Erzurum’u kurulması kararlaştırılan ikinci devlet üniversitesi, şehrin gündemini oluşturmaya devam ediyor. Demokratik Sol Parti (DSP) Erzurum İl Başkanı Tuncer Suer, “İkinci üniversitenin yeri için yorduğumuz kafamızı, zamanında Erzurum için yormuş olsaydık, şehrin her tarafını şimdiye çoktan geliştirmiştik.” dedi.
//ŞEHRİN DOĞUSU NİÇİN KALKINDIRILMIYOR?
İkinci üniversitenin şehrin doğusuna kurulmasının, şehrin batısının sahip olduğu gelişmişlik standartlarının yakalanmasında etkili olacağı görüşüne katılmadığını vurgulayan Suer, “Belediyelerin şehrin doğusuyla ilgili olarak harekete geçmeleri için illa da üniversite mi gerekiyor? Bugün bu tartışmalarla kafamızı meşgul etmek yerine, şehrin doğusundaki yaşam standartlarını fiziki anlamda değiştirmenin yollarını arayalım.” diye konuştu.
//YER TARTIŞMALARINA FARKLI YAKLAŞIM
İkinci üniversitenin Mahallebaşı’nda kurulması halinde bile öğrencinin istikametinin şehrin batısı olacağını vurgulayan Tuncer Suer, üniversiteninkine benzer bir durumun, Dağ Mahallesi’ne kurulan Curling Salonu’nda da yaşandığını kaydetti. Suer, “Dağ Mahallesi’ne Curling Salonu kurulurken, burada kentsel dönüşüm olacağından bahsedildi. Kış Oyunlarına 8 ay kalmış, fakat o bölgede dönüşüm adına herhangi bir girişim yok. Eğer o bölgeleri geliştirmek, kalkındırmak ve yaşam şartlarını iyileştirmek istiyorsak, spor salonu, üniversite ya da fakülte gibi araçları vesile etmeyelim. Akıl birliğinde buluşalım, yerel yönetimleri harekete geçirerek, bölgenin fiziki koşullarını baştan sona değiştirelim.” şeklinde konuştu.
//YAŞAM STANDARTLARINI YÜKSELTELTMELİYİZ
Şehrin doğusunda bugün altyapıdan ulaşıma kadar çeşitli sıkıntıların yaşandığını vurgulayan Tuncer Suer, hiç kimsenin bu sıkıntıları gündeme getirmediğine işaret ederek, “Altyapı hizmetinin bile düzgün biçimde verilemediği bir bölgede üniversite kurarak, böylesine önemli bir yatırıma ancak yazık edilmiş olunur. O bölgeye yapılacak en güzel yatırım, şu aşamada gecekondu ıslahı ve konut üretimidir. Belediyeler tek başına iktidar olmuş bir partiye mensuplar. Bu konuda hükümetin de desteğini arkalarına alarak, bu bölgeleri yeniden gözden geçirebilir ve çehresini değiştirebilirler. Dadaşkent ya da Yıldızkent standartlarına kavuşturulacak bir Dağ Mahallesi’ne, daha sonra kolej de kurarsınız, fakülte de kurarsınız. Ama bu şekliyle ikinci üniversite için şehrin doğusunu öne sürmek, dünyaya ölü bir bebek getirmekten farksız olacaktır.” ifadelerini kullandı.
Mahallebaşı’nın gerek tarihsel duruşu ve gerekse ticari potansiyeli ile özellikli bir yerleşim alanı olduğunu vurgulayan Suer, ikinci üniversite kurulması sürecinde dikkatlerin bu semte yoğunlaşmasını önemli ve doğru bulduklarını söyleyerek, “Şehrin doğu kesiminde yer alan yerleşim alanlarında kentsel dönüşüm ve alt yapı çalışmaları acilen başlatılmalı, bu alanlar çağdaş yaşam standartlarına kavuşturulmalıdır” dedi.