Doğu Anadolu’da hayvancılık sorunları artıyor
Doğu Anadolu Veteriner Hekim Odaları İstişare Toplantısı’nın sonuç bildirgesi açıklandı.
Kars VHO Başkanı Doç. Dr. Yavuz Öztürkler, düzenlediği basın toplantısında, “Bilindiği gibi genelde ülkemizin özelde ise bölgemizin gerek mesleki ve gerekse hayvancılık sorunları bir çığ gibi büyümekte ve bu sorunlar artık çözülemez noktaya gelmektedir” dedi.
BESİCİLİK CAZİBESİNİ YİTİRİYOR
Bugüne kadar iktidara gelen hükümetlerin konu ile ilgili karmaşık ve çelişkili yasal düzenlemelere imza attıklarını bunun da hayvancılığı ve hayvancılıkla geçinenleri kesimi bitme noktasına getirdiğini söyleyen Öztürkler, “Dolaylı olarak mesleğimiz saygınlığını yitirmektedir. Ülkemizdeki bu tablo en çok doğu Anadolu bölgesini etkilemektedir. Her ne kadar ülkenin gelişmiş yörelerindeki büyük sermaye ile kurulan çiftlikler üzerinden ülkenin hayvansal gıdası götürülmeye çalışılsa da Doğu Anadolu Bölgesi’nin payı azalmaktadır. Edirne’de üretilen bir hayvansal ürünün Kars’ta satışa sunulması moral değerleri alt üst etmektedir. Bu durumda konuya sadece hayvan ürünleri potansiyeli olarak bakamayız. Bu bölgenin insanlarının geçim kaynağı hayvancılıktır. Payı ne olursa olsun bölge hayvancılığının kurtarılması sosyal açıdan bölgenin, ekonomik açıdan da ülkenin kurtulması anlamına gelmektedir” diye konuştu.
GÖÇÜN HAYVANCILIĞA ETKİLERİ
Bölgenin doğal yapısının yaylalarla kaplı olduğunu ve bu yaylaların, Tunceli, Erzincan, Erzurum, Bingöl ve Kars gibi illerde oldukça geniş hayvan kapasitesini besleyecek zengin bitki örtüsüyle örtülü olduğunu ifade eden Öztürkler, “Bu bölgelerimizde ciddi bir şekilde baş gösteren yoksulluğun, işsizliğin, eğitimsizliğin ve sağlıksız yaşamanın nedeni, iç göçtür. İç göç önlenemediği sürece sorunların aşılması mümkün değildir. Bölgede son yıllarda yaklaşık 3 milyon insan göç ederek üretimden kopmuştur. Üretici olan bu insanlar büyük şehirlerde bir sığıntı gibi durmakta, üretmemekte ve bir çok sosyal sorunu beraberinde getirmektedir. Organize hayvancılık bölgelerinin geliştirilmesiyle Doğu Anadolu Bölgesi’nde hayvancılıktan etkin olarak yararlanmak, yüksek verimli hayvan, finansman, yem, veteriner hizmetleri, yetiştirici örgütlenmesi ve üretilen ürünlerin değerinden satışı gibi ana sorunlara mutlaka çözüm bulunmasına bağlıdır. Bu da göçün durması, bölgenin ekonomiye olan katkısı ve sosyal sorunların çözümü anlamına gelmektedir.” şeklinde konuştu.
HAYVANCILIĞIN TARIM SEKTÖRÜNDEKİ PAYI
VHO Başkanı Doç. Dr. Yavuz Öztürkler, hayvancılığın, tarım sektörü içerisinde en yüksek artı değeri yaratan üretim kolu olduğunu, bitkisel üretim artıklarını yüksek değerli besin maddelerine çevirdiğini, gizli işsizliği ortadan kaldırdığını, tarımsal sanayinin gelişmesine katkıda bulunduğunu, hayvansal besinlerin temel gıda maddelerini oluşturduğunu ve ülke insanının sağlıklı beslenmesine de kolaylık sağladığının da altını çizdi.
HAYVANCILIK ALTYAPISI GÖÇÜŞÜYOR
Ülkemiz tarımında hayvancılık alt sektörünün, gıda ihtiyacını karşılamasının yanı sıra, nüfusun yüzde 45’ini kırsal kesimde istihdam eden, tarıma dayalı sanayinin desteklenmesi yönünden de son derece büyük önem arz eden bir sektör olduğunu vurgulayan Öztürkler, “Hayvancılığın geliştirilmesi, planlı dönemlerde ele alınmış, ancak, hayvancılığa sağlam ve sürekli bir altyapı oluşturulamadığından, yeterli gelişme kaydedilememiştir. Bugün, dünya ülkeleri arasında, hayvan varlığı bakımından, sayı olarak önemli bir konumda olmamıza karşın, elde edilen verimlerle mukayese ettiğimizde, maalesef, listenin en altında yer alıyoruz” ifadelerini kullandı.
1000 KÖYDE 1000 SEMİNER KÖYLÜLERDE UMUT OLDU
“Bin Köyde Bin Seminer” programıyla ilgili olarak da açıklamada bulunan Öztürkler, şunları söyledi:“Bu anlamda köylülerimizin geleneksel yollarla yaptıkları hayvancılığın bir nebze da olsa daha modern hale getirilmesi ve pazarda rekabet gücünün arttırılması için Veteriner Odası Başkanlığı tarafından başlatılan 1000 Köyde 1000 Seminer çalışmaları köylülere büyük umut olmuştur. Bu seminerler sırasında oluşturulan veri tabanı sonucunda bölge sorunlarının aslında ülke sorunları ile iç içe geçtiğini ortaya koymuştur. Bu durum, bölgede yapılacak bir Ulusal Hayvancılık Kurultayı’nı gerekli kılmıştır. Meslek sorunlarının da köylü sorunlarına paralel olarak büyüdüğü bölgemizde suni tohumlama yolu ile hiç olmazsa geçimini asgari düzeyde sağlamaya çalışan veteriner hekimlerimizin teşvik paralarının ödenmemesi maddi sorunları ve sosyal sorunları getirmektedir. Bölge veterinerleri şimdiye kadar susmalarının tamamen bir bilinçsizlik olduğunu kabul etmekte”
TARIM YATIRIMDA CAZİBE ALANI
VHO Başkanı Doç. Dr. Yavuz Öztürkler, hayvancılığın sorunları ve çözüm önerileriyle ilgili şu tespitlerde bulundu: “Artan dünya nüfusu ve refahın yükselmesi, topraktan çıkan ürünleri bile, cep telefonu ya da bilgisayar ve otomobil kadar önemli ve stratejik hale gelmiştir. Tarım ve hayvancılık ürünleri, en önemli finansman ve yatırım enstrümanları haline gelmeye başlamıştır. Buna bir de küresel ısınma ve onun getireceği yeni koşullar da eklenince tarım ve hayvancılık ürünlerinin stratejik önemi çok daha ağırlıklı hale gelecektir. Dünyanın yakın bir döneminde tarımın da daha açık bir pazara dönüşeceğini bilerek, verimlilik ile dünya fiyatlarıyla üretim yapmanın çok değerli hale geleceğini bilerek, tarımda sınırların kalkacağı yeni bir düzenin geldiğini görerek önlemler almak durumundayız. Birbirimizi ve geçmişi eleştirerek zaman kaybedeceğimize, yeni koşullara nasıl uyum göstereceğimiz ve potansiyelimizi nasıl fırsatlara dönüştüreceğimize bakmalıyız. Yeni şartlarda, hangi bölgede başta yem bitkileri olmak üzere hangi ürünlere ağırlık verileceğini, yeni şartlarda nasıl hayvancılık yapılacağına karar vermeliyiz. Veterinerlik mesleğinin bu gelişimin öncüsü olduğunun bilincinde olarak bundan sonraki düzenlemeleri yapmalıyız. Geçtiğimiz günlerde Kars’ta yaptığımız Doğu Anadolu Veteriner Hekim Odaları İstişare Toplantısı, bu anlamda beklenenin üzerinde verimli geçmiş ve bir gündem oluşturulmayla çalışılmıştır. Toplantıda çıkan önemli sonuçlardan birisi de bu tür toplantıların belli zamanlarda yapıldığı ancak yapılan bu toplantıların sonuç bildirgelerinin tozlu sayfalar arasında kaldığıdır. Hiç olmazsa bölgede ilk olarak düzenlenen bu kapsamlı toplantıda çıkan sonuçların gereğinin yapılması için konseyimiz öncülüğünde bir baskı grubu oluşturulmalı ve sonuç elde edilinceye kadar mücadele edilmelidir.”