tarafından 2013 yılında Ana Bilim Dalı olarak onaylanmış, akabinde 2004 yılında üniversitemiz tıbbi genetik, AD kurabilen ilk üniversitelerden biri olmuştur. Günümüzde 10 yıl öncesine göre hasta sayısı ve rutin sağlık hizmetlerinde kullanılan genetik test çeşitliliği onlarca kat artmış, bir çok disiplinde gerek tanı, takipte ve tedavide genetik parametreler belirleyici rol üstlenemeye başlamıştır. Tıbbın farklı disiplinlerinde genetik testler zorunlu hale gelmiştir. Sosyal sigortalar kurumunun ve birtakım ilaçları veya bakım hizmetlerine genetik testler sonucuna göre ödeme şartı getirilmesi, sağlık bakanlığının bazı tıbbi müdahale ve girişimleri genetik test sonuçlarına göre izne bağlanması, günümüzde tıbbi genetiği hastanelerin zaruri birimlerinden biri yapıştır.
Özellikle hastanemizin bulunduğu, Doğu Anadolu Bölgesinde, çevre illerimizde hastanemiz dışında genetik tanı merkezinin olmaması bu hizmeti daha da zaruri hale getirmektedir. Günümüzde tanı merkezimiz klinik genetik, sito genetik, moleküler sito genetik ve moleküler genetik alanlarında rutin sağlık hizmetleri vermektedir. Prenatal tanı laboratuvarımız prenatal dönemde riskli gebeliklerde, gebelik döneminde tanı konulabilmesi , bir genetik hastalık taşıyıcı olan ailelere sağlıklı çocuk sahibi olma konusunda rehber olunması, bir çok kanser tipinde tanı ve tedaviyi yönlendirici testlerin yapılabiliyor olması bölgemiz açısından çok büyük kazanım olarak değerlendirilmelidir. Biz tıbbi genetik anlamında hiçbir hastamızın hastanemiz dışına çıkmaya ihtiyaç duymamasını amaçlıyoruz. Doğu Anadolu Bölgesine değil, Ortadoğu ve Kafkas ülkelerine de sağlık hizmeti verebileceğiz.” diye konuştu.
Açılan Alternatif tıp merkezinin hakkında konuşan Prof. Dr. Zekeriya Aktürk, Akupunktur ve tamamlayıcı tıp yöntemleri uygulama ve araştırma merkezi Eylül 2012 tarihinde faaliyete geçtiğini söyledi.
Aktürk, Merkezimizde öncelikle sağlıklı yaşam polikliniği açılmıştır. Sağlık merkezinin kadın ve erkek olmak üzere iki ayrı egzersiz salonu içermektedir. Ağırlıklı olarak bayan hastalar olmak üzere çok sayıda obez hastaya poliklinik ortamında egzersiz imkanı sağlanmıştır. Konuyla ilgili yapılan çalışmaların sonuçları çeşitli kongrelerde bildiri ve uluslararası dergilerde makale olarak yayınlanmıştır. Merkezimizde obez hastalara danışmanlık hizmetleri verilmekte ve kulak akupunkturu uygulanmaktadır. Üniversitemizin BAB projesi desteği ile bir adet profesyonel vücut analiz cihazı ve beslenme bilgi sistemi programı temin edilmiştir. 2012 yılında Sağlık Bakanlığı onaylı 500 saatlik ” Akupunktur Uygulama Eğitimi” düzenlenmiş olup üniversitemiz akademisyenlerinin de içinde bulunduğu 19 katılımcı sertifikalandırılmıştır.
Tıp merkezlerinin açılışında son olarak konuşan Atatürk Üniversitesi Rektörü Hikmet Koçak, ” Hastanemizde hep vurguladığımız ve benden önceki arkadaşlarında ifadesiyle sağlık hizmetinde bölgeye ve bölge ülkelerine hizmet verecek şekle gelmesinin arzu ettiğimiz bir konum sağlıklı yaşam veya sağlık herkesin hakkı, kimler aday hepimiz adayız her zaman her an bir sağlık problemi ile karşılaşabilir. Bu noktada bize düşen idarecilere düşen bulunduğunuz yerdeki sağlık hizmetlerini en mükemmel hale getirmektir. Eğer hep ifade ettiğim şekli ile bir hasta hastanemize geldiğinde burdu şu alet olmadığından veya şu konuda uzmanım olmadığından dolayı tedavi göremiyor hayat kaybı, huzur kaybı veya başka yere sevk gerekiyorsa bir noktada bizimde sorumluluğumuzdur ve vicdani bir problemimiz demektir. Sağlıkçı bir rektör olarak bunu söylemiyorum idareci olarak yani üniversitenin en üst seviyesinin üstelenmiş biri olarak bunu ifade etmek istiyorum. Çünkü bize düşen bu hizmetleri en iyi şekilde yapmak ve yaptırmak imkanları fiziki mekanları sağlamaktır. Hastanemizde bugün geldiğimiz nokta itibariyle bakarsak gerçekten mükemmel bir fiziki mekana sahip olduğu 1460 yataklı bir hastaneyiz. Yoğun bakımıyla, radyolojisi, kardiyolojisi ve daha önce açtığımız diğer üniteleriyle birlikte plastik cerrahisi organ nakli dahili ve cerrahi yoğun bakımları, tüm bebeğiyle şuanda en güzel hizmet veren bölümler ve yine bugün açtığımız 3 merkezin dışında da, kemik iliği ile de farklı bir boyuta hizmet vermeye devam edeceğiz. Bugün burada açılışını yaptığımız özellikle acil hastalar için bakıldığında önem arz eden hiperbarik oksijen tedavisini vurgulayabiliriz.” dedi. Konuşmaların ardından Hiberbarik oksijen tedavi ünitesi, Alternatif tıp merkezi ve genetik tıp merkezi ünitelerinin açılışları yapıldı.