Ghsim-Nene Hatun'un destanlaştığı 93 Harbi yani 1877- 1878 Erzurum- Rus Savaşı’nın 137’ıncı yıl dönümünde Erzurum’da binler bir kez daha sabah namazından sonra okunan salâların ardından Top Dağı’ndaki Aziziye Tabyaları'na yürüdü. 137 yıl önce bu toprakları vatan yapan ecdadın torunları aynı ruhla oradaydı…
Genci yaşlısı, kadını erkeği, küçüğü büyüğü ‘ecdada saygı’ için oradaydı… Erzurum Valiliği'nin öncülüğünde oluşturulan Tabyalar Platformu'nun organizasyonunda bu yıl ikincisi düzenlenen yürüyüş öncesinde il merkezindeki bütün camilerde yine salâ okundu. Erzurumlular Büyükşehir Belediyesi’nin tahsis ettiği toplu taşıma araçlarıyla şehrin değişik noktalarından Karskapı Askeri Şehitliği önüne getirildi.
ŞEHİTLİK ZİYARETİ
Şehitliği ziyaret eden binlerce Erzurumlu daha sonra 2 kilometre uzaklıktaki Aziziye Tabyası'na kadar tekbir getirerek yürüdü. ‘Allahuekber’ nidalarıyla yankılanan Tabyalarda İmam hatiplerin Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından İstiklal Marşı okundu. Daha sonra Müftü Hasan Çınar dua etti. Müftü Çınar’ın duası sırasında birçok kişi gözyaşlarını tutamadı. Duanın ardından tabyalar gezilirken, Vali Ahmet Altıparmak, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, İl Jandarma Alay Komutanı Albay Uysal Ağaoğlu, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, Erzurum Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muammer Yaylalı ve daire müdürleri Nene Hatun'un kabrini ziyaret etti. Protokol ve vatandaşlar daha sonra Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü öğrencilerinin hazırladığı ‘Tabyalar’ sergisini inceledi.
“BU MANEVİ HAVAYI YAŞAMAK ÇOK GÜZEL”
137 yıl önce düşmana karşı yürüyen Erzurumluların tek yürek olup, birlik ve beraberliğin en güzel örneklerinden birisini sergilediğini anımsatan Vali Dr. Ahmet Altıparmak, "Yıllar sonra aynı ruhu yakalamak hepimizi mutlu etti. Müftümüzün muhteşem duası bizi o geçmiş günlerin maneviyatına yükseltmiş oldu. Buna inşallah Erzurumlular, Erzurumlu gençler sahip çıkar. Bu, bugünle bitmez yıllarca devam eder. En azından yılda bir defa bile olsa bu manevi havayı yaşamış oluruz" dedi.
KAHRAMAN MÜEZZİN TABYADA ŞEHİT DÜŞER
1877 yılının 9 Kasım’ında Erzurum’a girmek isteyen Ruslar savaşın ilk günü beklemedikleri bir direnişler karşılaşırlar. Çünkü sabah namazı ezanını okumak için Ayazpaşa Camii’nin minaresine çıkan müezzin Hacı Abdullah Efendi tabyalarda tozun dumana karıştığını ve askerlerin çatışmaya başladığını görür. Hacı Abdullah ezanı okuduktan hemen sonra halka çağrıda bulunur ve tarihi kaynaklara geçen şu konuşmayı yapar. "Haydi karındaşlarım... Gün bugündür... Vatanı savunma günüdür... Ya gazi olacağız, ya şehit. Bende geliyorum" der. İşte bu konuşmanın ardından yüzlerce Erzurumlu silahıyla, baltasıyla, satırıyla tabyaya doğru koşmaya başlar. Kadını, erkeği, genci yaşlısı işte o gün kanlarıyla destan yazar... Canlarını ve kanlarını Erzurum için, bu topraklar için veren halk, Aziziye Zaferi’nin mimarı olur. Hacı Abdullah Efendi de çağrısını yaptığı savaşta aslanlar gibi mücadele verir ve şehit düşer. Halk arasında sevilen ve sayılan bir isim olan Hacı Abdullah Efendi’nin cenazesi dualar eşliğinde müezzinlik yaptığı Ayaz Paşa Camisi’nin bahçesine defnedilir.
TÜRKİYE’DE SADECE ERZURUM’DA OKUNUYOR
Türkiye’de sadece Erzurum’da akşam namazı hariç diğer namaz vakitleri öncesinde ezanın ardından okunan salâ dün sabah da tüm Dadaşları derinden etkiledi. 137 yıl önceki ruhu yeniden canlandıran “Essalatü vessalamu aleyke ya Rasulallah. Essalatü vessalamu aleyke ya Habiballah. Essalatü vesselamu aleyke ya seyyidel evveline vel ahirin. Veselamün alel murselin. Velhamdulillahi rabbil alemin” duası, kadim bir gelenek olarak Erzurum’daki yerini koruyor.