Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye'yi adeta denize adım atamaz hale getirmenin hazırlıkları içerisindeydiler. Bizim durduk yere kimseyle maraza çıkarmak, hak ve hukukunu gasp etmek gibi niyetimiz yoktur" dedi.
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından yürütülen Yeni Tip Denizaltı Projesi'nin birinci denizaltısı Pirireis, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı törende suyla buluştu. Ayrıca 5'inci gemi Seydialireis'in ilk kaynak töreninin de yapılacağı programda konuşan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, "Bugüne kadar mazlum, mağdurların yanında olduk. Suriye'de olduğu gibi Libyalı kardeşlerimizin yanında olmaya da devam edeceğiz. Türkiye Savunma Sanayindeki ihtiyaçlarını kendisi yapabilir hale gelene kadar dinlenmeyerek gece, gündüz çalışmaya ve üretmeye devam edeceğiz. Yüksek teknolojiye dayalı yerli ve millilik oranını yüzde 70'e çıkardık. Bu oranı 75'e çıkarmak için çalışıyoruz. Hep birlikte omuz omuza ciddiyet, samimiyet, diyalog ve koordinasyon içerisinde çalışarak hedeflerimize ulaşacağımıza yürekten inanıyoruz. Denizaltılarımızın hayırlı olmasını diliyorum" dedi.
"2027'DE 6 DENİZALTIMIZ DENİZ KUVVETLERİNİN EMRİNDE HİZMET VERECEKTİR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise yaptığı konuşmada, "Bugün burada ülkemizin önemli savunma sanayi projelerinden biri olan yeni tip denizaltılarından birinin havuza çekilmesi diğerinin de ilk kaynağı vesilesiyle bir aradayız. Pirireis'in inşası yaklaşık 4 yıl önce başladı, inşallah 2022 yılında Pirireis denizaltımız hizmete girecek. Pirireis'in ardından Hızırreis, Muratreis ve Aydınreis'in ilk kaynak törenleri yapılmış ve inşa sürecine geçilmişti. 5'inci olan Seydialireis'in ilk kaynağını bugün gerçekleştireceğiz. Serinin son gemisi olan Selmanreis'in inşasına önümüzdeki yıl bitmeden başlayacağız. 2022'den itibaren her yıl bir denizaltımız daha hizmete girecektir. 2027'de 6 denizaltımız deniz kuvvetlerinin emrinde hizmet verecektir. Denizaltılarımızın hayırlı olmasını Allah'tan diliyorum. Milli deniz altı projemizi süratle hayata geçirmek hedefimiz. İlk kaynak, denize indirme ve hizmet törenlerinde inşallah yine birlikte olacağız. Denizaltılarımıza isimleri verilen reislerin her biri abide kişiliklerdir. Bütün ömrü deniz ve savaşta geçen Pirireis'in verdiği mücadeleler gençlerimize örnek olacak kahramanlıklarla dolu" dedi.
"BİZİM DURDUK YERE KİMSEYLE MARAZA ÇIKARMAK GİBİ NİYETİMİZ YOKTUR"
Erdoğan, Türkiye olarak geleceğe güvenle bakabilmek için önce maziden atiye güçlü bir köprü kurmak gerektiğini belirterek, "Milletimize uzun yıllar boyunca bilinçli bir şekilde tarih, kültür, medeniyet ve başarıları unutturulmak istenmiştir. Bu millet, devlet gökten zembille inmişçesine geçmişiyle tarihi koparılmak istenmiştir. Ecdadının mirasına gizli saklı okunan kitaplarla sahip çıkmıştır milletimiz. Devletlerimizin 2 bin 200 yılı aşkın köklü bir mazisi bulunuyor. Devletlerimizin haritasını göz önüne getirdiğimizde ortaya muhteşem bir manzara çıkıyor. Her yerde izimiz vardır. Bu ülke ve milletin tarihini bilmeyenler, attığımız her adımda bize burada ne işiniz var diye soruyorlar, asıl sorulması gereken soru biz bunca zamandır niye oralarda yokmuşuz olmalıdır. Ülkemizin izlediği politika hakkı olmadığı yerlere müdahalede bulunma değildir, hem kendimiz hem dost ve insanlık için gecikmiş için bir hak tescili mücadelesi içerisindeyiz. Libya yönetimi ile yürüttüğümüz çalışmalar da bu çerçevededir. Denizcilerimizin ağırlıkta olduğu platformda Doğu Akdeniz ve Libya meselelerinde biraz daha durmak istiyorum. Türkiye'yi adeta denize adım atamaz hale getirmenin hazırlıkları içerisindeydi. Bizim durduk yere kimseyle maraza çıkarmak, hak ve hukukunu gasp etmek gibi niyetimiz yoktur. Bıçak gırtlağa dayanana kadar sükunetimizi bozmadık. Ancak bu geldiğimiz noktada sessizliğimizi devam ettirme lüksümüz yoktu. Bize denize girecek kıyı olta atacak sahil bile bırakmayacaklar, karşımızdakilerin hak hukuk adalet, insaf diye bir dertleri bulunmuyor. Türkiye ve Türk milletine karşı öyle bir kinleri var ki ellerinden gelse bizi sadece Anadolu'dan değil dünyadan kökümüzü kazıyacaklar. Hamd olsun ülkemiz artık bu tür niyet ve açık saldırılara karşı kendi hakkını hukukunu çıkarlarını koruyacak güç, irade ve imkana sahiptir. Ülkemizin KKTC ve Libya ile yaptığı anlaşmalar uluslararası hukuka diğer yerlerdeki benzer örneklere tamamen uygundur. Akdeniz'de en uzun kıyı şeridine sahibi Türkiye'de balıkçılıkta yüzde 1 pay alacak orana sahip olmasına sessiz kalmayacağız. Bizim gerek kıta sahanlığı ve deniz yetki alanları meselesinde yerleşik uygulamalara aykırı hiçbir adımımız yoktur. Libya ile yaptığımız deniz yetki alanlarının sınırlanmasının uluslararası ve kendi hukukumuzla çelişen bir husus bulunmuyor. Türkiye olarak deniz yetki alanları konusunda Libya ile 10 yıl önce ilk adımları attık ve halen Deniz Kuvvetleri Komutanlığımızın bu konuda hazırladığı raporlar ortadadır" diye konuştu.
"BİZİ DIŞLAMA İLE KARŞIMIZA GELMESİN HİÇ KİMSE"
"Meşru Libya yönetimiyle 27 Kasım'da yapılan anlaşma bundan 10 yıl önce yürümüş ve neticelendirilmiştir" diyen Erdoğan, "Bu anlaşmanın gereklerini tümüyle yerine getireceğiz. Hak sahibi olduğunu söyleyen ve herkesle görüşmeye, konuşmaya ve yeni yollar bulmaya çalışacağız. Bizi dışlama ile karşımıza gelmesin hiç kimse. En uzun kıyı sahibi ülke olarak biz buradaki haklarımızı korumak için sonuna kadar tüm imkanlarımızla mücadele etmekte kararlıyız. Geniş bir coğrafyaya yönelik açılım politikaları hayata geçirdik, tarihimiz ve medeniyetimizde var olan açık kapıları yeniden keşfetmektir. Halklar nezdinde öylesine bir kucaklaşma yaşadık ki hiçbir yerde kendimizi yabancı, öteki hissetmedik. Hangi köken, renk, dile sahip olursa olsun sevinçleri gözlerinden okunan insanlarla uzun aradan sonra yeniden karşılaşan kardeşlerin hasretiyle kucaklaştık. Kiminin zulüm ile kiminin tehdit ile elde edemediğini biz sadece bir selam ve temasla mütevazi imkanlarla ziyadesiyle oluşturmayı başardık. Bu politikanın sonuçlarını çok daha çarpıcı bir şekilde gördük. Türkiye'nin bölgesinde ve dünyada geliştirdiği onurlu politika ile zincirlerini kırmaya başladığını görenler adeta panikledi. Önümüze kurulan tuzakları birer birer bozarak hedeflerimize doğru yürümeye devam ediyoruz" dedi.
"LİBYA BİZİM İÇİN GEREKİRSE CANIMIZ PAHASINA YANINDA YER ALMAMIZ GEREKEN BİR YERDİR"
Libya'nın yanında yer alacaklarını belirten Erdoğan, "Şimdi de tarih ve hukuk bilmez bazı gafiller kimi zaman açıkça ve kimi zaman içlerinden 'Libya nere Türkiye nere' diyebiliyorlar. Bizi maceracılıkla suçluyorlar. BM'nin tanıdığı belli güçlerin piyonu olan illegal şahsa sahip çıkıyorlar. Türkiye Libya denizden komşudur. Biz Libya ile Akdeniz'de her türlü işbirliği ve ortak çalışmaya hak sahibiyiz. Libya bizim için gerekirse canımız pahasına yanında yer almamız gereken bir yerdir. Libya'da da sayıları milyon ile ifade edilen soydaşlarımız bulunuyor. Türkiye ne Suriye ne de Libya ile vardığı mutabakattan kesinlikle geri dönmeyecektir. Son dönemde meşru Libya yönetimine çok ciddi desteklerimiz oldu gerekirse bu desteklerin askeri boyutunu artıracağız" ifadelerini kullandı.
Kocaeli Gölcük Tersane Komutalığında gerçekleştirilen törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yanı sıra; Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Savunma Sanayi Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal, Kocaeli Valisi Hüseyin Aksoy, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Donanma Komutanı Koramiral Ercüment Tatlıoğlu ve çok sayıda davetli katıldı.
Pirireis denizaltısının 2022 yılında hizmete girmesi planlanıyor. Proje kapsamında inşa faaliyetlerine devam edilen diğer 5 denizaltı ise 2027'ye kadar hizmete alınarak donanmanın gücüne güç katacak. Proje kapsamında inşa edilen Pirireis denizaltısı; 68,35 metre uzunluğa, 6,3 metre mukavim tekne dış çapına, bin 850 ton deplasmana ve 40 personel kapasitesine sahip bulunuyor. Dünyaca "Tip-214" olarak tanınan ve sahip olduğu yakıt pili teknolojisi sayesinde havadan bağımsız tahrik kabiliyetine sahip denizaltı, Türk Deniz Kuvvetleri için bir ilk olma özelliğine sahip. Su altı, su üstü ve kara hedeflerine karşı silahlarla donatılmış olan denizaltı, birçok tipte torpido, füze atabilme ve mayın dökebilme özelliği ile dikkat çekiyor. Ayrıca proje kapsamında inşa edilen denizaltılarda geliştirilen milli sistemler kullanılıyor.
Gizlilik içinde uzun süre harekat gerçekleştirebilme, yüksek süratli gelişmiş torpidoları, güdümlü mermi kabiliyeti olan 6 denizaltı Deniz Kuvvetleri Komutanlığına kazandırılacak.