Destici: ‘Hepimiz sahadayız’

BBP Genel Başkanı ve Ankara Milletvekili Mustafa Destici, "Depremin şiddetinin, deprem yönetmeliğinde bulunan kriterin çok üzerinde gerçekleştiği bilim adamları tarafından da tespit edildi, ancak yapı denetimi ve deprem tedbirleri noktasında geldiğimiz noktanın yeterli olmadığı gerçeğiyle çok ağır bir şekilde yüzleştik." dedi.

BBP Genel Başkanı Destici, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, asrın felaketinin yaşandığı Türkiye'de, yaklaşık 35 bin kişinin yaşamını yitirdiğini, depremden etkilenen tüm illerde partisinin teşkilatlarından çok sayıda ismin ve yakınlarının hayatını kaybettiğini söyledi.

Cumhuriyet tarihinin en büyük felaketinin yaşandığına ve artçı depremlerin sürdüğüne işaret eden Destici, kaybedilen canların herkesin canı, tüm milletin acısı olduğunu anlattı.

Mustafa Destici, "Maalesef yaşadığımız üzüntüyü, acıyı tarif eden kelimeler yetersiz kalmaktadır. Devam eden arama kurtarma çalışmalarında son ümit de tükenene kadar bu çalışmalar devam edecektir. Her bir vatandaşın hayatı bizim için çok önemli. Arama kurtarma çalışmalarına katılan herkese şükranlarımı sunuyorum." diye konuştu.

BBP Genel Başkanı Destici, deprem kuşağındaki tüm illerde, sağlam görünen binaların da depreme dayanıklılığının kontrol edilmesi gerektiğini belirtti.

Depremin ikinci gününden itibaren sahada bulunduğunu, depremden etkilenen tüm il ve ilçelerin durumunu gözlemlediğini aktaran Destici, bölgede cansiparane şekilde çalışmalarını sürdüren ilgililerle, görünen eksiklikleri de paylaştıklarını vurguladı.

Destici, "Hepimizin önceliği; yıkımın altında kalan canlarımızı kurtarmak, yaşamını yitirenlerin naaşını ailelerine teslim etmek, gıda ve barınma ihtiyacının karşılanması, gerekli incelemeler sonrasında enkazın temizlenmesi ve insanların yeni binalarına kavuşmalarıdır. Hepimiz bunun için sahadayız." ifadesini kullandı.

1999 Marmara depreminden sonra, 2001'de çıkarılan yasayla yapı denetim alanında önemli bir mesafe alındığını dile getiren Destici, yıkılan binaların yüzde 90'ından fazlasının 1999 öncesi yapılan binalar olduğunun açıklandığını kaydetti.

Depremin şiddetinin, deprem yönetmeliğinde bulunan kriterin çok üzerinde gerçekleştiğinin bilim adamları tarafından da tespit edildiğine dikkati çeken Destici, şöyle devam etti: "Ancak yapı denetimi ve deprem tedbirleri noktasında geldiğimiz noktanın yeterli olmadığı gerçeğiyle çok ağır bir şekilde yüzleştik. Bugün, belki kapsamlı bir analiz yapmak için erken ama arama kurtarma çalışmalarının hemen ardından, bina bina, tüm hatalar, tüm eksikler gözden geçirilmelidir. Yıkılan her binanın enkazından mutlaka numune alınmalı, sorumluları yargı önüne çıkarmalı, ülke olarak yaşadığımız bu felaketi bir daha yaşamamak için hiçbir mazeret üretmeden, hiçbir noktayı eksik bırakmadan tüm tedbirleri almalıyız."

BBP Genel Başkanı Destici, devletin tüm kurumlarıyla görevinin başında, milleti ile dayanışma içinde olduğunu, yürütülen samimi gayretin bazı çevrelerce suistimal edildiğini gözlemlediklerini ifade etti.

Depremin yaşandığı anda bazı aksaklıkların ve eksikliklerin olduğunu kabul ettiklerini kaydeden Destici, ancak devleti yönetenlerin ve sahada cansiparane çalışanların samimiyetinin teraziye konmasını, asla doğru bulmadıklarını dile getirdi.

Oturduğu yerden konuşanları kınadığını vurgulayan Destici, sözlerini şöyle sürdürdü:"Maalesef, her zor günümüzde olduğu gibi, sayıları az da olsa milletimizin yaşadığı acıdan mutlu olan, sosyal medya üzerinden arama kurtarma çalışmalarını aksatma pahasına provokasyon girişimlerinde bulunan, deprem bölgesinde iş yerlerini, evleri, yardım malzemelerini yağmalamaya çalışanları da nefretle izledik. Depremden zarar gören vatandaşlarımızdan, yardım için deprem bölgesine ulaşmaya ya da ailelerini deprem bölgesinden uzaklaştırmaya çalışan depremzedeler üzerinden çıkar sağlama gayretindeki, ahlak, vicdan ve insanlık yoksunlarını gördük. Hiçbir hamasete gerek duymadan, yaşadığımız tecrübeler ışığında, benzer hadiselere yeniden şahit olmamamız için ceza yasalarımızda radikal değişiklikler yapmamız gerektiği çok aşikardır.

Başta anamuhalefet olmak üzere siyasi partilerimizden gelen eleştiriyi de iyi niyetli olduğu sürece anlayışla karşılarız. Lakin olmayanı varmış gibi göstermek, asparagas haberlerle halkı böyle zor bir süreçte tahrik etmenin kimseye faydası yoktur. En çok birliğe ve dayanışmaya ihtiyaç duyduğumuz bu dönemde bu süreci istismar etmek, ülkemizi ve milletimizi seven hiçbir siyasetçiye yakışmamaktadır. Bu meseleyi herkes siyaset üstü görmeli ve kendi siyasetine malzeme yapmaktan uzak durmalıdır. Birlikte yeniden başaracak, birlikte yeniden önümüzdeki zorlukları aşacağız."

Mustafa Destici, deprem nedeniyle yükseköğrenime yıl sonuna kadar uzaktan eğitimle devam edilmesi kararına ilişkin eleştirilere işaret ederek, bu kararın tercih değil, zaruret olarak görülmesi gerektiğini belirtti. Destici, tıp ve mühendislik gibi laboratuvar ve klinik çalışma yürütülen fakültelerin eğitimine devam etmesi için yeni bir düzenleme yapılmasını istedi.

Destici, Meclis'e sunduğu bir teklifin, "imar affı" kapsamında değerlendirildiği ve bunun tartışmaya neden olduğu yönündeki bir soru üzerine, BBP olarak tüm imar aflarına prensip olarak karşı olduklarını bildirdi.

Yasalaştırılan hiçbir imar affı teklifine de "Evet" oyu kullanmadıklarının altını çizen Destici, "Biz asla bir imar affı teklifi vermedik. Daha önceki imar barışındaki uygulamadaki eksikliklerin neden olduğu mağduriyetlerin giderilmesi, yapılan kamu zararı, imar ve iskan yönünden incelenmek suretiyle kayıt altına alınmasına ilişkin imar düzenlemesi talebimiz oldu. Bunun imar affı olarak değerlendirilmesini, ya cahillik ya da art niyet olarak görüyoruz. Kimse bunu istismar etmemeli, kendi verdikleri tekliflerle bizimkini karıştırmamalıdır." değerlendirmesinde bulundu.

Seçim takvimine ilişkin bir soruya ise Destici, "Şu anda kimsenin seçimle ilgili herhangi bir gündemi ve endişesi olmaması gerekir. Başta 11 ilimiz olmak üzere, yurt genelinde hızla, seçimin sağlıklı bir şekilde yapılabileceği şartlar yerine getirilecek ve sonrasında seçim yapılacaktır." yanıtını verdi.