ERZURUM(GHA) - Kış mevsiminde özellikle çocuklarda üst ve alt solunum yolu enfeksiyonları ile ilgili yakınmaların görülme sıklığının arttığı bildirildi.
Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hakan Döneray, enfeksiyonlara neden olarak çocukların sağlığını olumsuz yönde etkileyen faktörlerle ilgili olarak bilgiler verdi. Üst ve alt solunum yolu enfeksiyonunda en sık karşılaşılan etkenin virüsler olduğunu belirten Döneray, bununla birlikte, virüsle başlayan bir enfeksiyonun üstüne bakterilerin de eklenebileceğini kaydetti.
ÜST SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI
Enfeksiyonların neden kış aylarında daha fazla görüldüğüyle ilgili olarak bilgiler de veren Doç. Dr. Döneray, “Soğuk kış aylarında insanlar daha çok kapalı mekânları tercih ediyor. Toplu taşıma araçları daha sık kullanılıyor. Yine soğuk nedeniyle ortamın havalandırılması yeterince yapılmıyor. Bunlara ek olarak, çocukların sigara içilen bir ortamda bulunması son derece önemli bir faktördür. Solunum yollarında sürekli bir salgı salgılanmaktadır. Bu salgının yönü ağzımıza doğrudur. Solunum yolu salgısı, solunum yollarının nemli tutulması ve yabancı zerreciklerin yanı sıra mikropların tutularak uzaklaştırılması için gereklidir. Sigara dumanı, hem bu salgının oluşmasını azaltmakta hem de salgıya yapışan mikropların solunum yollarından uzaklaştırılmasını engellemektedir. Bu durumun doğal sonucu olarak alt solunum yolu enfeksiyonunun görülme sıklığı artmaktadır.” diye konuştu.
ENFEKSİYONLAR KARŞISINDA RİSK ALTINDA BULUNAN ÇOCUKLAR…
Enfeksiyonlar karşısında hangi çocukların risk altında bulunduklarına dair önemli hatırlatmalarda bulunan Döneray, “Çocuk anne sütü almamışsa, birinci derece akrabalarında egzama, astım gibi alerji öyküsü varsa, beslenmesi kötüyse, geniz eti mevcutsa, diş çürükleri varsa, yapısal bir kalp hastalığına sahipse, bağışıklık sistemi bozuk çalışıyorsa veya bağışıklık sistemini etkileyen şeker hastalığı, böbrek yetmezliği gibi kronik bir hastalığı varsa, bu çocuklar tüm enfeksiyonlar karşısında risk altında bulunmaktadır.” dedi.
Çocukların en sık doktora götürülme nedenlerinin başında ateş, burun akıntısı, gözlerde sulanma, sık hapşırma, boğaz ve kulak ağrısı, gece öksürüğü, nefeste kötü koku, beslenme güçlüğü ve ishal gibi yakınmaların gelebildiğini anlatan Döneray, “Alt solunum yolu enfeksiyonlarında ise; ateş, öksürük, hışıltılı solunum, boğuk ve kaba ses, kusma ve beslenme güçlüğü, morarma gibi yakınmalar en dikkat çekici olanlardır.” bilgisini verdi.
GEREKSİZ YERE KULLANILAN ANTİBİYOTİKLER, DİĞER MİKROPLARIN DİRENCİNİ GELİŞTİRİR
Kış mevsimlerinde sıklıkla karşılaşılan çocuk hastalıklarının tedavi ve takip süreçlerine de değinen Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hakan Döneray, şunları kaydetti: “Virüsler antibiyotiklere duyarlı değildir. Bu nedenle bu mikroplarla ilgili enfeksiyonlarda antibiyotik kullanılması gereksizdir. Ateş varsa antibiyotik kullanılması gerekir düşüncesi doğru değildir. Çünkü virüslerin neden olduğu enfeksiyonlarda da ateş görülür. Virüslerin neden olduğu bir enfeksiyonda gereksiz antibiyotik kullanılırsa, çocuk gereksiz yere kullanılan ilacın yan etkisine maruz kalabilir. Gereksiz yere kullanılan o antibiyotiğe diğer mikroplar direnç geliştirir. Başka bir zaman bu antibiyotiğin gerçekten kullanılması gerektiğinde, daha önce gelişmiş direnç nedeniyle bu durumda antibiyotik işe yaramayacak demektir. Türkiye, antibiyotikler için her yıl milyonlarca dolar ödemektedir. Gereksiz yere kullanılan her antibiyotik ülkemizin parasını israf etmektir. Bunun için öncelikle ateş için çocuğa ‘parasetamol’ ihtiva eden bir şurup verilir. Ilık bir banyo yaptırılabilir. Ağız yoluyla sıvı alımı arttırılmalıdır. Ayran, çorba, taze sıkılmış meyve suyu, kompostolar gibi çocuğun sevdiği ve kolay alabileceği sıvı gıdalar tercih edilir. Hasta doktora götürülür. Antibiyotik ve diğer ilaçlar doktor kontrolünde verilir. Evde takip edilmesine karar verilmişse; ateş sıklığı, çocuğun genel görünümü ve beslenme durumu yakından izlenmelidir. 48 saat geçmesine rağmen ateş düşmüyorsa, ateş sıklığında değişiklik olmuyorsa, genel görünüm bozuluyorsa, yeni bir bulgu ortaya çıktıysa ve sıvı gıdalarla dahi besleme yapılamıyorsa, böyle bir çocuk yeniden doktora götürülmelidir.”
ÇOCUKLARDA ÜST VE ALT SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARINI ÖNLEMEK İÇİN NELER YAPILMALI
Üst ve alt solunum yolu enfeksiyonlarını önlemek için yapılması gerekenleri de sıralayan Doç. Dr. Döneray, şu bilgileri verdi: “Öncelikle yaşama katılan her çocuğun temel ihtiyaçlarının karşılanmış olması gerekir. Bu nedenle bebeklere ilk 6 ay anne sütü mutlaka verilmelidir. Çünkü anne sütünün enfeksiyonlardan koruyucu özelliği vardır ve bir anlamda bebeğin ilk aşısıdır. Daha sonra sağlıklı bir beslenme programı izlenmelidir. Anneler bunun için sağlık merkezlerinden yardım alabilir. Çocukların büyümesi yakından izlenmelidir. Bu sağlam temel üzerine bazı önlemler alarak enfeksiyonların görülme sıklığı azaltılabilir. Bunun için, ev ortamı gün içinde düzgün aralıklarla havalandırılmalıdır. Çocuklara el yıkama ve diş fırçalama alışkanlığı kazandırılmalıdır. Çocukların paylaştığı ortamlarda sigara içilmemeli ya da çocuklar bu ortamlardan uzak tutulmalıdır. Her yıl Ekim ayından başlayarak Aralık ayının sonuna kadar grip aşısı uygulanabilir. Tekrarlayan üst ve alt solunum yolları enfeksiyonlarında altta yatan neden bulunmalı ve tedavisi yapılmalıdır.”