ERZURUM gazetesi
Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, üniversitede yaşanan protestoları değerlendirdi. Bakan Çubukçu, "Ben salonda bir konuşmacının konuşmasını tamamen engelleyecek şekilde tutum alınmasını çok demokratik bulmuyorum" dedi.
Kız öğrenci yurdu ve okul açılış törenlerine katılmak üzere bugün Erzurum'a gelen Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Erzurum valiliğini ziyaret etti. Valilik makamında basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını cevaplandıran Bakan Çubukçu, üniversitelerde yaşanan protesto ve eylemleri değerlendirdi.
//İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNE SALDIRI
"Bu eylemler öğrenci eylemi olarak cereyan etmesi durumunda ve gerçekten üniversitelerimizde bu yönde bir protesto yapılması durumunda demokratik hakkın kullanılması olarak nitelendirilir" diyen Bakan Çubukçu, "Bizim de demokrasi anlayışımız gerçekten gelişmiş ülkelerdeki demokrasi anlayışıyla birlikte paralel. Dolayısıyla hepimiz bir şekilde üniversite öğrencisi olduk. Hepimiz bir şekilde bu anlamda tepkilerimizi göstereceğimiz vakalar yaşadık. Dolayısıyla burada tutum alırken her şeyden önce
öğrencilerimizin, gençlerimizin de demokratik bir ortamı, ifade özgürlüğünü engelleyecek şekilde, saldırıya dönüşecek bir şekilde tutum almalarını çok doğru bulmuyorum. Dün izlediğimiz görüntülerde Burhan Kuzu benim üniversiteden hocam, dolayısıyla kendisine yapılanlar karşısında son derece üzüntü duydum. Biz de öğrencilik yaptık. Biz de hem siyasileri hem de diğer kişileri protesto edebiliriz ama bu protesto hani 1-2 yumurta değil, yüzlerce yumurta atmak bir saldırıdır. Dolayısıyla saldırı şeklinde cereyan eden bir olayı demokratik bir tepki olarak nitelendirmem, öyle de bulmam. Protesto başka bir şeydir, saldırı başka bir şeydir. Bu üniversitelerimizde cereyan eden hadiseleri ben de Milli Eğitim Bakanı olarak bir buçuk yıldır sürekli üniversitelerimizdeyim, bir şekilde konferanslarda, valiliklerdeyim, son günlerde farklı bir şekilde cereyan ediyor olduğunu da gözlemlemekteyim. Dolayısıyla masum bir öğrenci eylemi tepkisi gibi gözlemi de yok açıkçası. Emniyet bu manada araştırma yapıyor. Bütün öğrencilerin orada siyasal bilgiler fakültesi gibi bir fakültede 2 anayasa profesörü, biri ana muhalefet partisinden biri iktidar partisinden, biri anayasa komisyonu üyesi ve anayasa üzerinde konuşmaya gidiliyor. Salon hıncahınç dolu, belki bine yakın öğrenci var ve bu öğrencilerin büyük bir bölümü o salondaki konuşmayı dinlemek üzere gelmişler. Yani bunun adeta iptal edilmesine, yapılmamasına sebebiyet verdiler. Dolayısıyla ben salonda bir konuşmacının konuşmasını tamamen engelleyecek şekilde tutum alınmasını çok demokratik bulmuyorum" diye konuştu.