YILDIZ SUNUM YAPTI
Atatürk Üniversitesi Kültür Merkezi'nde organize edilen DAKİK 2 toplantısına katılan Cumhurbaşkanı Gül, işadamları tarafından düzenlenen fuarı açarak, vatandaşlarla sohbet etti. Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, Vali Sami Bulut, Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri ile Türkiye'nin çeşitli illerinden gelen işadamlarının katıldığı DAKİK toplantısında DASİDEF Genel Başkanı Mustafa Yıldız, organize hakkında bilgi verdi. Yıldız, bölgenin kalkınması için özel sektörün elini taşın altına koyması gerektiğini, devletin de özel sektörü desteklemesini istedi.
Daha sonra konuşan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bölgelerarası farklılıkların giderilmesi için işadamlarına yatırım yapmaları çağrısında bulundu. Türkiye'nin tüm dünyayı etkileyen finans krizinden çıkmak üzere olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Gül, "2000 yılından itibaren Türkiye'de yapılan reformlar, bankacılık sektöründeki çalışmalardan dolayı krizi rahat geçirdi. Türkiye bu krizde daha fazla acı çekebilirdi, zamanında tedbir alınmasaydı. G-20 ülkeleri arasında bankaları batmayan tek ülke Türkiye'dir"
şeklinde konuştu.
ERZURUM MİLLİ FEDAKARLIK ŞEHRİDİR
Cumhurbaşkanı olarak ilk defa geldiği Erzurum'un tarihte çok önemli yeri ve görevleri olduğunu ifade eden Gül, "Erzurum bir bent gibi Anadolu'yu tutmuş, birkaç kez çok zor dönemler geçirmiş ama daima zor dönemleri büyük fedakarlıklarla aşmayı da bilmiş. Yüzlerce, binlerce şehitle, gaziyle. Büyük direniş, mücadele göstermiş ve ülkemizin işgal edilemeyeceğini en zor ve zayıf dönemlerde dahi bağımsızlığın korunabileceğini göstermiştir" dedi.
KONGRE TARİHİ DÖNÜM NOKTASI
Erzurum Kongresi'nin tarihi bir dönüm noktası olduğunu da kaydeden Gül, Türkiye Cumhuriyeti'nin temelleri atılırken Amasya'da, Erzurum'da, Sivas'ta, Samsun'da önemli buluşmaların gerçekleştiğini, Atatürk'ün Amasya'da aldığı heyecan, orada ilk defa gördüğü ışıltının Erzurum Kongresi'nde daha organize hale geldiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Gül, "Daha önce dar anlamda olan direniş, mücadele azmi Erzurum'da bölgesel ve bütün millete mal oldu. Azimle, kararlılıkla uygulanma sahnesine geçti, İstiklal mücadelesi
söz konusu oldu, meclis kuruldu. Meclis istiklal harbini yönetti ve sonra da cumhuriyet kuruldu. Türk milleti, devleti Erzurum'a çok şey borçludur" şeklinde konuştu.
Sadece tarihi konuşarak vakit geçirmeyeceklerini, tarihi hatırlayarak oradan alacakları ilhamla bugünün kıymetini bilip, sorumluluklarını en iyi şekilde yerine getireceklerini vurgulayan
MUASIR MEDENİYETİN ÜSTÜNE ÇIKMAK HEDEFİ
Gül, konuşmasını şöyle sürdürdü: "O günkü vatandaşların, devlet adamlarının sorumluluğu Türkiye'yi kurtarmak, selamete çıkarmak, yeni devleti kurmak ve onun temellerini sağlam atmak ve ileri taşınmasını temin etmekti. Büyüklerimiz bu görevlerini en iyi şekilde yaptı. Daha sonra devlet kuruldu ve Atatürk önderliğinde yeni nizama geçildi, yeni nizam yeni hedefler koydu. Bu da Atatürk'ün de gösterdiği gibi 'Muasır medeniyetin üstüne çıkmak'tı. Muasır medeniyet dediğimiz de insanları mutlu etmek, gelişmek, kalkınmak, hayatı kolaylaştırmak,çağın en ileri teknolojilerini getirmek, sağlıkta, ulaşımda, aklınıza hangi saha geliyorsa bütün konularda Türkiye'yi güçlü yapmak yani dünyanın en gelişmiş ülkelerinden geride kalmamak, onların ötesine geçmek. Bu hedef 90 yıl önce gösterilmiş. Şimdi o günkülerin sorumluluğu sağlam devlet emanet etmekti, yaptılar. Bizim sorumluluğumuz ise hedeflere Türkiye'yi ulaştırmak. Halkımızı mutlu etmek, halkımıza hak ettiği hizmetleri sunabilmek. Türkiye'yi başka ülkelerle mukayese ettiğimizde onların üstünde
gösterebilmek. Bizim de görevimiz bunlar."
ENERJİMİZİ KALKINMAK İÇİN HARCAMALIYIZ
Türkiye'nin artık zaman kaybettiren konularla enerjisini harcamaması gerektiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, "Türkiye olarak enerjimizi, bütün kabiliyetimizi ülkeyi muasır medeniyet üstüne çıkarmak için göstermemiz gerekir. Bize zaman kaybettiren konulara enerjimizi harcamamamız gerekir. Büyük bir ülkeyiz, büyük ülkelerin daima farklılıkları vardır. Bu ülkeler kendi içindeki farklılıklarını zenginlik gibi görürlerse o zaman bunların hepsi o ülkeler için önemli varlık değeri haline gelir.Farklılıklardan şüphelenmeye başlarsak enerjimiz bunlarla uğraşmaya gider. Bu büyük ülkede farklılıkları zenginlik görüp, aramızdaki kardeşlik duygularımızı beraberlik duygularımız, Türkiye Cumhuriyeti'ne aidiyet duygularımızı güçlendirip bütün enerjimizi halkımızın refahını, mutluluğunu artırmaya harcamamız lazım. Ülkemizde ekonomik kalkınma, sosyal gelişme açısından farklılıklar var. Bu iyi bir farklılık değil. Onun için gelir dağılımındaki dengesizlikleri gidermek, kalkınma seviyelerindekidengesizlikleri gidermek devletin en önemli görevidir. Son yıllarda büyük güzel işler yapılıyor. Demokratik, ekonomik ve diğer alanlarda köklü reformlar yapılıyor. Arzu edelim ki enerjimizi bunlara sevk edelim" diye konuştu.
"ERZURUM'UN DESTEKLENMESİ GEREKİR"
Erzurum'un devletine milletine olan bağlılık ve fedakarlığını anlatmaya gerek olmadığını vurgulayan Gül, şehrin hakettiği seviyeye gelmesi, ekonomik sosyal konularda ileri gitmesinin çok önemli olduğunu bildirdi. Bugünün dünyasında devletin altyapı yatırımlarını getirmek zorunda olduğunu, adaleti, güvenliği, eğitimi, sağlık hizmetlerini en iyi şekilde sağlamak zorunda olduğunu ifade eden Gül, "Bugünkü dünyada artık sanayileşme ve ekonomik faaliyetler devlet eliyle olmuyor. Devlet eliyle olan ekonomik
faaliyetlerin verimsiz olduğunu, rekabet edemez olduğunu ve devlete yük olduğunu ve sonra gördük. Onun için özelleştirmeler yapılıyor, özel sektöre teşvikler veriliyor" dedi.
GÜL İŞADAMLARINA SESLENDİ
İşadamlarına da seslenen Gül, "Sizler işadamlarısınız. Şimdi devletin yine üstüne düşen şey teşvikler verip, cazip hale getirmek, yatırımların fizibil hale gelmesi için imkanlar sunmak. Bu konuda yeni programlar açıklandı. Bu şehrin mukayeseli üstünlükleri nedir, neyi öne çıkarırsak rekabet edebiliriz. Bütün bunları şehrin kendisi çalışmalı, öne çıkarmalıdır. Erzurum'un ekonomik faaliyetler açısından çok daha ileri gitmesi gerektiğini arzu ediyorum. Sizlere düşen şey devletin imkanlarını karlı gördüğünüz
alanlarda hemen yatırıma çevirebilmeniz. Bu konuda valiliğe, belediyeye çok iş düşmektedir. Onların da bir avcı gibi takip edip şehrin potansiyelini yatırımcı kim olursa olsun buranın üstünlüklerini sunabilecek çalışmayı muhakkak yapmanız gerekir" ifadelerini kullandı.
Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ'ın da bir konuşma yaptığı toplantının sonunda DASİDEF Genel Başkanı Mustafa Yıldız, Cumhurbaşkanı Gül'e bir plaket verdi.