Gümüşhane’nin Torul ilçesinde yaşayan araştırmacı-yazar Güngör Üçüncüoğlu’nun 55 yıllık çalışmayla Doğu Karadeniz ve Gümüşhane yöresinde bulunan tarihi kilise, köprü, manastır, şapel ve tarihi yolları tespit ederek oluşturduğu arşiv 4 bin 800 fotoğrafa ulaştı.
İlçe merkezinde yaşayan araştırmacı-yazar Üçüncüoğlu, 55 yıllık çalışma sonucunda Karadeniz, Doğu Karadeniz ve Gümüşhane çevresinin tarihine yön verecek önemli bir çalışmaya imza attı.
1967 yılında başladığı çalışmalar neticesinde 100 bin belge ve 15 bin kitap üzerinde araştırma yapan ve çektiği 100 bine yakın fotoğrafla bölgede bulunan tarihi kiliseleri, köprüleri, manastırları, şapelleri, tarihi yolları ve maden için kullanılan mağara alanlarını tespit eden Üçüncüoğlu, sadece Gümüşhane sınırları içerisinde 2 bin 800 kilometre yol yaparak 277 köyde çalışmalarda bulundu.
Çalışmalarda Osmanlı arşivlerini, Osmanlı arşivlerinde yer almayan yapıları ise yine uzun çalışmalar neticesinde tespit ettiği 67 seyyahın anılarında bularak fotoğraflayan Üçüncüoğlu’nun sergisinde M.S. 34 yılında 3 kutsal kilisesinden biri olarak kabul edilen Hutura Kilisesi’nin çizilen resmi ve Zigana Tüneli’nin yapım aşamasındaki hali de yer alıyor. Doğu Karadeniz’in tarihinin açtığı sergide yer aldığını söyleyen Üçüncüoğlu, çalışmalarının devam edeceğini ifade etti.
“Gümüşhane ve Doğu Karadeniz bölgesinin tarihi burada”
Çalışmalarında büyük yol kat ettiğini ve tek bir odaya sığdırdığı arşivinin 4 bin 800 fotoğrafa ulaştığını belirten Araştırmacı-yazar Güngör Üçüncüoğlu, “Yapmış olduğum araştırmalarda tarihten kalan kalıntıları çekiyorum. Onların tarihçelerini hazırlıyorum. Bu konularla ilgili de 20’ye yakın belgesel çektim ben. Torul’dan, Trabzon’dan başlayıp Erzincan’dan Erzurum’a Gümüşhane’den geçen tarihi yolları, 67 tane seyyahın yaşantılarını, Gümüşhane’de geçirdikleri zamanı, ne için geldiklerini resimlerle beraber tespit edip belgesel haline getirdim. Artvin’e kadar uzandım, Rize, Trabzon, Bayburt, Gümüşhane bölgesinin kalelerini Osmanlı’dan günümüze kadar gelen 100’ün üzerinde kalenin tarihçesini ve yerlerini bizzat giderek fotoğrafladım. Bu araştırmalarda 100 binin üzerinde resim çektim bunların arasından ayıklaya ayıklaya güncelleştirdim ve bu resimleri 4 bin 800’e düşürdüm. Bana İstanbul’dan davet var, Ankara’dan davet var özellikle Gümüşhaneliler, Karadenizliler bizi bu sergiden mahrum bırakma diyorlar. Ben bu sergiyi Temmuz ayında açtım o günden bugüne ilçemizin nüfusunun yarısı kadar ziyaretçi geldi. Geldiler incelediler, resimler üzerinde tek tek konuştuk. Gümüşhane ve Doğu Karadeniz bölgesinin tarihi burada işte. Urartular’dan, ilk çağlardan bu yana gelen medeniyetlerin ve halk kültürlerinin kalıntılarını, ayakta olanlarını ve olmayanları resimledik. İnsanımız, bölge halkımız, öğrencilerimiz, öğretim görevlilerimiz görsün diye biz bu zahmetlere katlandık ve çalışmalarım da devam ediyor böyle bırakmıyorum” dedi.