Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği İl Temsilcisi Av. Erdem Demirceylan, ölümden, belirsizlikten, kaos ortamından kaçarak Erzurum’a gelen, büyük bir çoğunluğunu ise Afganların oluşturduğu mültecilerin durumuna yönelik özel değerlendirmelerde bulundu. Demirceylan, mültecilerin uyum aşaması sürecinde ki sorunlarının çözüme kavuşturulması, aynı zamanda Avrupa
Savaştan, ölümden, kaostan kaçarak ülkemize sığınan mültecilerin durumuna yönelik değerlendirmelerini paylaşan Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği İl Temsilcisi Av. Erdem Demirceylan, Erzurum’da Afgan mültecilerin yoğunlukta olduğunu kaydetti. Eğitim, sağlık, sosyal ve psikolojik alanlar başta olmak üzere, uyum aşamasında ki her türlü soruna il temsilciliği olarak destek verdiklerini dile getiren Demirceylan, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Kurulu Komiserliği projesi kapsamında mültecilerin Avrupa ve 3’üncü dünya ülkelerine yasal olarak yerleştirilmesine öncülük ettiklerini belirtti.
Göç İdaresi Müdürlüğü organizasyonluğunda diğer tüm sivil toplum kuruluşlarına da çok büyük görevler düştüğünün altını çizen Demirceylan, “Bizler, aynı zamanda sivil toplum kuruluşluları bir ufuk açma çabasındayız. O ufuk toplumun geneline yayılırsa hem bizler açısından, hem de gelen mülteci misafirlerimiz için oldukça başarılı bir uyum süreci tamamlanacaktır” dedi.
“UYUM AŞAMASINDA Kİ HER TÜRLÜ SORUNA İL TEMSİLCİLİĞİ OLARAK DESTEK VERMEKTEYİZ”
Mültecilerin uyum aşamasında ki her türlü sorununa Erzurum temsilciliği olarak destek verdiklerini kaydeden Demirceylan, “ Derneğimiz şuan yaklaşık olarak Türkiye’de 62 ofis ile birlikte hizmet veren Türkiye’de ilk kez sığınmacı kelimesini dernek adına yazan, işleten, kullanan bir dernektir. Derneğimiz ulusal ve uluslararası projelerle devamlılığını sürdürmektedir. Yaklaşık şuan ülke genelinde 2 Bin 500 çalışanımız mevcut. Bu çalışanlarımızla birlikte özellikle sınır bölgelerinde çok yoğun bir organizasyonumuz mevcut. Derneğimizin ana faaliyetleri arasında özellikle yurdumuzda can güvenliği nedeniyle kaçmak zorunda kalan, hassas gruplarımız çocuklar, yalnız kadınlar ve yine ailelerinde içinde bulunduğu topluluklara her türlü desteği verebilmek. Kent içerisinde yaşayabilecekleri sağlık problemleri, hukuki problemler, yine kent içerisinde ki her türlü vatandaşla yaşadıkları sosyal problemler, eğitim problemleri, yani kısaca uyum aşamasında ki her türlü soruna biz burada Erzurum temsilciliği olarak destek vermekteyiz. Ofisimizde yine aynı zamanda psikologumuz mevcut, psikolojik sorunlarda da yine onların yanında olmaya çalışıyoruz. Tabi bunları yaparken de sadece bizim kişisel deneyimlerimiz ve bilgilerimiz değil aynı zamanda insan hakları çerçevesinde ki tüm hassas dengeleri de gözeterek tamamına bizler çok sık eğitim almak suretiyle bu kişilere uluslararası düzeyde destek vermeye çalışıyoruz” diye konuştu.
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER MÜLTECİLER YÜKSEK KURULU KOMİSERLİĞİ PROJESİ
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Kurulu Komiserliği projesi kapsamında, mültecilerin Avrupa ve 3’üncü dünya ülkelerine yasal olarak yerleştirilmesine öncülük ettiklerini dile getiren Demirceylan, “ Erzurum il Temsilciliğimiz yaklaşık olarak bir buçuk yıldır hizmet vermektedir. Erzurum’da ki duruma baktığımız zaman burada ki mültecilerimiz genel olarak Afgan yoğunluklu. Yaklaşık 7-8 yıldır bu insanlar bizlerle birlikte tam bir uyum içinde yaşamaktalar. Tabi İranlı, Suriyeli mültecilerimizde var fakat sayı olarak Afgan kökenli mültecilerimizin. Bizim faaliyetlerimiz içerisinde olan Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Kurulu Komiserliği projesi kapsamında ofisimiz destek veriyor. Bu insanları Avrupa ve 3’üncü dünya ülkelerine yasal olarak yerleştirilmesine öncülük ediyoruz. Yani kişilerin ülkeler tarafından kabul edilmesi halinde dosyalarını ya da hassasiyetlerini uygun görmesi halinde bu kişiler Avrupa’ya, Amerika’ya veya başka bir ülkeye yasal yollar ile yerleştirilip, daha sağlıklı yollarla yeni hayatlarına doğru yolculuklarına çıkarılıyorlar. Tabi bu noktada herkesin bu imkânlardan yararlanması mümkün değil. Türkiye’de şuan resmi kayıtlara göre 3 Milyon ’un üzerinde mültecinin olduğunu biliyoruz. Bu duruma bakıldığında fakat Avrupa’ya giden mülteci sayısı tabi bunun çok çok altında. Çok fazla kabul olmuyor ama gidenler kesinlikle yasal yollarla gitmelidirler. Aylan bebekleri, o trajik görüntüleri yaşamak ve yaşatmak istemiyoruz. O yüzden burada kendilerine iyi bir yaşam standardı sağlamak durumundayız ve bunu toplumun her kesimi ile başarmak durumundayız” ifadelerine yer verdi.
SİVİL TOPLUM KURULUŞLARINA BÜYÜK GÖREV DÜŞÜYOR
Göç İdaresi Müdürlüğünün organizasyonluğunda diğer tüm sivil toplum kuruluşlarına da çok büyük görevler düştüğünü belirten Demirceylan, “Başta Göç İdaresi Müdürlüğü bunu organize ediyor. Göç İdaresi Müdürlüğünün organizasyonluğunda diğer tüm sivil toplum kuruluşlarına da çok büyük görevler düşüyor. Çünkü bu insanlar ölümden, belirsizlikten, bir kaos ortamından kaçarak geldiler ülkemize, ilimize. Bu insanlara eğer kapımız, yuvamızı açtıysak onlarla beraber yaşamasını da bilmek durumundayız. Bizler, sivil toplum kuruluşluları belki bir ufuk açma çabasındayız. O ufuk toplumun geneline yayılırsa hem bizler açısından, hem de gelen mülteci misafirlerimiz için oldukça başarılı bir uyum süreci tamamlanacaktır. Burada onların hayatını kolaylaştırmak üzere bir tercümanlık hizmeti de vermekteyiz. Diğer STK’ları, dernek ve vakıflardan da güzel destekler alıyoruz yardım, yerleşme, konaklama, barınma ve daha birçok konuda yoğun işbirliklerimiz var. Şunu söylemek gerekirse, bu konuda Erzurum çok şanslı bir il” dedi.